Erdoğan, TOBB'da düzenlenen 6. Ticaret ve Sanayi Şurası'nda yaptığı konuşmada, güven ve istikrarın ülke içinde değil uluslararası piyasalara etkisine işaret etti. Bu iki olguyu korumanın hükümetin en önemli sorumluluklarından olduğunu belirten Erdoğan, bu noktada her zaman son derece hassas olduklarını vurguladı. Ancak bu sorumluluğun, sadece hükümete ait bir sorumluluk olmadığını görmek ve anlamak durumunda olduklarına işaret eden Erdoğan, 'Bu konuda zaman zaman yalnız bırakıldığımızı, istikrar ve güveni muhafaza etmek noktasında gereken desteği göremediğimizi, samimiyetle belirtmek durumundayım.' dedi.
Erdoğan, tüm toplum kesimlerinin, siyasi partilerin, STK'ların iş çevrelerinin, 'sorgusuz sualsiz kendilerini desteklemelerinden' bahsetmediklerini ifade ederek, şunları söyledi: 'Bize, koşulsuz destek verilsin de demiyoruz. Ama siyaset üstü konularda, toplumun tamamını ilgilendiren konularda, ülkenin ufkunu açacak, vizyonu güçlendirecek alanlarda muhalefette olsun, iş dünyasında olsun, diğer kesimlerde olsun yaşanan tereddüt bizi açıkçası ciddi şekilde rahatsız ediyor. 73 milyonun tamamının terörün bir insanlık suçu olduğunu bildiklerini, terörün sona ermesini istediklerini, arzu ettiklerini biliyoruz. Terörün sona erdirilmesi noktasında hükümet olarak koyduğumuz çözüm politikalarında geniş bir mutabakat zemini bulduğunu biliyoruz. Ama bakıyorsunuz Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni uygulama noktasında tek başına hükümet mücadele veriyor, ter döküyor, gayret sarf ediyor. Böyle bir meselede tüm enerjisini ortaya koyması gereken kesimlerin, 'bekle gör' tavrına girdiklerini görüyoruz. Kısmen bazı STK'ların verdikleri desteğe teşekkür ediyorum. Çok sıkıntılı dönemlerde, bu desteği veren STK'ları şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum."
Terörün, tüm kesimleri olduğu kadar, iş dünyasını da hedef aldığını anlatan Başbakan Erodğan, şöyle dedi: 'Siyasete bakıyorsunuz. Teröre karşı bir dayanışma içine girmek, bu noktada siyasi iktidara destek olmak yerine, terörün bir zafiyet doğurmasını ve buradan nemalanmayı hesap ediyor."