Anadolu Üniversitesi ( AÜ ) İletişim Bilimleri Fakültesi öğrencisi Halil Başer, şiddetli karın ve baş ağrısı, mide bulantısı ve baş dönmesi üzerine arkadaşları tarafından eğitim gördüğü ( AÜ) içerisindeki "Mavi Hastaneye" gitti. Acil servisteki görevliye, rahatsızlığını anlatarak muayene olmak istediğini bildiren Başer, görevliden sağlık güvencesi ve öğrenci sağlık kartın olmadan muayene olamayacağı cevabını aldı. Üniversitenin öğrencisi olduğunu anlatan Başer'e görevli "Bu evraklar olmayınca seni muayene edemeyiz. Ama parayla muayene olabilirsin." dedi. Bunun üzerine Başer, acil servisin nöbetçi doktoruna rahatsız olduğunu, istenilen belgelerin olmadığını ancak üniversitenin öğrencisi olduğunu anlatarak, "Şu anda muayene olayım. Yarın fakülteden sevkimi alıp gelirim." diyerek kendisini muayene etmesini istedi. Fakat Dr. İbrahim E., "Şartların tutmuyor. Sağlık güvencen ve öğrenci sağlık kartın yok. Sevkini yarın alıp gelsen de durum değişmez. O yüzden seni ancak ücretli muayene edebiliriz." yanıtını verdi.
Rahatsızlığının artması üzerine tekrar doktora derdini anlatan Başer, "Ben şu anda çok rahatsızım ve muayene olmak istiyorum. Burası üniversite hastanesinin acil servisi. Başbakan'ın 'acil servise gelen herkes muayene edilmek zorunda, para alınmaz' diye talimatı var." diyerek muayene olmak istediğini yineledi. Bunun üzerine Dr. İbrahim E., artık sistemin değiştiğini, ancak ücretini ödeyince muayene olunabileceğini dile getirerek, Başer'e " Devlet hastanesi var. İstiyorsan git oraya muayene ol. " tavsiyesinde bulundu.
Yaşadıkları karşısında neye uğradığını şaşıran Başer, arkadaşı tarafından yurda geri götürüldü. Üzerinde parası da olmayan Başer, odasında yatarak ağrılarının dinmesini bekledi. Başer, muayene edilmemesine bir türlü anlam veremediğini söyledi. "Rahatsızlığım daha da artsa ve bir şey olsaydım bunun hesabını kim verecekti?" diye soran Başer, "Acaba muayene olmam için ölmem mi gerekiyordu." dedi.
Anadolu Üniversitesi Öğrenci İşleri Dairesi Başkanı Ümit Karaer, hastanenin yaptığı durumun hoş olmadığını kaydetti. "Öğrenci mutlaka muayene edilip öyle gönderilmeliydi" diyen Karer, şöylekonuştu: "Öğrenci sonuna kadar haklı. Mutlaka muayene edilmeliydi. Sevkini ve gerekli diğer evraklarını ertesi günü hastaneye götürüp teslim edebilirdi. Bunu hastane niye kabul etmemiş anlamış değilim. Bu konuyu araştıracağız. Yapılanlar hoş değil. Hem etik hem de insani açıdan kabul edilemez bir durum."