Cumhurbaşkanı Gül, cumhuriyetin kuruluşunun 87. yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajında, Türkiye Cumhuriyeti'nin aziz milletin Büyük Atatürk önderliğinde azim ve inançla yürüttüğü mücadele sonucunda, halkın iradesine dayalı, modern bir devlet olarak kurulduğunu belirtti. Türk milletinin Cumhuriyet'in ilanının ardından egemenlik hak ve yetkisini elde ederken Türkiye'nin de, Atatürk'ün öncülüğünde, Meclis'in rehberliğinde her alanda büyük bir dönüşüm sürecine girdiğini kaydeden Gül, Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle 87 yılda büyük hamleler gerçekleştiren ve önemli başarılara ulaşan Türkiye'nin geleceğe umutla bakmakta olduğunu kaydetti.
Geçmişten gelen birikimiyle, son yıllarda muazzam bir gelişme gösterdiğini belirten Gül, Türkiye'nin dünyanın saygın ve güçlü bir ülkesi olma yolunda yürüyüşüne kararlılıkla devam etmekte olduğunu belirtti. Gül şunları ifade etti: "Önemli yapısal reformlar gerçekleştiren, demokrasisini olgunlaştıran, insan hak ve hürriyetleri konusunda ciddi mesafe alan Türkiye, memnuniyet verici bir istikrar süreci yakalamıştır. Türkiye, potansiyeliyle, gerçekleştirdiği reformlarla, büyüyen ekonomisi, olgunlaşan demokrasisi, akılcı, yapıcı ve çok boyutlu dış politikasıyla, dünyada dikkatleri üzerine toplamaktadır."
Geçmişte 'Avrupa'nın hasta adamı' olarak görülen, ancak bugün dinamizmi ve başarısı tüm ülkeler tarafından kabul edilen, pek çok ülke ve bölge için ilham kaynağı haline gelen bir ülkeden söz ettiklerini dile getiren Gül şunları kaydetti: "Türkiye'nin geleceğinin çok parlak olduğunu hepimizin görmesi lazım. Uluslararası alandaki ağırlığı sürekli artan Türkiye'nin, çevresinde ve dünyada barış ve güvenliğin sağlanması için daha etkin rol üstlendiğinin altını çizmek isterim."
Türkiye'nin bu konumunu korumak ve ağırlığını sürdürmek için, dünyanın yeni şartları doğrultusunda, hızlı hareket etmek zorunda olduğunu belirten Gül, "Bugün artık barış, istikrar, huzur ve refahın yolu, demokratik değerler ve insan hakları standartlarının yükseltilmesinden geçmektedir. Bu nedenle yakaladığımız gelişme ivmesini koruyarak, yarının daha güçlü, daha huzurlu, daha müreffeh Türkiyesini elbirliğiyle inşa etmek için çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
Bu süreçte temel önceliğin, demokratik, özgürlükçü yeni bir anayasa yapılması olduğuna dikkat çeken Gül, ülkenin mutluluğu ve refahı için, milletin her ferdinin eşit imkan ve fırsatlardan yararlanması için, anlayış birliği içinde gayret gösterilmesinin önemini vurgulamak istediklerini ifade etti.
Türkiye'nin bu hedefleri yakalayacak güç, birikim ve potansiyele sahip olduğundan şüphe duymadıklarını dile getiren Gül, bunu yaparken en büyük kuvvet kaynağının milletin ve meclisin olacağını dile getirdi. Gül açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Kısır tartışmaların, gereksiz çekişmelerin enerjimizi nasıl heba ettiğini geçmişte hep gördük ve yaşadık. Sorunlarımızı, konuşarak, tartışarak, diyalogla, sağduyu içinde çözebiliriz. Şundan emin olunmalıdır ki: Her sorun kendi mecrasında, demokratik bir zeminde çözüme kavuşacaktır. Bu vesileyle daha yapıcı, hoşgörülü ve bütünleştirici olunmasının önemini de bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum. Özgüvenimizi yüksek tutup, ortak hedeflerde buluşma başarısını gösterdiğimiz sürece, daha da kuvvetleneceğimize, büyüyeceğimize, gelişeceğimize samimiyetle inanıyorum. Türkiye'yi evrensel değerlerin yol göstericiliğinde hep beraber yarınlara taşıyacağız. Esasen Büyük Atatürk'ün gösterdiği istikamet de budur. Bu duygularla, yurt içindeki ve dışındaki bütün vatandaşlarımızın, geleceğimizi emanet edeceğimiz sevgili çocuklarımızın ve gençlerimizin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. Bütün vatandaşlarımıza bu büyük bayram gününde selam ve sevgilerimi sunuyorum."