Başbakan Erdoğan, VI. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'na katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, iktidarları döneminde 78 üniversitenin kuruluş kararını aldıklarını belirterek, "Buna çok muhalefet edenler olmuştur. 'Ne gerek var' dediler. 'Mevcut üniversiteler yetmiyor mu' dediler. Halbuki Türkiye'de öyle bir sorun vardı ki karşımızda 10 öğrenciden bir tanesi üniversiteye girebiliyordu. Bunları aştık. Artık kendimize yetme noktasına geliyoruz. Efendim üniversite bitirecek de ne olacak. Üniversiteli işsizler mi olacak? Olsun da üniversiteli işsiz olsun. ABD'de, Batı'da, Avrupa'da üniversiteli işsizler yok mu? Bunları zaman kendi içinde hallediyor. Bizde de zamanı geldiğinde halledecek. Dünyayı bu noktada tanımak, kendimizi de geleceğe bu doğrultuda bakmak, realist bir bakış açısı olmalı." şeklinde konuştu.
Erdoğan, Türkiye genelinde üniversitesi olmayan il olmadığını ve birçok ilde ikinci, üçüncü üniversitenin kurulduğunu kaydetti. Üniversitelerin istenen kalitede olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Bundan sonra rekabet başlıyor." diye belirtti.
"YÖK'TE ŞİDDETLE REFORMA İHTİYAÇ VAR"
YÖK'te reform konusuna de değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi: "Anamuhalefet partisi liderinin zaman zaman 'YÖK'ü kaldıralım' ifadesini kullandığımı söylüyor. Hiçbir yerde benim dilimden YÖK'ü kaldıralım ifadesini duyamazsınız. Ben YÖK'ü reforme edelim diyorum. YÖK'ün reforme edilmeye şiddetle ihtiyacı var. Anamuhalefetin bundan önceki lideriyle görüştüm. 'O bir rejim meselesidir' dedi. Açıkça söylüyorum. Bunun reforme edilmesine biz varız. 2011 seçimlerinden sonra yeni anayasada bunun reforme edilmesini rahatlıkla gerçekleştirebiliriz. Birlikte oturup, konuşup, değerlendirerek bunu yapabiliriz. 2011 sonrasını hayırlısı ile görelim. Bunun adını rahatlıkla atalım. Böyle bir reforma YÖK'te şiddetle ihtiyaç vardır. Şu andaki tabloya baktığımızda mevcut üniversiteler zihniyet dönüşümüyle birlikte kendi kendi kabuklarını kırdıklarında, kendi sınırlarını aştıklarında Türkiye'de çok farklı bir nesil, çok farklı kuşak oluşmaya başlar. Türkiye'nin kendi içindeki göçünü de engelemeye başlayacaktır."