Önceki günkü olay esnasında da jandarmayı,Başkan Sancak'ın silahını aldıktan sonra korumamakla suçlayan MHP İl Başkanı Kaplan, "Burada jandarmanın gafleti olduğunu görüyoruz. Saldıran kişileri dışarıya çıkarıp güvenliğin sağlandığı havasını vererek, başkanımızın kahvehaneden çıkmasını rica ediyorlar. Başkanımız dışarıya çıkıyor. Bu sırada elinden silahını alıyorlar. Geride bulunan şahsiyetler, Nail Sancak silahını teslim ettikten sonra jandarmanın gözü önünde aniden üzerine saldırıya geçiyorlar. Başkanımız kaçmaya çalışıyor fakat yere düşüyor. O şahsiyetler de üzerine çöküp bıçaklayarak ölmesine sebebiyet veriyor." dedi. Zanlıların daha sonra Sarayköy Devlet Hastanesi'ni basarak saldırmak istediğini söyleyen Zafer Kaplan, "MHP, olayların takipçisi olacaktır. Burada güvenlik zafiyeti vardır. Bunun cevabını vermek zorundadırlar. Keşke jandarma oraya gelmeseydi, başkanımız kendini orada koruyacaktı, silahını da teslim etmeyecekti." şeklinde konuştu.
Başkan Sancak'ın, öldürülmeden önce Buldan Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği şikâyet dilekçelerinin kopyalarını basın mensuplarına dağıtan İl Başkanı Kaplan, saldıran kişilerin MHP'li olup olmadığına dair bir soruyu ise belediyede yedek meclis üyesi oldukları ancak partide kayıtları bulunmadığı şeklinde cevapladı. Zafer Kaplan, olaya karışan kişilerin MHP'li olmasının da yapılan işin doğru olduğunu göstermeyeceğini vurguladı.
Başkan Sancak'ın öldürüldüğü olayda kahvehanede bulunan birçok vatandaşın müdahale etmemesini, değerlerin yitirilmesine bağlayan Kaplan, "Acaba değerlerimizi mi yitiyoruz? Korku ve acz içinde miyiz? Toplumumuzun psikolojisi de çok önemli. Başka zaman olsaydı, müdahale edilirdi. Önceden, 'Almanya'da kaza oluyor, kavga oluyor, kimse müdahale etmiyor, karışmıyormuş.' diye şaşırırdık. Bizde mi öyle oluyoruz?" dedi.