Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ahmet Türk, siyasi yasağının kaldırılması için başvuruda bulunacak

Kapatılan DTP'nin Eş Başkanı Ahmet Türk, anayasadaki değişikliğe göre parti kapatılsa bile milletvekilliğinin düşmeyeceğini hatırlatarak,

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-10-25 13:55:00

Ahmet Türk, siyasi yasağının kaldırılması için başvuruda bulunacak
Kapatılan DTP'nin Eş Başkanı Ahmet Türk, anayasadaki değişikliğe göre parti kapatılsa bile milletvekilliğinin düşmeyeceğini hatırlatarak, "Bu hakkımızı kullanmak için çalışma yaptık. Arkadaşlar Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) münacat yapacaklar." dedi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i öldüren sanıkların yargılandığı duruşması öncesinde Dink'in arkadaşları Beşiktaş İskele Meydanı'nda eylem yaptı. Meydanına toplanan yaklaşık 100 kişi 'Hepimiz hrantız' yazılı dövizleri taşıdı, sloganlar attı. Eyleme BDP'lilerden de destek geldi. Kapatılan DTP'nin Eş Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk ile BDP Milletvekili Akın Birdal da grupta yer aldı.

Ahmet Türk, anayasada milletvekillerine yönelik yapılan değişikliği hatırlatarak, yasağı değiştirdik diyenlerin uygulamada bunu yapabileceklerini görmek istediklerini ifade etti. Değişikliklere göre parti kapatılsa bile milletvekilliğinin düşmeyeceğini aktaran Türk, "Bizde bu hakkın kullanılması için çalışma yaptık. Arkadaşlar TBMM'ye münacatı yapacaklar. Bizim amacımız milletvekilliğini tekrar yapmak için değil, bir hakkın yapılmasını sağlamaktır." diye konuştu.

Terör örgütünün eylemsizlik kararının sona ermesiyle de ilgili açıklama yapan Türk, umutların tükenmesini istemediklerini söyledi. Sürecin çok doğru yürütülmediğini söyleyen Ahmet Türk, "Güven verici, ikna edici bir sürecin başlatılması noktasında talepler cabalar sonuçsuz kalıyor. Geçmişteki yaşadığımız acılı günleri tekrar yaşamak istemiyoruz. Sürecin doğru değerlendirmesi gerekiyor. Halkı kucaklayacak bir siyaset esas almadığımız zaman, silahların susması konusunda, demokratik hak ve özgürlükler konusunda bir refleks ortaya koymadığınız zaman bazı tehlikelerle karşı karşıya kalabileceğimizi de görüyoruz. Umut ederiz ki tüm bunlar yaşanmaz." ifadesini kullandı. Aysel Tuğluk ise Hrant Dink'in ölümüyle ilgili meselenin sanıkların tutuklu kalması olmadığına değindi. Irkçı faşist düşüncelerin halen hakim olduğunu aktaran Tuğluk, daha demokratik daha barışçıl bir sistemi getirerek yaşanan olaylara yanıt verilmesi gerektiğini belirtti.

Dink'in arkadaşları adına açıklama yapan Sanatçı Settar Tanrıöven de, Hükümet ve devlet yetkililerinin bu davayı ve adalet arayışlarını hafife aldığını savundu. Kısa bir süre önce vatandaşa tanınmış bilgi edinme hakkından yararlanarak Hükümet ve devlet yetkililerine bazı sorular sorduklarını belirten Settar Tanrıöven, "Başbakanlığa, Hrant'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmalarda mahkeme niye MİT'ten gelen tek satır bilgi yok? diye sormuştuk. Başbakanlık ise bize 'Sözünü ettiğiniz kurum özerk, biz bir şey yapamayız. Talebinizi ilgili firmaya şahsen iletin' demişti. Biz bu rezaleti kamuoyuna açıkladıktan sonra Başbakanlıktan ikinci bir mektup aldık. 'İlgili firmaya başvurun' cevabı için 'yanlışlıkla oldu. Kusura bakmayın' dediler" şeklinde konuştu. Açıklamanın ardından grup adliyeye yürüdü. Hrant İçin Adalet İçin" pankartının açılıdığı yürüyüşte, "Ya cevap verin ya hesap" ve "Hrant için adalet için" dövizleri taşındı. Açıklama sırasında sık sık, "Faşizme karşı kardeşimsin Hrant", "Katil devlet hesap verecek", "Yaşasın halkların kardeşliği" ve "Biji bratiya gelan" sloganları atıldı.

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara