AK Parti Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu, vadinin SİT alın ilan edilmesinin Ovit tünelini de etkileyeceği iddiasında bulundu. Bayramoğlu, "Kurulun vadi adına verdiği karardan er yada geç döneceğini umut ediyorum." dedi.
Kararın ardından bölgede yapılması planlanan Ovit Tüneli ve kayak merkezleri projelerinin çok ciddi zarar göreceğini öne süren Bayramoğlu, "Bu karar yeterli teknik inceleme yapılmadan alınmış bir karardır. SİT kararı Rize-Mardin otoyolu projesi kapsamında yapımı planlanan ve tamamlandığında 14 kilometre uzunluğu ile Türkiye ve Avrupa'nın en uzun, Dünya'nın 3'üncü tüneli olacak Ovit tüneli projesini etkileyecektir. Kararla birlikte ayrıca Ovit Dağı Kayak Merkezi yapımı da sıkıntıya girdi." diye konuştu.
İkizdere Derneği eski Başkanı Kadem Ekşi ise 2008 yılında yaptıkları başvuru üzerine İkizdere Vadisi'nin doğal SİT alanı ilan edildiğini belirterek kurulun 728 sayılı kararında SİT alanlarında neyin yapılıp yapılmayacağının açıkça belli olduğunu söyledi.
Ekşi, SİT kararının Ovit tüneli projesi ile kayak merkezi yatırımını olumsuz etkileyeceği yönünde ortaya atılan iddiaların gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, "Kurulun 728 sayılı kararı incelendiğinde bu zaten açıkça görülecektir. SİT alanlarında ne yapılıp yapılmayacağı bellidir. Dolayısıyla bir bardak suda fırtına koparmaya gerek yok. SİT kararı tünel projesi ile kayak merkezi yapımının önünde bir engel değildir. Ayrıca Ulaştırma Bakanlığı'nın hazırladığı avan projesinde tünelin giriş ve çıkış kodları belirlenmiştir. Bu kodlar vadinin flora ve fauna ortamlarını içermiyor. Kurulun çevreye duyarlı, çıkarılacak atık malzemeleri dere yataklarına doldurmayacak bir projeye hayır demesi mümkün değildir. Tam aksine başta turizm yatırımları olmak üzere diğer yatırımların önünü açar. O nedenle bu iddiayı reddediyoruz. Kurul kararlarında bu yönde bir tespit yoktur." diye konuştu.
Tek amaçlarının bölgenin can damarları olan vadiyi hidroelektrik santralleri (HES), taş ocağı ve madencilerin istilasından korumak olduğunu söyleyen Ekşi, "Bilimsel, teknik ve akademik kurullardan oluşan devletin bir kurulunun aldığı bir kararı diğer kurumlar saygı ile karşılamalıdır. O kurulun yıpratılmaması gerekiyor. Devlette devamlılık esastır. Biz İkizdere vadisinin turizm, eğitim ve sağlık aksında gelişerek marka bir ilçe olmasını istiyoruz. Bir yandan Doğu Karadeniz Kalkınma Planı (DOKAP) kapsamında turizm planlamaları yapılırken diğer yandan doğal güzelliklerimizin yok edilememesi gerekiyor. Karadeniz insanı doğasının geleceğinin nasıl olacağından endişe ve kaygı duyuyor. Mahkemelerden dönen sayısız HES projesi var. İnatla belli bir yanlışın üzerine gitmek doğru değildir. Havza planlaması dahi yapılmadan 30 HES projesini bir vadiye sığdırmak yanlıştır. Bunları dile getirirken HES karşıtlığı ile birini ötekileştirmenin kimseye bir faydası yoktur. Bu ülke hepimizindir." diye konuştu.