Prof. Dr. Akgiray, Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ve Konya Büyükşehir Belediyesi'nin Dedeman Konya Otel'de düzenlediği Gelişen Kentler Zirvesi'ne katıldı.
Sermaye Piyasası Kurulu'nda görev yaptığı 1,5 yıllık süre içerisinde Türkiye'yi ve dünyayı öğrenmeye çalıştığını bildiren Akgiray, bu süreçteki bazı tespitlerini paylaşmak istediğini dile getirdi.
Türkiye'nin uluslararası teşkilatlarda itibarı ve etkisinin çok arttığını vurgulayan Akgiray, 'Herhangi bir uluslararası teşkilatta, komitede oylama yapılsa büyük çoğunluk Türkiye'yi destekliyor. Biz finans dünyasında bunu görüyoruz. Türkiye'deki siyasi istikrar ve ekonomimizin son 10 yılda gösterdiği büyüme nedeniyle bunlar oluyor.' dedi.
Geçen hafta Güney Kore'yi ziyaret ettiklerini anımsatan Akgiray, Güney Kore'nin Gayri Safi Yurtiçi Hâsılası'nın Türkiye'ye yakın olduğunu, ancak finans piyasası büyüklüğünün Türkiye'nin yaklaşık 4 katına ulaştığını bildirdi.
Türkiye'de, hisse senetleri işlem gören firmaların toplam değerinin bugün itibariyle 300 milyar dolar civarında olduğunu ifade eden Akgiray, şu bilgileri verdi: "Yani Gayri Safi Hâsılamızın 2 ila 3'te biri kadar. Yani bizim borsamız şu anda 300 milyar dolar değil, 750 milyar dolar olsa dünya ortalamasını yakalayacağız. Dünya ortalamasını geçmek istiyoruz. Dolayısıyla gideceğimiz çok yol var."
Türkiye'deki finans dünyası ve firmaların finans ihtiyacıyla ilgili de önemli tespitlerde bulunan Akgiray, şunları kaydetti: "Bakıyoruz ki çok fazla kredi ve bankaya bağımlılık var. İSO 500'deki firmaların bilançosuna bakacak olursanız borç-sermaye oranı yaklaşık yüzde 300. Yani üç dilim borç, bir dilim sermaye kullanılmış. ABD'de ticaret ve sanayi firmalarında borç sermaye oranı krizden önce yüzde 25–30 civarındayken, şu anda yüzde 50'ye yaklaştı. Çünkü sermaye fiyatları düştü. Borç-sermaye oranı Avrupa'da yüzde 100, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 80 civarında, Çin'de ise yüzde 30. Herkesin borçlu, kimsenin alacaklı olmadığı ABD'de ticaret ve sanayi firmaları sermaye ile büyümüşler, bizde öyle değil."
Türkiye ekonomisinin çok iyi büyüdüğünü ve doğru yapılandığı takdirde çok daha sağlıklı, kalıcı ve hızlı büyüme olacağının altını çizen SPK Başkanı Akgiray, "Borca çok bağımlı, krediye dayalı bir ticaret ve sanayimiz oluşmuş. Bu yanlış. Bu, uzun vadede ekonomimiz ne kadar büyürse büyüsün daha da büyümemizi engelleyen bir faktördür. Bunun düzeltilmesi gerekiyor.' diye konuştu.
Yatırım yapan firmaların kredi aldığında faizleri ödemede güçlük yaşayabileceğini hatırlatan Akgiray, bunlar ödenemezse de mali sıkıntı ve nihayetinde iflaslar olabileceğini belirtti. Dünyada yaygın olan krediye dayalı yatırımlar nedeniyle bundan sonraki yıllarda daha sık krizler görülebileceğini anlatan Akgiray, sermaye koyarak kurulan ortaklıklarda ise finansal riskin daha az olacağını sözlerine ekledi.