Rusya'da yayınlanan Ermeni Erkramas gazetesi, Soçi'nin Lazarevski semtinde General Andranik'in anıtının açılacağını duyurdu. Anıtla ilgili girişim ise Lazarevski semtinde oturan Ermeni diasporası teşkilatına ait. Andranik anıtını Ermenistan Halk Ressamı ve mimarı Marat Minasyan inşa ediyor. Dört metre yükseklikteki anıtın ağırlığı birkaç ton.
Ermeniler Andranik'i sözde "ulusal kahraman" olarak nitelendiriyor. 1927'te Amerika'da ölen Andranik'in naaşı 1928'te Fransa'ya getirilerek toprağa verilmişti. Eski Sovyetler Birliği döneminde Andranik adı Sovyet Ermenistanı'nda siyasi açıdan sakıncalı idi. 1990'da Ermenistan'ın bağımsızlığından sonra yeniden ulusal kahraman ilan edildi. Naaşı Erivan'a getiridi. Erivan'ın ana meydanına Andranik heykeli dikildi.
ANDRANİK BİNLERCE MASUM TÜRK İNSANININ KANINI DÖKTÜ
Andranik 1865'te Şebinkarahisar'da (Trabzon) doğdu. İstanbul'da Ermeni Hınçak komitesine katıldı. Bir polis şefini öldürerek Batum'a kaçtı. Hınçak grubundan uzaklaşarak, aşırı ırkçı Ermeni Devrimci Federasyonuna (Taşnak Partisi) katıldı. Rusya'ya kaçarak Türkiye'deki Ermeni kökenlerin vatandaşların ayaklanması ve gerekli silahların alınması için görüşmeler yaptı. 1901'te Türk topraklarında silahlı isyan çıkardı. Bu isyan Osmanlıyı parçalamak isteyen Batı ülkelerinin dikkatini çekiyor. Birinci Dünya Savaşı'nın ilk günlerinde Andranik Bulgaristan'dan Tiflis'e döndü.
12 Ağustos 1914'te Rus Kafkasya Ordusu yetkilileriyle görüşerek ilk Ermeni çetesini örgütlemekle görevlendirildi. Mart 1915'te Van'da başlatılan isyanı destekledi. Ocak 1916'da Çar ordusuyla birlikte Bitlis'e girdi. Kenti yaktı ve sivil halktan çok sayıda kişiyi öldürttü. Bu nedenle Rus Divan-ı Harbinde yargılanıp tutuklandı ise daha sonra rütbesi iade edildi. 1917'de Rusya İmparatorluğu yıkılınca Anadolu'daki Rus birlikleri dağılmaya başladı. Bu durumda Ermeni çetelerin kapasitesinden yararlanan Kafkasya cephesi komutanı Lebedenski, Ocak 1918'de Andranik'i tuğgeneral ilan etti.
Andranik, Osmanlı birlikleri Erzurum'a yaklaşınca katliamlara başladı. Ermeni çeteler Erzurum'da çok sayıda kadın, çocuk ve ihtiyarı öldürdü. Kazım Karabekir Paşa, o dönemi şöyle dile getiriyordu: "Erzurum'da..sokaklarda canlılıktan bir iz bile kalmamıştı. Yerlerde çocuk, kadın ve yaşlılar kanlar içinde yatıyordu." Rus Yarbay Tverdo Helebov da anılarında Ermenilerin son gece (11-12 Mart 1918) üç bin Müslüman Türk'ü öldürdüklerini de yazmıştı. Karabekir Paşa, Ermeni çetelerini bölgede püskürmesinin ardından Andranik Batı'ya kaçtı.