Hattuşa 100 yıl kazıldı, 100 yıl daha kazılacak
Hitit Medeniyeti'nin başkenti olan Hattuşa'da 104 yıldır arkeolojik kazı çalışmaları yapılıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-29 09:33:00
Hattuşa, arkeoloji ve kazı çalışmalarına daha uzun yıllar hizmet vermeye kararlı olduğunu her yıl toprağın altından çıkan birbirinden değerli tarihi eserler ile gösteriyor.
28 Temmuz 1834 yılında Charles Texier'in Hattuşa kalıntılarına ilk kez ulaştığı günden itibaren arkeologların ilgisini üzerine çekmiş olan Başkent Hattuşa'da küçük ölçekli sondaj çalışmaları dışında ilk olarak sistemli kazı çalışmaları 1907 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü ile Alman Şark Cemiyeti tarafından Wincker ve Makridi ile Otto Puchstein başkanlığında yapılmaya başlandı.
1907 yılında başlayan ve günümüze kadar kesintisiz olarak devam eden kazı çalışmaları Hititlerin başkenti Hattuşa'yı dünyanın ilgi odağı haline getirdi. Tarihin ilk yazılı barış antlaşması olan "Kadeş" Hattuşa kazıları sırasında gün ışığına çıkartıldı. Yüz yılı aşkın devam eden kazıların amacının, Hitit kültürünü, öncülerini ve Hitit kültüründen sonraki kültürleri araştırmak olduğu belirtiliyor.
Tarih yazmaya devam eden Hattuşa kazıları günümüze kadar Alman Arkeoloji Enstitüsü bünyesinde devam etmiş olup, Kurt BittelL, Peter Neve, Jurgen Seeher başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları bugün ise Doç. Dr. Andreas Schacner tarafından yürütülüyor.
azılarla şehir kalıntılarını gün ışına çıkarmayı hedeflediklerini Kazı Başkanı Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden Doç. Dr. Andreas Schachner, "Aşağı Şehir suru ve Büyük Mabet arasında başlatılan kazı çalışmalarındaki hedef, Aşağı Şehir Suru üzerinde bulunan Potern (Yeraltı Geçidi) ile Büyük Mabet arasında kalan ve henüz kazı çalışması yapılmamış bölgede bulunan şehir kalıntılarını gün ışığına çıkartmaktır. Ayrıca Sur üzerinde bulunan bir poterni de eğer iyi korunmuş ise turizmin hizmetine açarak şehre yeni gezi alanları kazandırmaktır. Arkeolojik kazılar çok hassas ve dikkat gerektiren çalışmalar olduğu için kazı çalışmaları da aynı paralelde gelişmektedir. Geçen yıl başlamış olduğumuz kazı çalışmalarında şehir surunun bir kısmını ortaya çıkartabildik. Yüzeye yakın olan Hitit sonrası dönemlere ait tarihi kalıntıların incelenmesinin ardından Hitit dönemi yerleşim alanlarına ulaşılması mümkün olacaktır" dedi.
BAŞKENT HATTUŞA
Tarihin gördüğü en büyük medeniyetlerden birisi olan Hitit İmparatorluğunun başkenti Hattuşa, 6,5 kilometre uzunluğunda ve 10-15 metre arasında değişen yüksekliğe sahip devasa surlarla çevrili. Eski Tunç dönemine ait yerleşim bölgeleri içerisinde Hattuşa şehri kadar geniş bir alana Anadolu'nun hiçbir yerinde rastlanmamaktadır.
Mısır, Babil ve Mitanni gibi Eski Doğu'nun büyük güçlerinden biri olan Hititler, yaklaşık M.Ö. 1200 yıllarına kadar Anadolu'nun büyük bir kısmına ve zaman zaman da Kuzey Suriye'ye hükmetmişlerdir.
İlk yerleşim izleri, Kalkolitik (Taş) Çağ'a kadar (M.Ö. 5000) inmektedir. Kesintisiz yerleşmeye başlanılması ise, Eski Tunç Çağı'nın sonlarına (M.Ö. 3000) doğru olmuştur. Bölgenin yerli halkı olan Hattiler, burada bir kent kurup, Hattuş adını vermişlerdir. Adının Hattuş olduğu bilinen bu yerleşimi M.Ö. 1700'lerde ilk Hitit Büyük Kral'ı Kuşşara'lı Kral Anitta yıkmıştır.
Hitit yazılı kaynaklarından anlaşıldığına göre, I. Hattuş ili'nin iktidara gelmesiyle (M.Ö. 1665-1640) Hattuşa, Hititlerin başkenti olmuştur.
Hitit metinlerinde sık sık "Hattuşa ülkesinin bin tanrısından" s öz edilmektedir. Kuşkusuz bu tanrıların çoğu İmparatorluk başkenti Hattuşa'da kendilerine bir tapınım yeri edinebilmişlerdir. Başkent Hattuşa'da bugüne kadar 31 yapı, tapınak olarak tanımlanmıştır. Hattuşa'nın en büyük dini yapısı olan Büyük Tapınak, Aşağı Şehir'deki konutların ortasında tek tapınak olarak yükselir.
Hattuşa'da son yıllarda yapılan kazıların ağırlık noktasını şehrin, hatta Hitit devletinin ekonomisine ışık tutan kazılar oluşturmuştur. İmparatorluk döneminde, M.Ö. 13. yüzyıla tarihlenen şehrin Büyükkaya sırtında, büyük boyutlarda, sayıları 11'i bulan yer altı siloları bulunmuştur.
Hitit İmparatorluğu'nun M.Ö. 1200 yıllarından hemen sonra yıkılmasıyla, Anadolu Tunç Çağları da sona erer. Bununla beraber, Hattuşa şehrinin arazisinin yerleşim tarihi devam eder. M.Ö. 12. yüzyılın başlarında, Erken Demir Çağı'na tarihlenen yeni yerleşme, Frig etkilerini yansıtan bir taşra kasabasına dönüşüp büyümeye başlaması ancak, M.Ö. 8. yüzyılda gerçekleşir. Yerleş im, Pers döneminde de devam etmiştir. Hellenistik, Galat, Roma ve Bizans'a ait yerleşme ve tahkimat izleri de görülmektedir.
Ajanslar
Haber Ara