Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, başyazarlığını yaptığı Hürriyet gazetesinden istifa eden Oktay Ekşi'nin Basın Konseyi'nden de istifa etmesi gerektiğini belirterek, 'İnanıyorum, Basın Konseyi de kendine yakışanı yapacak.' dedi.
Bakan Yıldız, AK Parti Kayseri İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti Hükümeti'nin ortaya koyduğu hizmetlerin zaman zaman küçümsenmeye çalışıldığını, Türkiye'nin 70-80 yılda yapamadığı hizmetlerin 2-3 katını gerçekleştirdiklerini vurguladı. Türkiye'nin, global krize rağmen OECD ülkeleri arasında büyüme hızı bakımından birinci sırada, dünyada aylara göre değişen oranda ilk 4'te yer aldığına işaret eden Yıldız, 'Kriz tüm dünyada oldu, Türkiye de bu sistemin içinde. 'Nasıl oluyor da Türkiye bu krizden az etkileniyor?' diye soruyorlar. 2001 krizinde, Türkiye'de istikrar olmadığı için 48,5 milyar dolar kaybedildi. Şimdi tam tersi, Türkiye'de istikrar olduğu için dünyadaki krizden az etkilendik. O yüzden her işin başına siyasi istikrarı koyabilirsiniz.' ifadelerini kullandı. Samsun'daki bir doğalgaz çevrim santralının temel atma törenine katıldığını anımsatan Yıldız, hayata geçirilen hizmetlerin açılışlarına yetişemediklerini belirtirken şunları kaydetti:
"Başbakanımız, 1 milyar liralık bu tesisin temel atma töreninde kendisinin bulunmayacağını söyledi. Milletvekili bir arkadaşım, bu olayı anlatınca, 'Ne günler gördük ilimizde.' dedi. 'Hayırdır?' diye sordum, Dedi ki, 'Bir binanın içindeki asansörün açılışı için bir bakan geldi. Bundan 13 yıl önce, yemin ederim ben bu açılışa katıldım, asansöre bindik, 3 kat çıktık ve tekrar indik. Sonra vatana, millete Türk Cumhuriyetlerine hayırlı olsun.' diye konuşulduğunu anlattı. Son 3 haftada Bandırma'da 1 milyar dolarlık doğalgaz santralinin açılışına gittik. Dün Van'daydım, ondan önce Rize'deydim. Bütün bunların tutarı 3 milyar dolar civarında. Bakan olarak bizler de bazı açılış ve temel atma törenlerine yetişemiyoruz. Başbakanımız da toplu açılışlar yapıyor.'
Hükümet olarak 8 yılda çok büyük yatırımlara imza atmalarına rağmen nezaket gösterdiklerini, ancak bunun zaman zaman istismar edildiğini ve 'Ne yaptınız?' diye sorulduğunu dile getiren Yıldız, "Bunlara seyirci kalamayız. Bunları tek tek anlatmak durumundayız. Aynen, bu ülkenin sahipsiz olmadığı gibi, köşesinden çayını, kahvesini içerken, bu yaptıklarımızı takdir etmeyi bırakın, hakaret etmekten geri durmayan insanlara gösterdiğimiz tepki gibi. Biz tevazu içinde gece gündüz demeden çalışacağız, ama boynumuzu da bu hakaretlere uzatmayacağız. Bizzat Başbakanımızın yanında, benim de ismimi zikrederek, şu anda aile terbiyemden dolayı ifade edemediğim o cümleyi köşesinde yazan kişi, gazetesinden istifa etti, yetmez. Ben bakan oldum diye, arkadaşlarım milletvekili, belediye başkanı oldu diye her sözü söyleme salahiyetine sahip miyiz? Sokakta yürüyen vatandaşımızın hakkını korumayla alakalı çaba ve gayret gösteriyoruz, bırakın hakaret etmeyi, küçümsemeyi, hor görmeyi. Kendimizde böyle bir yetkiyi nasıl görebiliriz? Ben bu yetkimle bunu kendimde görmüyorum." dedi.
'Bir arkadaşımız köşesinde, oturduğu yerde, sıcak koltuğunda kahvesini yudumlarken hakaret yağdırıyor.' diyen Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kusura bakmayın, buna da müsaade etmeyiz. O Basın Konseyi'nden de istifa edecek, Basın Konseyi de kendine yakışanı yapacak. Biz parti disiplini içinde o disiplini bozacak herhangi bir cümle ettiğimizde bedelini ödüyoruz, o da bedelini ödeyecek. Toplumda yalnızca doğru davranmaya borçlu olan insanlar siyasi insanlar değillerdir. Gazetecisi, basını, bürokratı, siyasetçisi, kim varsa hepimiz bu topluma karşı doğru davranmak durumundayız."
Yıldız'ın konuşması yer yer salondaki partililer tarafından alkışlanarak kesildi. Konuşma sonrasında toplantı basına kapalı olarak devam etti.