İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davasının 163. duruşmasına tutuklu sanıklardan Ergun Poyraz ile bir önceki oturumda Doğu Perinçek'e fiili saldırı saldırı yaptığı için disiplin cezasına çarptırılan Osman Yıldırım katılmadı. Diğer 20 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan gazeteci Güler Kömürcü Öztürk, Ferit İlsever, İbrahim Benli ve Yusuf Beşirik ise duruşmada hazır bulundu.
Ergenekon ana davasıyla birleştirilen Danıştay dava dosyası kapsamında bu oturumda da Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarının Osman Yıldırım'a verildiği ileri sürülen Pınar Sitesi A1 blok altında o dönem market işleten Mehmet Ölçer tanık olarak dinlendi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün sorularını cevaplayan Ölçer, 2008 Mayıs ayında marketi devrettiğini ve Yeni Çamlıca'da bir fırın açtığını söyledi. Aynı polislerin iki ayrı dönemde geldiğini, ikinci kez geldiklerinde Ramazan ayında olduğunu belirten Ölçer, kendisine bazı fotoğraflar gösterildiğini, 18 fotoğraftan sadece yer alan ve 18 numaralı dairede oturan evin sahibi Recep Özkan'ı (Bombaların verildiği öne sürülen evin sahibi) tanıdığını ifade etti. Ölçer, ayrıca 9 numaralı fotoğraftaki kişiyi de Recep Özkan'a gelip giden bir kişiye yüzde 10 veya yüzde 20 benzettiğini kaydetti. Başkan Şengün, 9 numaralı fotoğraftaki kişinin, Osman Yıldırım'ı Ataşehir Migros önünden alıp bombaların verildiği eve getirdiği ileri sürülen Orhan Kadı'ya ait olduğunu belirtti.
İKİ KEZ İFADE VERDİĞİNİ SÖYLEYEN TANIĞIN DAVA DOSYASINDA BİR İFADE TUTANAĞI BULUNUYOR
Bu arada, Başkan Şengün, dava dosyasında sadece 22 Ocak 2009 tarihine ilişkin yazılı bir ifade tutanağı bulunduğunu belirterek polislerin iki kez geldiklerinden emin olup olmadığını sordu. Ölçer'in, "Eminim. İkinci gelişlerinde Ramazan ayıydı." demesi üzerine Başkan Köksal Şengün, "Dosyada sadece bir ifadeniz var. İkinci geldiklerinde farklı soru sordular mı? Farklı fotoğraf gösterdiler mi?" diye sordu. Fotoğrafların aynı olduğunu belirten Ölçer, soruların da hemen hemen aynı olduğunu kaydetti.
Hakim Şengün, dava dosyasında bulunan ve Danıştay davasında adından bahsedilen, aralarında Veli Küçük ile Muzaffer Tekin'in de yer aldığı çoğu dava sanığı 18 kişinin fotoğraflarının yer aldığı dosyayı tanık Ölçer'e göstererek, "Bu kişilerden apartmana girip çıkan var mıydı? Benzettiklerin var mı?" diye sordu. Ölçer, polis ifadesinde olduğu gibi Recep Özkan'ın fotoğrafı ile Orhan Kadı'nın fotoğraflarını gösterdi. Mahkeme Başkanının telkini üzerine arkasında bulunan tutuklu sanıklara da dönüp bakan Ölçer, aralarında tanıdıklarının olmadığını söyledi. Ölçer, biraz önce baktığı fotoğraflar ve bu fotoğrafların yer aldığı dosya ile 2009 yılında polisler tarafından kendisine gösterilen dosya ve fotoğrafların birbirine çok benzediğini ifade etti.
Mahkeme başkanından sonra Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, tanığa sorular yöneltti. Pekgüzel'in, site güvenliği olup olmadığını sorması üzerine Ölçer, "Sitenin güvenliği vardı. Ancak gündüz güvenlik yoktu. Karanlık çöktüğünde gelirdi güvenlik. Sitede 7 kapı var ve güvenlik sadece araçların girdiği kapıda dururdu." şeklinde cevap verdi. Pekgüzel'in başka bir sorusu üzerine Recep Özkan'ın hukuk öğrencisi olduğunu ve emlak alıp sattığını belirten tanık Ölçer, "Maddi durumunun iyi olup olmadığını bilmiyorum. Öğrenciler normalde kısıtlı alışveriş yaparlar. Recep normal alışveriş yapardı." diye konuştu.
Sanık Zekeriya Öztürk ise tanık Ölçer'e işlettiği market ile apartman kapıları arasında ne kadar mesafe olduğunu sordu. İki kapı arasındaki mesafenin 6 ile 10 metre arasında olduğunu belirten Ölçer, "Marketten dışarı çıkmadığım zamanlar kasada dururdum ve apartmana kimin girip çıktığını görmeme imkan yoktu. Zaten market dışında malzemem olmadığı için de dışarı çok çıkmazdım." dedi. Öztürk'ün sorusu üzerine markette güvenlik kamerası olmadığını belirten Ölçer, polislerin Danıştay ya da Ergenekon konusundan bahsetmediklerini, ifadesinde ya da fotoğraf teşhisinde bu konudan bilgisi olmadığını söyledi.
Tanık Ölçer'in dinlenmesinin tamamlanmasının ardından, davada dinlenmesi beklenilen ve birisi Recep Özkan'ın ev arkadaşı Fethullah Kaya olan iki tanığın mahkemeye gelmediğini açıklayan Başkan Şengün, duruşmaya öğle arası verdi.