Bu kapsamda, bölgede tarihi dokuyu yeniden ortaya çıkarmak ve çirkin görüntüyü ortadan kaldırmak için başlattığı çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi'nin, salaş durumda bulunan ve çirkin, metruk bir görüntüye neden olan binaları yıkmasıyla birlikte, tarihi Antik Tiyatro da yavaş yavaş gün ışığına çıkmaya başladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bölgeyi karartan metruk binaların, tarihi binalara ve çevreye zarar vermeden, profesyonel bir şekilde Antik Tiyatro'nun üzerindeki tüm binaların bir bir yıkıldığını kaydetti. Gökçek, "Yıkımlar ilerledikçe Roma devrinden kalma 5 bin kişilik Antik Tiyatro da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Ortaya tamamen çıkmasının ardından restorasyonunu yapıp, koruma altına alacağız ve tarihe tanıklık yapan güzelliğini yeniden sergileyeceğiz." dedi.
Daha önce de bölgede bulunan ve görüntü kirliliğine neden olan, adeta tarihi örten Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ait 4 katlı binayı, İlksan Öğretmenevi'ni, Anıl Otel'i ve çevredeki 6 binayı yıkan Büyükşehir Belediyesi, yapılan çalışmalarla bölgenin tarihe tanıklık eden dokusunu adım adım ortaya çıkarıyor.
"Biz Ankara'nın daha güzel olması için, tarihimizin daha net anlaşılması için çalışıyoruz" diyen Başkan Gökçek, Ankara'nın kesinleşen tarihinin 3300 yıl öncesine kadar dayandığını ve uygarlıklar şehri olduğunu söyledi. Başkan Melih Gökçek, Antik Tiyatro ile ilgili olarak Kültür Bakanlığı Anadolu Medeniyetler Müze Müdürlüğü ile yapılan protokol çerçevesinde çalışmaların yürütüldüğünü, tüm araç, gereç ve ekipman konusunda lojistik desteğin Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlandığını belirterek, "Bu bölge, birinci derecede arkeolojik kazı alanı, bu kapsamda da kazı çalışmaları uzman ekiplerce, Müze Müdürlüğü ile Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülmekte. Ortaya çıkarılmaya çalışılan tarihi eser de Roma döneminden kalma bir antik tiyatro. Bunun 5 bin kişilik olduğu söyleniyor. Bu antik tiyatroyu açığa çıkarıp Ankaralıları tarihi ile buluşturmak istiyoruz." diye konuştu.
"KAZDIKÇA, YAPRAK YAPRAK TARİH ÇIKIYOR"
Tiyatro'nun taşlarının Andezit Taşı'ndan yapıldığını ve bu taşların da Hıdırlıktepe'deki taş ocağında imal edildiğini belirten Başkan Gökçek, "Ayrıca bu taşlar Bizans döneminde Ankara Kalesi'nin surlarında da kullanılmış ve tiyatro tahrip edilmiş. Ancak tiyatronun bulunduğu bölge öyle bir bölge ki kazdıkça tarih fışkırıyor. Mesela burada Selçuklu döneminden kalma seramik ve cam atölyeleri kalıntılarına da rastladık. Tarih kitabı sayfaları gibi yaprak yaprak tarihle karşılaşıyoruz. Cumhuriyet Dönemi, Selçuklu, Bizans, Roma ve altına inince de Galatlardan kalma eserlerle karşılaşıyoruz." dedi.
Antik Tiyatronun kazısı sırasında, bir de Bizans döneminde Bentderesi'nden şehre su sağlamak amacıyla yapılan bir su kanalına da rastladıklarını kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, "Kenarları sızdırmasın diye 7 kat sıva atılmış, basınç için üstü kapatılmış bir kanal. Tüm bunlar Başkent Ankara tarihini çok net önümüze seriyor." şeklinde konuştu.
YIKIMLAR SÜRECEK
Tiyatro'nun çevresinde yer alan ve mevcut durumda yıkımına başlanmış olan niteliksiz mimari örneklerin tamamının tiyatro çevresinden temizlenmesiyle, tiyatronun kendisinin de aslına uygun olarak restorasyonunun yapılacağını ve tarihe tanıklık eden güzelliğinin sergileneceğini kaydeden Başkan Gökçek, şöyle dedi: "Burası açığa tamamen çıkarıldığı zaman değil Ankara'nın, Türkiye'nin en gözde mekanı olacak. Tiyatro alanı ve çevresinin, Ankara'daki tüm konserlerin verilmesi, yabancı konukların ağırlanması, çeşitli aktiviteler, yaz aylarında açık hava tiyatrosu, kış aylarında ise turistik olarak gezilebilen bir yer olmasını da planlıyoruz."
Projenin Roma dönemi Ankara'sının kentli tarafından hiç bilinmeyen kayıp bir eserinin gün yüzüne çıkarılmasını sağlayacağının altını çizen Başkan Melih Gökçek, aynı zamanda bu eserle Ankara tarihinin daha net anlaşılacağını ifade etti.