Yozgat Bozok Üniversitesi Yerköy Adalet Meslek Yüksekokulu'nun açılış törenine katılan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, okulda hakka, hukuka, demokrasiye katkı vermek, mahkemelerde daha iyi hizmet üretmek üzere gençlerin burada yetiştirileceğini belirterek, "Hedefimiz, amacımız, bu ülkede gerçekten bağımsız ve tarafsız bir yargı sistemini hayata geçirebilmektir. Çok iyi anayasa yapmak veya kanun çıkartmak yargıdan kaynaklanan sorunları çözmeye yetmiyor. Hukukun üstünlüğüne inanan, korkmadan, yılgınlık göstermeden sizlerin insanca yaşama arzusuna cevap veren, kirlenmemiş vicdan sahibi, hakim ve savcılarımız olmadıkça acınız ve göz yaşınız dinmeyecektir." diye konuştu.
"Türk yargısı sorunludur." diyen Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, özellikle yüksek yargının işleyişi ve çalışmasıyla ilgili toplumda çok ciddi şikayet, endişe ve kaygı olduğuna dikkat çekti. Verdiği kararlarla toplum vicdanını sakinleştiremeyen yargının, hukuk dışı yollarla hak arama anlayışını teşvik edeceğinin çok açık olduğuna işaret eden Kılıç, "Yargı sürecinde adalet dağıtımındaki aşırı gecikmeler milletimizi derinden üzmektedir. Bugün itibariyle cezaevlerimizde 60 binden fazla vatandaşımız tutuklu olarak bulunurken, yılda 15 bin dava dosyası zaman aşımına uğrarken, adil bir yargı düzenine sahip olduğumuzu kimse söyleyemez. Adil yargılanmadığından dolayı da vatandaşlarımız hakkını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde arama zorunda kalmışlardır." şeklinde konuştu.
Son yapılan anayasa değişikliğiyle artık vatandaşların hakkını Avrupa mahkemelerinde değil, Türkiye Cumhuriyeti Anaya Mahkemesi'nde arayacağını ifade eden Kılıç, şöyle devam etti:
"Bu konudaki çalışmalar hızla sürmekte ve en kısa zamanda şikayetlerinizi kabul etmek için yasal değişiklikler yapılmaya çalışılmaktadır. Yargıda, Meclis'te yani devlet, vatandaş için vardır. Vatandaş yoksa onlar da yoktur, güçsüzlerin, haksızlığa uğrayanların tek sığınağı yargıdır. Yargı hak kapısıdır. Hak kapısında sizi haklayanlara karşı susmayın, susmayın ki çocuklarınız, torunlarınız, gelecek kuşaklarınız aydınlık bir Türkiye'den mahrum olmasın. Devlet güçleri, maalesef sizler için daha çok demokrasi, hukuk devleti ve daha çok özgürlük alanı üretemedi bugüne kadar. Ancak sizden gelen talepler ve baskılar, kapalı kapıları birer birer açmaya başladı. Demokrasinin hoşgörü ve sabır anahtarları kararlılık ve derin ilişkileri aydınlatmakta, aziz milletimizin geleceğe dönük umutları yeniden tazelenmektedir. Farklı inanç gurupları, farklı düşünce sahipleri bir arada yaşama becerisini göstererek, güzel vatan topraklarımızın bölünme ve parçalanmasına engel olmuşlardır. Unutulmamalıdır ki gönüllerde ve kalplerde ayrılık olmadıkça bu ülkeyi parçalamaya kimsenin gücü yetmeyecektir."