İDTM'nin ortakları arasında; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, İstanbul Ticaret Odası, Bakırköy Belediyesi, İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Borsası bulunuyor. Merkez, bu haliyle kamu kurumu niteliğine haiz bir şirket olarak faaliyet gösteriyor. 22 Ekim 2010 tarihinde başlatılan bir operasyon kapsamında, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile bir CNR arasındaki davaların da yer alması sebebiyle başta İDTM Başkan Vekili Murat Yalçıntaş olmak üzere, bir şube müdürü ile (biri daha sonra olmak üzere) şirketin iki avukatı gözaltına alınmıştı. 26 Ekim 2010 tarihinde diğer kişilerle birlikte, sorgu hakimliğine sevk edilen Yalçıntaş ile diğer bir personelin tutuklu yargılanmasına karar verilmişti.
Bu gelişmeler sonrasında, basında yer alan bazı haber ve yorumları dikkate alan İDTM yönetim kurulu, şu açıklamayı yaptı:
"Bazı gazete ve televizyonda ileri sürüldüğü ve gerçekmiş gibi takdim edildiğinin tersine; İDTM Yönetim Kurulu kararıyla hiçbir zaman, hiçbir şekilde, hiçbir kimseye rüşvet verilmesine yönelik karar alınmamıştır. 'Yönetim Kurulu Kararıyla Rüşvet' gibi yaklaşımlar doğru değildir. Bu tür haber ve yorumlar kamuoyunda sansasyonel bir hava oluşturma gayretlerinin yansımasıdır. Bu tür yaklaşımların bilgi eksikliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Şunun altını özellikle çizmek isteriz; İBB, TOBB, İTO, Bakırköy Belediyesi, İSO ve İTB gibi Türkiye'nin en seçkin ve önde gelen kamu kurum ve kuruluşlarının ortağı olduğu, bu itibarla Kamu kurumu niteliğinde olan İstanbul Dünya Ticaret Merkezi AŞ'nin Yönetim Kurulu'nun rüşvet amaçlı bir karar alması muhaldir. Kaldı ki, kamu kurumu niteliğinde bir yapının faaliyetleri, bu yapıda görev yapanların kişisel çıkarlarına değil, kamu yararına sonuçlar doğurması nedeniyle kurumun menfaatlerini savunmak için, İDTM tarafından bir rüşvet verilmesi söz konusu olamaz.
Başkan Vekilimiz, İDTM Yönetiminde yer aldığı günden bu yana ilkeli, hukuku, adaleti gözeten yaklaşımlarıyla tüm yönetici ve personellerine örnek olmuştur.
İDTM Yönetimi'nde yer alan her kişi kendini değil, geldiği kurumu temsil eder. Dolayısıyla bu Yönetim Kurulu'nda yer alanlar için kişisel menfaatler değil, temsil ettikleri kurumların menfaatleri, yani kamu yararı ön planda gelir. Bölgesinin en büyük fuar salonlarına sahip İDTM Yönetimi de, İstanbul ve Türkiyeli işadamlarının çıkarlarını korumak için gayret göstermiş ve bu yaklaşımıyla bugüne kadar bu yönde çok önemli başarıların elde edilmesini sağlamıştır. İDTM, en kârlı dönemini bu dönemde yaşamış ve elde ettiği gelirleri yine sektörün hizmetine sunmuştur. Bugün İDTM, Dünya Ticaret Merkezleri Birliği Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilmişse, bu başarıda İDTM Yönetiminin payı vardır.
Yargıya intikal etmiş olan bu konuda Türk adaletine güvenmekteyiz. Adaletin tecellisini bekliyoruz."