Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Koşaner’in ilk MGK’sı böyle bitti

Orgeneral Işık Koşaner’in ilk MGK’sı 5.5 saat sürdü

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-10-28 09:54:04

Koşaner’in ilk MGK’sı böyle bitti

Milli Güvenlik Kurulu’nun dünkü toplantısında yeni Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi uygun bulundu. Terörle mücadelenin kararlılıkla süreceği belirtilen MGK bildirisinde “Dost ve müttefik ülkeler etkin tedbirler almalı” denildi

MGK (Milli Güvenlik Kurulu), tartışmalı geçen YAŞ toplantısının ardından ilk toplantısını dün yaptı. Yeni komuta kademesinin hazır bulunduğu toplantıdan önemli kararlar, tesbitler ve vurgular çıktı. MGK, yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ni uygun buldu ve tavsiye kararının Bakanlar Kurulu’na bildirilmesine karar verdi. MGK ayrıca “dost ve müttefik ülkelere”, terör örgütü mensupları ve yandaşlarının ülkelerinde faaliyet göstermesine imkan tanımama ve terörün maddi kaynağının kurutulması bakımından etkin tedbirler alma çağrısında bulundu. Terör örgütünün bölge halkının huzur ve refahını engellemeye çalıştığını ortaya koyduğunu vurgulayan MGK, sivil halka yönelik saldırılarda kara mayını kullanmaktan çekinmemesini de “insani değerlere bakış açısını açıklıkla sergilediğini” de ifade etti.

MGK’nın dün 5 saat 15 dakika süren toplantısından sonra yayınlanan bildiride yer alan kararlar, tesbitler, değerlendirmeler ve vurgulamalar şöyle:

TERÖRLE MÜCADELE

Toplantıda ülke güvenliğini ilgilendiren iç ve dış gelişmeler etraflı suretle ele alınmış, bu bağlamda bölücü terör örgütünün ülkemizin bütünlüğünü ve milletimizin birliğini ve huzurunu bozmaya yönelik her türlü faliyetine karşın çok yönlü olarak yürütülen mücadelenin önümüzdeki dönemde de halkımızın sağduyulu yaklaşımı ve desteğinden alınan güçle aynı kararlılıkla sürdürülmeye devam edeceği vurgulanmıştır.

KARA MAYINI

Bölgenin refah düzeyinin yükseltilmesine yönelik yatırımları engellemeyi amaçlayan eylemleriyle bölge halkının huzur ve refahına yaklaşımını ortaya koyan bölücü terör örgütünün aralarında çocuk ve kadınların da yeraldığı sivil halkı hedef alan saldırılarında kara mayını kullanmaktan çekinmemesini bu örgütün insani değerlere bakış açısını da bir kere daha açıklıkla sergilediğine dikkat çekilmiştir.

DOST VE MÜTTEFİKLERE

Dost ve müttefik ülkelere bu hususları ciddiyetle ve sorumluluk duygusu içinde dikkate almaları ve terör örgütü mensupları ve yandaşlarının ülkelerinde faliyet göstermelerine imkan tanımaması ve terörün maddi kaynağının kurutulması bakımlarından etkin tedbirler benimsemeleri çağrısında bulunulmuştur.

IRAK

Irak’taki son gelişmeler tüm boyutlarıyla değerlendirilmiş, bu çercevede 7 Mart 2010’da gerçekleştirilen parlemento seçimlerinden bu yana yeni hükümetin henüz kurulamamış olmasının muhtemel yansımaları ele alınmış, Irak’ta siyasi süreçte yaşandığını müşahade ettiğimiz sorunların ulusal uzlaşı temelinde biran evvel aşılmasının önem taşıdığı vurgulanmıştır. Terörle mücadeleye ilişkin Türkiye-Irak-ABD üçlü mekanizma sürecindeki gelişmeler de gözden geçirilmiştir.

BM

BM’nin 23-30 Eylül 2010 tarihinde Newyork’ta yapılan 65. Genel Kurulu bağlamındaki gelişmeler ile sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki heyetimizin genel kurul sırasındaki kapsamlı faliyetleri üzerinde durulmuştur. Bu çerçevede BM Güvenlik Konseyi dönem başkanlığımızla aynı döneme tesadüf eden Genel Kurul çalışmaları sırasında yürütülen çok yönlü faliyetlerin Türkiye’nin uluslararası alanda ve BM nezninde yakalamış olduğu ivmenin daha da güçlendirilmesine önemli katkıda bulunduğu vurgulanmıştır.

İRAN

BM Genel Kurul çalışmaları bağlamında BM gündeminde yeralan İran ve İsrail ile ilgili bazı konulara ilişkin son gelişmeler de değerlendirilmiştir. Bu çerçevede İran’ın nükleer programı konusunda ilgili taraflar arasında doğdrudan müzakerelerin yeni turunun biran önce gerçeklemşeminin önemine dikkat çekilmiştir.

İSRAİL

İnsani yardım konvoyuna saldırısı konusundaki gelişmeler BM İnsan Hakları Konseyi’nin bağımsız uzmanlarca hazırlanan 29 Eylül 2010 tarihli raporu ışınığnda değerlendirilmiştir.

SİBER TEHDİT

Siber tehditin global düzeyde ulaştığı boyut ve bu tehdidin ulusal güvenliğe etkileri kapsamlı suretle ele alınmıştır. Bu bağlamda siber tehdidin engellenmebilmesi açısından milli düzeyde yürütülen çamlışmalar değerlendirilmiştir.

KIRMIZI KİTAP

Yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi görüşülerek uygun bulunmuş ve bu konudaki tavsiye kararının Bakanlar Kurulu’na bildirilmesine karar verilmiştir.

G.KURMAY BAŞKANI İLE İKİLİ ZİRVE

Erdoğan, MGK toplantısından önce MGK üyesi bakanlarla biraraya geldi. Başbakanlık Resmi Konutundaki toplantı, yaklaşık 2 saat sürdü. Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı da kabul etti. MGK toplantısının ardından da Başbakan ve Genelkurmay Başkanı başbaşa bir görüşme gerçekleştirdi.

KOŞANER'İN İLK MGK'SI

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında Çankaya Köşkü’nde yapılan toplantıya, Orgeneral Işık Koşaner, Genelkurmay Başkanı sıfatıyla ilk kez katıldı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu’nın ise katıldığı ilk MGK toplantısı oldu.

KIRMIZI KİTAP NEDİR?

Kamuoyunda “Kırmızı Kitap” ve “Gizli Anayasa” olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, varlığı kabul edilen ancak içeriği açıklanmayan bir belge. Bakanlar Kurulu ve kolluk güçleri için bir rehber niteliği taşıyan Kırmızı Kitap, geçmişte daha çok asker kontrolünde hazırlanırdı. 2010’da belgenin güncellenmesinde hükümetin de ağırlık sahibi olduğu biliniyor. Belge en son 2005’te yazıldı. Kırmızı Kitap, 5 yılda bir yazılıyor ancak ekleriyle her yıl yeniden güncelleniyor.

'ARTIK İÇ TEHDİT OLMAYACAK'

2010’da kaleme alınan belgenin tamamen farklı bir siyasi vizyon sergileyeceğinin ipuçlarını veren Başbakan Erdoğan, 2 Şubat’ta TRT 1’de yaptığı açıklamada, “Siyaset belgesi ile ilgili eksiklikler üzerinde çalıştık. Demokratik sürecin gereğini yapacağız. Bundan sonra asla iç tehdit olmayacak” demişti. Erdoğan aynı hafta Ankara’da bir konferansta “dış tehdit” bölümünde de köklü revizyon yapılacağının işaretlerini “yapay kaygı ve korkuların uzun süre Türkiye dış politikasına hâkim olduğu”, “iç tehdit gibi dış tehdit algılamasının da sanal bir zemin üzerine kurulduğu” sözleriyle ifade etmişti. Bu yeni çerçevede “irtica” yeniden tanımlanarak Erdoğan’ın “vatandaşı iç tehdit olarak gören zihniyet” diye tanımladığı dini yapıların metinden çıkarıldığı iddia ediliyor.


 

Haber Ara