HAK PAR 4. Olağan Büyük Kongresi'nin açılışında konuşan Genel Başkan Bayram Bozyel, "Kürt sorununda izlenen inkar ve baskı politikası artık sürdürülemez hale gelmiştir. Bu açıdan bir dönem kapandı. Türkiye son birkaç yıldır eski dönemden yeni döneme geçişin sarsıntılarını yaşıyor." diye konuştu.
Türkiye'de demokratikleşme yönünde yapılan yasal ve anayasal değişiklikleri yakından takip ettiklerini kaydeden Bozyel, Ergenekon davasını, Türkiye'nin kendi derin yapılarını tasfiye etmesi ve geçmişle hesaplaşması noktasında önemsediklerini aktardı. Bozyel, "Bunun, Fırat'ın doğusuna kaydırılması ve derinleştirilmesini savunduk." diye ifade etti.
TRT Şeş'in de açılmasını desteklediklerini hatırlatan Bozyel, "AK Parti açılım sürecini başlattığında, reddedici bir tutum almadık. Çizdiği zikzakları eleştirirken, önerilerimizle pozitif bir yaklaşım sergiledik." ifadesini kullandı. 12 Eylül'de referanduma sunulan pakete, 'yetersiz ama evet' diyerek destek verdiklerini aktaran Bozyel; referandum sonuçlarının, yeni Anayasa ve Kürt sorunu gibi temel sorunların çözümüne verilen destek olarak okunması gerektiğini aktardı. Kürt sorununu eşitlik temelinde köklü bir çözüme kavuşturmak gerektiğini kaydeden Bozyel; ön yargı ve şartlanmışlıkların, eşitlikçi çözümün önündeki engeller olduğunu belirtti.
Kürt sorununun hangi yöntemlerle çözülemeyeceğine ilişkin zengin bir deneyime sahip olunduğunu söyleyen Bozyel, "Barışçıl ve demokratik çözüm yolu denenmeyen tek yoldur." dedi. Kürt sorununda tarihsel bir sınav ile karşı karşıya olunduğunu belirten Bozyel, bunun ise demokratlık sınavı olduğunu kaydetti.
Bozyel, "Başvurulan politikaların yol açtığı haksızlıklardan dolayı Kürt halkından özür dilenmelidir. Kürt halkı ve onun siyasi liderlerinin zedelenen itibarı iade edilmelidir." şeklinde konuştu.
Diyarbakır Cezaevi'nde takılacak tutumun da önemli olduğunu söyleyen Bozyel, cezaevinin Kürt halkının hafızasında farklı bir yeri olduğunu belirterek, bir müzeye dönüştürülmesini istedi.
"DENEYİMLER KÜRTLERİN SİLAHLA AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAĞINI ORTAYA KOYMUŞTUR"
Deneyimlerin, 'devletin Kürt sorununu şiddet ile çözemeyeceğini gösterdiği gibi Kürtlerin de silahla amaçlarına ulaşamayacağını ortaya koyduğunu vurgulayan Bozyel, şöyle devam etti:
"Dün olduğu gibi bugün de silahlı mücadele yöntemleri Kürt sorununun çözümüne yarar değil zarar veriyor. Giderek devlet içindeki şiddet yanlılarının elini güçlendiren bir araca dönüşüyor ve sorunun çözümünü daha da zorlaştırıyor. Son bir yıl içerisinde Hantepe saldırısından, Reşadiye olayına, Dörtyol provokasyonundan Batman'daki mayın patlamasına ve son olarak Hakkari'de 9 insanımızın canına mal olan mayınlı tuzağa kadar tanık olduğumuz olaylar dizisi şiddetin Kürt halkını kurtarmak yerine Kürt halkını hedef almaya başladığını kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya koymaktadır."
Bu durumda yapılacak işin, silahları kalıcı bir biçimde susturmak olduğunu dile getiren Bozyel, "Bunun için devletin de yapması gerekenler var. Silahsızlanma sürecini sabote edecek provokatif tutumlardan ve operasyonlardan kaçınmak. Burada altını çizmem gereken bir diğer konu da silahların ve şiddetin tasfiyesi ile PKK'nın tafsiyesini birbirine karıştırmamaktır. PKK'nın tafsiyesi söylemlerinin Kürt sorununun barışçıl çözümüne hizmet etmeyeceği görüşündeyiz. Bırakalım, partilerin yaşayıp yaşamayacağına, tafsiye edilip edilmeyeceğine halk karar versin." dedi. Bozyel, siyasi bir affın çıkartılması gerektiğini de savundu. Bozyel, Kürtlerin yaşadığı bölgelerde, ilkokuldan başlayarak üniversiteye kadar Türkçenin yanı sıra Kürtçe eğitime de başlanması gerektiğini savundu.
Yeni Anayasa çalışmalarının, 2011 seçimlerinde oluşacak Meclis tarafından yürütüleceğini kaydeden Bozyel, "Önümüzdeki seçimlerin önemini bu tablo doğal olarak artırıyor. Ancak yüzde 10 barajı nedeniyle çoğulcu bir Meclis oluşturulması mümkün değil. Seçim sistemindeki baraj, en azından bu döneme özgü olarak sıfırlanmalı ve Türkiye'nin tüm farklılıklarının yeni oluşacak Meclis'e yansıtılmasına olanak sağlanmalı." diye konuştu.
KONGREDEN NOTLAR
Öte yandan, HAK PAR'ın kongresine, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz da katıldı. Açılışta Kürtçe şarkılar seslendirildi. İstiklal Marşı'nın okunmadığı kongrede, 'özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinde yaşamını yitirenler anasına' saygı duruşunda bulunuldu.
Kongrenin, açılışında sunucular önce Kürtçe, ardından Türkçe konuştu. Divan oluşması için verilen önergede Kürtçe ve Türkçe okundu. Türk bayrağı bulunmayan kongrede, Kürtçe ve Türkçe sloganlar atıldı.
