Turgut Özal Üniversitesi'ndeki konferansta konuşan Güzel, bir öğrencinin sorusu üzerine, merhum Özal'ın vefatı sırasında her hangi bir suikast ihtimalini düşünmediğini söyledi. Güzel, "Çünkü, ailesi öyle bir şeyden bahsetmemişti. Ayrıca, rahmetli Özal hastaydı. 1987'de bir kalp ameliyatı geçirmişti. Kalbi iyi değildi. Çok kiloluydu, çok yorgundu. Bir de prostat kanseri olmuştu. Yavaş seyreden bu hastalık, ölümüne yakın iyice ilerlemişti." dedi.
Vefatından önce Merhum Özal'ın kendisine "Cumhurbaşkanlığını bırakacağım, parti kuracağım. Seni istiyorum. Muhsin'le de konuştum. İkinizi de istiyorum demişti" diyen Hasan Celal Güzel, bu görüşünü sık sık dillendirdiğini anlattı. 1988'deki kongrede suikaste uğrayan Özal'ın öldürülmek istendiğinin ortada olduğunun altını çizen Güzel, "Son günlerde ortaya çıkan ve suikast olayıyla anılan bazı isimlerin, suikastten 5 yıl sonraki ölüm olayıyla da ilgilerinin olması uzak bir ihtimal değil. Bir de, rahmetli Özal'ın projelerinden birisi Türk Cumhuriyetleri'ni konfederatif olarak birleştirmekti. Bu konuda çok önemli mesafeler almıştı. Bu da başta Rusya olmak üzere bir çok ülkenin hoşuna gitmiyordu." diye konuştu.
Güzel, Turgut Özal'ın devletin bürokrasisine karşı içeride ve dışarıda hep mücadele içinde olduğunu, aynı şekilde ordunun darbeci tarafına karşı da bu mücadeleyi verdiğini aktardı.
"Merhum Özal'ın bir dış unsur ya da bir gizli servis tarafından suikaste maruz bırakılması veya Ergenekon benzeri bir örgüt tarafından şehit edilmesi ihtimalini uzak görmüyorum" diyen Hasan Celal Güzel, yeniden soruşturma açıldığını ve yapılacak otopsiyle her şeyin ortaya çıkacağını sözlerine ekledi.
Konferansın sonunda Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Oral, Hasan Celal Güzel'e bir plaket verdi.
