1 Kasım 2010'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren KOBİ TFRS'nin hangi hesap döneminden itibaren geçileceği ve diğer detaylar yayımlanacak uygulama tebliğleri ile daha sonra belirlenecek.
KOBİ'LERİN SERMAYE PİYASALARINA AÇILMALARI KOLAYLAŞACAK
Uluslararası standartlarda finansal raporlama yapan KOBİ'ler, borçlanma maliyetlerinin düşürülmesi, uluslararası şirket satın alma/birleşme veya yeni işbirliklerinde avantaj elde edecek. KOBİ TFRS ile geleceğin büyük firması olarak KOBİ'ler, ileride sermaye piyasalarına açılmalarını kolaylaştıracak ciddi bir ön hazırlık yapmış olacak.
IASB - KOBİ Muhasebe Standartları Çalışma Grubu Üyesi, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu nezdindeki KOBİ TFRS Çalışma Komisyonu Başkanı Deloitte Türkiye Ortağı Saim Üstündağ, karar ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"Küreselleşen ekonomik ilişkiler nedeniyle işletmelerin finansal raporlamada aynı dili konuşmaları gerekiyor. Nitekim son yıllarda IASB tarafından yayımlanan Uluslararası Finansal Raporlama Standartları'nın (UFRS) tüm dünyada yaygın olarak kabul edilmesi bu ihtiyacın somut bir ifadesidir. Tam Set UFRS'yi daha çok halka arz edilmiş işletmelerin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere hazırlanmış ve çok geniş kapsamlı standartlar olarak tanımlayabiliriz. Oysa daha küçük işletmelerim bu kadar kapsamlı raporlama standartlarına ihtiyaçları yoktur. KOBİ'lerin raporlama ihtiyaçları kısa dönem nakit akışları, likidite ve ödeme kabiliyeti gibi konularla sınırlıdır. KOBİ TFRS, KOBİ'lere tam set UFRS'ye göre önemli ölçüde basitleştirilmiş bir raporlama olanağı sunuyor."
Türkiye'de çok farklı KOBİ tanımları bulunduğunu belirten Üstündağ, "KOBİ TFRS Standart Seti kamusal sorumluluğu olmayan, kamuya karşı hesap verme yükümlülüğü bulunmayan ve genel amaçlı finansal tablo yayımlayan işletmeler için hazırlanmıştır. Diğer bir deyişle, herhangi bir tanımlama kriterine bağlı kalmaksızın halka arz edilmemiş ve finansal kurum niteliğinde olmayan tüm küçük, orta ve büyük ölçekli işletmeler kapsam dahilindedir." ifadelerini kullandı.