Bartın'a gelen ABD'li öğretim elemanları Sarah Ketchen Lipson ve Sarah Ketchen Lipson göreve başladı. Türkiye'de yaşamak ve çalışmak için istekli olduğunu belirten ABD'li öğretim elemanı Sarah Ketchen Lipson Türk kültürünün çok farklı unsurları barındırdığını ve bu çeşitliliğin kendisini büyülediğini ifade etti.
Üniversite öğrencilerine daha iyi bir yabancı dil eğitimi verebilmek amacıyla çeşitli çalışmalar yürüten Yükseköğretim Kurulu (YÖK) yeni bir proje başlattı. Üniversite öğrencilerine destek olmak için yeni kurulan üniversitelere ABD'li 54 öğretim elemanları görevlendirdi. Bu kapsamda iki öğretim elemanı da BÜ'de göreve başladı. Fullbright (Türkiye ve ABD hükumetleri arasında eğitim komisyonu kurulması hakkındaki anlaşma) kapsamında BÜ'de göreve başlayan ABD'li öğretim elemanları, öğrencilere pratiklerini geliştirmeleri için destek olacak. BÜ'de yabancı dil derslerinde ve Sürekli Eğitim Merkezinde görevlendirilecek olan öğretim elemanları, İngilizce öğretmenleriyle derse girecek ve gençlerle İngilizce uygulama yapacak.
TÜRK KÜLTÜRÜ BÜYÜLEDİ
Türkiye'de yaşamak ve çalışmak için istekli olduğunu belirten ABD'li öğretim elemanı Sarah Ketchen Lipson Türk kültürünün çok farklı unsurları barındırdığını ve bu çeşitliliğin kendisini büyülediğini ifade etti. Türk kültürünü aşureye benzeten ABD'li öğretim elemanı Lipson, "Dünyada bu kadar farklı malzeme ile yapılan çok az yemek olduğu gibi bu kadar çok ve farklı kültürün bir arada olduğu başka bir yer neredeyse yok. Aynen aşure de olduğu gibi Türk kültürünün de çok farklı malzemeleri var ve nasıl ki bu geleneksel tatlının tadını içindeki malzemeleri ayrı ayrı düşündüğünüzde anlayamazsınız, Türk kültürünü de parçalarını ayrı ayrı düşünüp anlamanız imkansızdır. Kısacası büyülendim ve Türk kültürü ve mutfağına hayran kaldım. Türkiye'ye hem coğrafik hem politik olarak bir köprü olan bu ülkeyi daha iyi anlamak için geldim. Sınıfta enerjimi ve bilgilerimi kullanırken öte yandan Türk Kültürünü keşfedeceğime inanıyorum." dedi.
BARTIN, ÜNİVERSİTESİ İLE GELİŞİYOR
Bartın Üniversitesinin Bartın'ın gelişimine etki eden bir unsur olduğunu belirten Lipson, "Öğrenciler Üniversitede geçirdiğim vakitlerde bana ilham kaynağı ve destek oluyorlar. Onların İngilizcelerini geliştirmek için gösterdikleri samimi gayretlerini seviyorum. Öğretim elemanı arkadaşlarım da her zaman bana yardımcı ve rehber oldu. Bartın'da yaşamanın en heyecanlı yanı, bu şehrin üniversite sayesinde büyüyor olması. Bu yüzden üniversitenin bir parçası olmak istiyorum." dedi. Ayrıca yerli sebze ve meyveleri çok beğendiğini bu yüzden sık sık Bartın pazarından alışveriş yaptığını anlatan Lipson, "Eğer beni elma ya da üzüm almaya çalışırken görürseniz bana yardım etmeye çekinmeyin. Çünkü Türkçeyi iyi konuşamıyorum" dedi. Daha önce Türkiye'ye üç yıl önce 2 aylığına geldiğini ifade eden BÜ'nün ABD'li diğer öğretim elemanı Sasha Frankel ise, "Bartın Üniversitesi'nin çok güzel bir manzarası var. Bartın çok sevimli bir yer. Özellikle uzun bir süre Washington DC de yaşadığım için Bartın büyük şehirler gibi kalabalık ve gürültülü değil, yeşil ve güzel. Ayrıca Amasra'nın güzelliğine hayranım ve en kısa sürede İnkumu'na gitmek istiyorum. Amasra Müzesi Hellenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemine ait eserlerden çok etkilendim."