Erdoğan, VI. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'nda yaptığı konuşmada, çok partili döneme geçildiğinden AK Parti'nin iktidara gelişine kadarki dönemde ortalama hükümet ömrünün 16 ay olduğunu belirtti. Erdoğan, her hükümet değişmesinde politikaların da değiştiğine işaret ederek, "Böyle bir zeminde hangi yatırımcı, hangi girişimci uzun vadeli kararlar alır? Mümkün mü? Hangi küresel sermaye gelir de yatırım yapar? Mümkün mü? Seçimlerin zamanında yapıldığı, anayasal sürenin tam olarak doldurulduğu dönem, bizden önce birkaç istisnai dönemi geçmiyordu. En ufak bir sıkıntıda hemen muhalefetin aklına gelen ilk şey şu olmuştur: Erken seçim... Ama bu ülkeye ne kazandırır, ne kaybettirir? Asla bunu düşünmezler. Erken seçim olacak da ne olacak? Ekonominin çaresizliği, çıkmazı erken seçime gitmek mi? Gel sen bunu şimdi söyle. Biz iktidara geldiğimizde bunları söyledik. İktidara gelmeden söylemeyiz. Gerçek, ideal bir demokrasinin en güzel yanı, dürüst bir muhalefettir. Dürüst bir muhalefet çözümünü üretir, ortaya koyar ve onunla aynı zamanda halkın ilgisini, alakasını kazanır. Yani siz oraya geldiğiniz zaman kazanacaksınız diye bir şey yok. Bir şeyi yapma konumunda değilsiniz zaten muhalefet olarak. Ama projenizi ortaya koymak, iktidara akıl vermek suretiyle bu noktada destek vermek suretiyle, yardımcı olmak suretiyle hem ülkenin kalkınmasına, eğer iktidar sizin dediğinizi yapmıyorsa, 'biz doğruyu söyledik ama yapmadı' demek suretiyle yarın halkın karşına çıkabilirsiniz. Ama hiçbir şey söylemeden, devamlı affınıza sığınıyorum, devamlı 'tukaka' demek suretiyle oy alınmaz.' dedi.
Başbakan Erdoğan, 2007 seçimlerini, o dönemin özel şartları nedeniyle bir kaç ay öne çektiklerini dile getirdi. Erdoğan, '2011 seçimlerinde aynı şekilde haziran ayına, bir ay kadar öne çekiyor, yani seçimleri, fevkalade bir durum olmadıktan sonra inşallah haziranın ikinci haftasında yapmayı düşünüyoruz. anayasal süreç içinde yapıyoruz.' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 8 yıl boyunca istikrar ve güveni zedeleyici bir girişimin içinde olmadıklarını ifade etti. Erdoğan, "Okullar tatil oluyor, vatandaş memleketine gidiyor. Dolayısıyla seçimi 17 temmuzda yaptığınız zaman vatandaşın tekrar dönüp oyunu kullanacağı yere gelmesi gerekiyor. Bir de yazın en sıcak olduğu dönem. Dolayısıyla okullar kapanmadan bir hafta önce seçimi inşallah yapalım dedik.' diye konuştu.
Seçim ekonomisi kavramını da siyasi lügatten kaldırdıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, 2011 seçimlerini asla bir seçim ekonomisi olarak görmediklerini dile getirdi. Mali disiplinden asla taviz vermediklerini ve vermeyeceklerini anlatan Başbakan Erdoğan, "Asla burada taviz olamaz.' dedi.
Başbakan Erdoğan, ayrıca, 2011 bütçesinin TBMM'de görüşüldüğüne işaret ederek, "Popülizm, bütçenin hiçbir satırında kendisine yer bulamaz. 2009 yerel seçimlerinde ve en son halk oylamasında piyasaların dalgalanmadığını, mali disipline ve para politikalarına tam bir güven sergilediklerini gördük. Seçim kelimesinin teleffuz edildiğinde tüm dengelerin alt üst olduğu bir yapı vardı Türkiye'de. Şu anda seçime 7 ay kalmasına rağmen, ekonomiye ve ekonomi politikalarına güvenin sarsılmadan sürdüğünü müşahede ediyoruz.' diye konuştu.