Feta ödülleri sahiplerini buldu
"İnsanın Yeniden Keşfi İçin; Feta" idealiyle 2005 yılından itibaren düzenlenen ‘’Dünya Feta Günü” ve “Feta Ödülleri” bu yıl düzenlenen programla sahiplerini buldu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-26 01:43:00
"İnsanın Yeniden Keşfi İçin; Feta" idealiyle 2005 yılından itibaren düzenlenen ‘’Dünya Feta Günü” ve “Feta Ödülleri” bu yıl düzenlenen programla sahiplerini buldu. Sakarya Adapazarı Kültür Merkezi’nde yapılan programa Türkiye’nin değişik illerinden katılımla gerçekleştirildi. Sakarya Gönüllü Eğitimciler Derneği adına selamlama konuşması yapan Rüstem Budak; “Yaşadığımız dünyada insani temellerinden uzak bir arayışa giren insanlığın krizi devam etmektedir. Bu kaosu sona erdirecek çalışma ve projelerin ortaya konulması, şekillendirilmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir. Anadolu’yu coğrafik olarak mesken tutmuş atalarımızın insanlık âlemi için teklif ettikleri önermeler olmuştur. Çağımızda eni önerilerin ihtiyacı bulunmaktadır.
Bu anlamda son yüzyılda bilgi- para sermayesi olarak İstanbul’dan, bürokratik emirleşme olarak Ankara’nın dışında her Anadolu şehri insanlık için teklif edebileceği düşünce ve pratiklerle yeni birikimlerin ve ufukların açılmasına yardımcı olacaktır. Bizler 6.sını düzenlediğimiz Feta Ödülleri ile geleceği karanlıklaşan insanlığa bir ışık tutmak istiyoruz.” dedi.
Ardından söz alan Feta Girişimi Dönem sözcüsü Leyla Yıldız; “Ahilik kültürünün beslenmesini ve gelişmesini sağlayan kelime anlamı ‘’genç, yiğit, fedakâr‘’ olan FETA, bu organizasyona ismini vererek, temel insanı ve ahlaki değerlere vurgu yapma yoluyla yepyeni bir medeniyet perspektifi inşa etmeyi hedeflemektedir. Modernizm durmadan bencilliği körüklüyor, insanı kendi kendine yetmeyi öğütlüyor. Gitgide bencilleşiyor ve yalnızlaşıyoruz. Savrulmalar, sapmalar, travmalar yaşıyoruz. Boşanmalar hızla artış gösteriyor; aileler parçalanıyor; şiddet içeren suçlar yükseliyor, madde bağımlılığı gençleri esir alıyor; evlilik dışı doğumlar yaygınlaşıyor; Gayri meşru ilişkiler sonucu doğan bebekler çöpe bırakılıyor; akıl almaz cinayetler büyük bir ustalık ve soğukkanlılıkla işleniyor. İnsanlık nereye gidiyor? Depresyon ve intihar, salgına dönüştü. Dünya bir sarsıntı geçiriyor. Hızla modernleşiyoruz ama mutlu olamıyoruz. İnsanın konforu sağlandı fakat huzuru elinden alındı. Modernist bakış açısı üzerine tesis edilen kapitalizm, tüketimi hızlandırmak için rekabeti çatışmaya dönüştürdü. Böylece, piyasa arenasında bireyler, birbirlerini yok etme, başkasını ezme hakkını kendilerinde gördüler. Amaca ulaşmak için tüm yolla meşru sayıldı. Soyut zevklerin yer aldığı ideal hedefler yerine somut zevklerin hüküm sürdüğü ego hedeflerine yönelindi. İnsanı kaygıların yerini estetik kaygılar aldı. Etik değerler ise manipile edildi. Tevazu zayıflık, dürüst olmak enayilik, karşılıksız vermek ise saflık olarak algılandı. İşte FETA, bu ezberi bozmak için çaba sarf etmektedir. Etik değerlere örnekler oluşturmak ve kişilere toplumsal bir misyon yüklemek amacıyla 41 değeri temsil etmeye inandığımız toplumun her kesiminden 41 sembolik insanımızı, kamuoyunun dikkatine sunarak bu alanda sinerji meydana getirmek istiyoruz. Her türlü siyasi, ideolojik, etnik, mezhebi, dini kimlikleri tartışma ve kavga konusu yapmak yerine bunların istifade edilmesi gereken sonsuz bir zenginlik alanı olduğu idrakiyle kişilik ve karakter özelliklerine vurgu yaparak yepyeni bir medeniyet yürüyüşü gerçekleştirmek peşindeyiz.
Program’da açılış konuşmasını yapan Yazar Ahmet Taşgetiren “Osmanlı vakıf medeniyeti olarak birçok sivil çalışmalara örneklerle doludur. İslam evrensel değerler bütünlüğüdür. Âlemlerin rabbi Allahın en önemli sıfatı rahmet sahibi olmasıdır. İnsanın da rahmet taşıyıcısı olmasını ister. Rahmet insanı olma kişiliğini oluşturmak zorundayız. İnsanca bir kimlik ve hayat inşa etmeliyiz. Bütün insanlara Adem’in çocukları nazarıyla bakmalı ve kardeşlik hissi duymak zorundayız. Göğe, yere suya namaza, Kur’an’a, günaha iyi davranmalıyız. İlkelerimizin yazılı olması tek başına değer ifade etmez. Bunların yaşam içine yerleşmesi gerekir. Bir soyut idealden, yaşanmış gerçeklikten bahsediyoruz. Bunu çağdaş kılacak adımlar atmalıyız. Yaşadığımız yorgunluğu giderecek genç bir nesil ve yeni söyleme ihtiyaç vardır. İnsanın zihin- kalp ve değer alanlarında yaşadığı aşınmayı kaldıracak adımlar atmalıyız. Gücü olanın var olduğu ve bunun güncel örneği olarak Gazze’deki ambargo örneğinde olduğu gibi Gazze’lerin olması ve çoğalmasını engellemeliyiz. İnsanın bittiği, yok olduğu bir dünya tasavvur edilemez. Genç yürek hareketlerini oluşturmalıyız. Derya gönüllü insanlar ortaya çıkarmalıyız. Yeni bir terbiye mecrasına ihtiyaç vardır.”
HOŞGÖRÜ FETA’SI Ahmet TAŞGETİREN
O, gündelik hayatın manipülasyonlarla yönlendirildiği, çatışmalara meşruiyet oluşturmak için insanları çeşitli açılardan kategorize ederek, ötekileştirmenin yaygınlaştığı, bilgi kirliliğinin hayata hakim olduğu bir ortamda hoşgörü eksenli yazılı ve sözlü çağrılarılarıyla, insan krizi vurgusu yapan, özgün bir duruşla; insanları mutedil olmaya, önyargılardan uzak düşünmeye yönelik teklifleriyle gündeme yön veren hissiyatlı bir karakter. Özellikle gönül telimizi titrettiği yazıları ve anlatımlarıyla hoşgörü çağrısında ve örnekliğinde bir zirve.
EDEB FETA’SI Arif ASLAN
“Edep bir tac imiş, nur-i Huda’dan,
Giy o tacı başına, korun her beladan.”
O, insana dair en önemli temel değerin aşındığı, önemsenmediği bir zamanda Edeb’e fotoğraf olacak kadar genel tutumu ile çevresine Edeb’in değerini hatırlatan bir kişiliğin sahibi. Haddini bilen, iyi ve güzel olana duyarlı gönlüyle; iyi ve güzel olana katılma iradesinin sahibi, dinamik, üretken, duru bir dimağ.
MERHAMET FETA’SI Ahmet KADIOĞLU
O, veterinerlik mesleğini icra ederken sevgi ve merhametin hayvanları da kapsayacak şekilde geniş tutulması tarzındaki feta ilkesini derinlikli olarak yaşayan ince bir ruh. Dünyanın yalnız insanlara ait olmadığını tekrar hatırlatma iradesi ortaya koyan hassas bir kişilik, doğayı ortaklaşa
paylaştığımız diğer canlılar için de duyarlılık gösteren mümbit bir merhamet bahçesi.
SAĞDUYU FETA’SI Ebubekir DEMİR
Erdemlerin yok olmaya yüz tuttuğu günümüzde, mutedil kişiliğiyle herkese kucakaçan, olaylar karşısında fevri davranmayarak olayların ötesine taşan bir ufkun sahibi olarak, bir şeyler yapmaya çalışanlara destekte geri durmayan, herkesi kucaklayan, bu özellikleriyle çevresini gayrete getiren, engin bir gönül eri.
SANAT FETA’SI Burcu DEDE
Her sanat eseri; onu oluşturan sanatçının parmak izlerini taşır, onun dünyasında anlam taşıyan ifadeleri üzerinde barındırır. O, sanatı kendi kişisel uçukluklarını tatmin etme yerine toplumun genel değerleriyle barışık, toplumun güzelliğine güzellik katmak için toplumun önünde
olan sanatçı duyarlılığında özgün bir kişilik olarak güzelliği, anlamla bütünleştirmeye çalışan sanatçı bir ruh
TEVAZU FETA’SI Yaşar ALPTEKİN
O, para, güç, konfor, statü, şöhretin basamaklarını olanca hızıyla tırmanan 21. yüzyıl insanının kibir ve gurur batağına saplanmaması için tevazu" gibi bir erdeme sıkı sıkıya sarılması bilincinde bir kişilik. Soyu sopu, malı mülkü, makamı mevkii, gücü kuvveti, şanı şöhreti, eşi dostu, boyu posu, ilmi irfanı, zühdü takvası ne kadar çok iyi durumda bulunursa bulunsun, bütün bunları yok sayıp kendini başkalarından üstün ve önemli görmeme konularında bir adım önde özellikleriyle mütevazi bir kişilik.
YİĞİTLİK FETA’SI Hidayet TUKSAL
Söylenecek sözü sakınmayanların sıfatıdır, yiğitlik.
Ya da herhangi bir durum karşısında herkesin söylemek isteyipte söyleyemediğini haykıranlara denmez mi ‘’Helal olsun, yiğitmiş!’’ diye. O, tam da bu cümlelerin muhatabı olmayı hak eden çalışmalarıyla bir adım önde, mücadeleci bir kişilik.
SEVGİ FETA’SI İbrahim UĞURLU
O, insanın yaradılış özelliklerinin en yücesi olan sevgiyi ortaya çıkarmak ve yaşanılır kılmak için büyük emekler veren yorulmaz bir savaşçı.
SABIR FETA’SI Kadriye DÖNMEZ
O, yaşadığı hayatta karşılaştığı acılarda kaybolmadan insanlığın acısını da görebilmeyi beceren kum fırtınalarına dayanıklı, çölde iz bırakan sabırlı bir kişilik.
SAYGI FETA’SI Raşit KARADUMAN
O, çevresi ve mesai arkadaşları için saygı kavramının dikili bir abidesi kişiliği ile çevresindeki insanlara saygınlıklarını hatırlatan pek çok güzel örneklerini
sergileyen bir ressam, iradesi ise saygının pek çok inceliklerini sinesinde barındıran bir müze gibi genel kişisel özellikleriyle değerli bir insan ve çevresini
değerli kılan biri. Saygının saygınlığını zirveye dikmeye çalışan yorulmaz bir koşucu. Genel karakter özelliklerini saygıyla besleyen sessiz sedasız bir zirve.
CÖMERTLİK FETA’SI Bilal KARAKAYA
O, kendi ürettiklerini semt pazarlarında satarak, helal yolda kazanç sağlayıp hayırlı yollarda kullanmayı kendine şiar edinen, malını ikiye bölerek bir kısmını satan bir
kısmını da paylaşan, cömertliğin varlıkta değil, yoklukta yeşerdiğini ispatlayan görünmez bir kahraman.
NEZAKET FETA’SI Murat KESİK
O, çevresine tat katan nezaketiyle, yaşama sevincinin bereketli üretim menbaı
CESARET FETA’SI Mustafa TURHAN- Volkan SATIR
Onlar, büyüklerine nazire yaparcasına, üretkenliklerini ortaya koyarak herkesin gülüp geçeceği en zor üretim alanında özgün bir çağrıyla insanların karşısına çıktılar. Gençliğin hazine anlamı taşıdığının bilincindeki nitelikleriyle “ben varım ve anlamlı bir boşluğu dolduruyorum” şuurunu bayraklaştırma hedefine koşan cesur birer yürek.
DİNLEME FETA’SI Osman KARAGÜZEL
O, bilgi kirliliğinin hayata hakim olduğu bir ortamda, dinlemenin başlı başına bir erdem olduğunun tek başına kanıtı olabilecek hassasiyetiyle her sözden bir hisse alabilmek için arı çalışkanlığında, dikkatli bir şahin.
ÖĞRENCİ FETA’SI Hacer US
O, hayatın genel akışı içersinde sorumluluklarının önüne çıkardığı zorluklara aldırmadan bir kelime öğrenmenin sonsuz aşkını içinde yaşatan , ”beşikten mezara kadar” öğrenci olmanın ve öğrenmenin tüm koşullarını yüreğinde duyarak bilgi yolculuğuna çıkan yorulmaz koşucu.
SADAKAT FETA’SI Sabriye-Habib YÜZKOLLAR
Onlar, her türlü insani ilişkinin yozlaşmaya başladığı ve çabuk tüketildiği günümüzde bir yastıkta 40 yılı beraber geçiren, hayatın fırtınalarına birlikte direnen koruyucu ve kollayıcı özellikleriyle aile tılsımının bereketini çevrelerine çalışkanlıklarıyla birlikte sunan elleri öpülesi büyüklerimiz.
PROJE FETA’SI Özlem YILDIZ
O, çevresinde olan biten karşısında bir şeyler yapma arayışında olan duyarlı bir genç. Türkiye’yi büyük bir sofra gibi düşünerek sofralarımızın bizlere sunduğu bereketi ve kardeşliği ifade edecek anlamlı bir çalışmayı arkadaşlarıyla birlikte uygulayarak yaşadığımız sorunların ne kadar basit adımlarla çözülebileceğini gösterdi.
AYDIN FETA’SI Yusuf YAVUZYILMAZ
O, zamanının irfanına sahip, ülkesinin dilini, edebiyatını, tarihini çok iyi kavramış, dünyadaki belli başlı düşünce akımlarına yabancı olmayan, peşin hükümlere iltifat etmeyen, olayların içinde kaybolmayan, ferasetiyle damıttığı bilgileri toplumunun hizmetine sunan, hakikat sancısını hiç kaybetmeyen aydınlık yüzlü bir kişilik.
ADALET FETA’SI Lale MANSUR
O, sivil, bağımsız, özgür bir duruş sergileyerek insani sorumluluğunu ertelemeyen, yaşanan sorunlara, olgulara pasif kalmayan, “Herkes için Adalet”in tesis olabilmesi için gayret sarf eden bir hizbe, partiye, gruba bağlı olmaksızın aidiyetini insanda bulmaya çalışan, özellikle çocuk-ceza-suç çelişkisinin mücadelesini veren hassas bir gönül.
TECRÜBE FETA’SI Ali Erkan KAVAKLI
O, yalnızca kendi bilgilerinden hareket etmek yerine yüzyılların tecrübesini kendine temel yapmak için çalışan engin bir tecessüs, kendi birikimini genç kuşaklara aktarmak için geceli gündüzlü ülkemizin her tarafında konferanslar veren yorulmaz bir koşucu.
DİĞERGAMLIK FETA’SI Hüseyin MORBEL
O, özellikle genç kuşaklara yardımcı olmak bilinciyle her konuda adımlar atmayaçalışarak, onları onurlu bir yaşama hazırlayan, iyiliğin egemen olduğu bir toplum inşaasına katkı sunan, değişen dünyada değişmemesi gereken değerlerin yaşatılması konusunda, bir güzel örnek.
KARDEŞLİK FETA’SI
Diyarbakır Yunus Emre Lisesi-Sakarya Yunus Emre Ç.P.Lisesi Öğrencileri Onlar, gündelik hayatın manipülasyonlarla yönlendirildiği,çatışmalara meşruiyet oluşturmak için insanları çeşitli açılardan kategorize ederek,ötekileştirmenin aygınlaştığı, bilgi kirliliğinin hayata hakim olduğu bir ortamda SAKARYA YUNUS
EMRE Ç.P.L öğrencileriyle Diyarbakır Yunus Emre Lisesi öğrencileri kardeş olma iradeleri çerçevesinde “TÜRKİYE SOFRASI’nda EKMEK BÖLME” ve “AYNI YILDIZ’ın IŞIĞINI PAYLAŞMA” uygulamaları ile kamuoyundan takdir toplayan bir
kardeşlik destanı yazarak nazarlardan korunası bir örneklik oluşturdular.
DOSTLUK FETA’SI Habib ÇALIŞKAN
O, hızla insanın yalnızlaştığı bir dünyada, insanların birbirleri için sorumluluk alma,koruyucu ve kolaylayıcı olma özelliklerini tezahür ettirmede bir adım önde. İnsanların birbiriyle hemhal olma iradesi geliştirmelerinin muharrik gücü.
FEDAKARLIK FETA’SI Nezire GÜLGÜL
O, bitmez tükenmez enerjisiyle fedâkârane gayretlerin sahibi bir anne. Çevresindeki sorunlarla mücadele eden cefakar bir karakter.
KAHRAMANLIK FETA’SI Afiyet Sağlık Derneği
Onlar, Haiti depreminde yaraları sarmak için hiç bilmedikleri bir beldeye pek çok eza ve cefaya katlanarak, gönüllü olarak gittiler. Kendilerini bekleyen risklere aldırış etmeden çeşit çeşit dertlere deva oldular.Ellerini değdikleri yerlerde yeni destanların hayat bulmasına vesile oldular.
ZANAAT FETA’SI Sezgin ÇİL
O, icra ettiği zanaatını insanlara hizmete odaklayan muhatabını velinimet kabul ederek hizmet verdiği kişileri memnun kılan ustalığı ve engin gönlüyle çevresine bereket katan bir hünerli el.
HİZMET FETA’SI Yusuf YILDIZ
O, bitmez tükenmez enerjisiyle topluma faydalı işler yapma hedefine odaklanmış üretken bir kişilik.
BİLİM FETA’SI Orhan KURAL
O, akademik kişiliğini sadece teorik araştırmalarla sınırlı tutmayarak, bilimin insanların hayrına bir görevi olması gerektiğini yaşam alanına inerek ispatlayan, bu mücadelesini pek çok tehdide rağmen yürüten, dünyanın pek çok ülkesinde konferanslar vererek cömertlikte çığır açan bir güzel insan.
İLETİŞİM FETA’SI İki Lokma
Onlar, bilgi kirliliğinin hayata hakim olduğu bir ortamda ticari işletmelerini “İki Lokma ismiyle” adlandırarak, dilimize ait kelimeleri kullanmamıza ve hızla çılgınlaşan bir dünyada ruh iklimimizi hatırlatmaya yönelik bir çağrı oluşturdular.
KADİRŞİNASLIK FETA’SI Nafi ÖZDİN
O, “karşılaşılan iyiliklerin unutulması insanlığın unutulmasıdır.” ölçüsünden hareketle en büyük servetimiz olan gençlerimizin kıymetlerini bilme ve onları takdir etme hassasiyetini yitirmememiz için, gençlerimize minnet duyan bir iradenin sahibi olarak, kendi üretim gücünü kullanarak çevresine faydalı olmaya çalışan güzel bir karakter. Sessiz sedasız bir şekilde iyilik ve hayır dalgasını
genişletmeye çalışan çevresinin her konuda kendisine yöneldiği kadirşinas bir
abide.
TEBESSÜM FETA’SI Gamze DOĞAN
O, çevresindeki dostları ve arkadaşları için aydınlık sunan bir ışık hüzmesi. Çevresine sühunet, samimiyet, güven aşılayan, bir tatlı tebessüm aydınlığının mümbit bir temsilcisi. Açan güller, çiçekler meyveye duran ağaçlar, bizlere hep tebessüm fısıldıyor düşüncesinden hareketle tebessümü varlığın ortak iletişim dili ilan eden çalışmalara katkı sunan değerli bir gönül.
AZİM FETA’SI Asiye Eda YÜKSEL
O, yaşadığı engelleri aşarak tıp dünyasını dahi şaşırtacak adımlara imza attı.
MENSUBİYET FETA’SI Orhan TANYELİ
O, içinde yaşadığı toplumda işaretlenecek davranışlar üretme hassasiyetiyle insiyatifler alarak, STK’lar içinde bir adım önde olan özgün davranışlarıyla, takdir toplayan ve güzel bir temsiliyet oluşturan dinamik bir karakter.
İRFAN FETA’SI Yunus TORPİL
O, kendi medeniyet değerlerini özümseyerek içinde yaşadığı zamanın ve mekanın hayır üzere yol almasına çalışan üretken ve ufku gözetleyen tavrıyla bilgi-davranış ilişkisinde kendini gösteren zaafiyetlerin üstünde bir insan.
BARIŞ FETA’SI Roni MARGULİES- Ayhan BİLGEN
Onlar, özgürlük, esenlik,eminlik,rüzgarlarının her tarafta verimli yağışlara dönüşerek insanın insanlığını bulması ve doya doya yaşaması için çırpınan barış güvercinlerimize iki güzel örnek. Birbirlerinden farklı düşüncelere sahip olmakla birlikte,barış rüzgarlarını kendi gök
kubbelerinde estiren iki süvari.Farklılığın kavga sebebi değil gelişme ve zenginlik sebebi olduğunu ispatlayan aydınlarımız. Onlar, umut katillerine inatla yürüyüşüne
devam eden barışın, umudun güzel insanları.
GÜVEN FETA’SI İsmail EMİNLER
İnsanlığın güven bunalımı yaşadığı bir dönemde o, sadece güvenilir olmakla kalmadı. Aynı zamanda insanlara güven de duydu. Kendi görüntüsünün aksettiği aynayı çevresine tuttu. Çalışkanlığı ile, tanıyanlarını imrendirirken; ilgilendiği
hizmet alanını ve işlerini bir güven merkezine dönüştürdü, özellikle YÖÇEYDER gibi nazenin bir kurumun güvenilir ellerde olduğunu ispatladı.
EMANET FETA’SI Kamuran TAN
O, en büyük emanet olan dünyamızın yaşayan gezegen özelliğini devam ettirmedeki hassasiyeti ve meydana getirdiği duyarlılıkla öncü bir isim… Çevresindeki insanların doğa tahribatı konusunda bir şeyler yapma iradesi geliştirmelerini sağlayan, bu konuda insanları cesaretlendiren girişimci bir ruh.
ŞEFKAT FETA’SI Aysel ÖZDEMİR
O,İcra ettiği mesleği aracılığıyla şefkat elini, mağdur ve zor durumda kalan hastalarına uzatarak tedavinin ilk hamlesini sevgiyle başlatan ve yüreklerini fetheden
şefkat elçisi.
EĞİTİM FETA’SI Adil ŞENOL
O, öğretmenlik ve idarecilik görevini sürdürürken insiyatif alarak; yaşayarak öğrenme yoluyla şevk, neşe, sevinç oluşturacak eğitim ortamları hazırlama ve planlama gayretlerinde gönlünü ortaya koyan bir güzel insan.
VEFA FETA’SI Şadi TANIŞ
O, sahip olduğu önemli bir ekonomik yatırım unsurunu “iz”lerin peşini takip ederek toplumsal inisiyatiflere katkı oluşturmak için çok yönlü çalışmalara bir hareket alanı sağlayarak üs meydana getiren bir gönül eri.
GİRİŞİMCİLİK FETA’SI Selim ÖZEN
O, yaşanılan zamana ve mekâna iz bırakabilme becerisine sahip, bir köşeye çekilip, yapılması gerekenleri başkalarından beklemek yerine inisiyatif almanın
diğer adıdır. Durumdan vazife çıkarma refleksi ile donanımlı, benim olmadığım yerde kimse yoktur anlayışında, bu dünyada iyi ve güzel olarak ne yapabilirim
sorusuyla uyumanın ve bu sorunun rüyalarını görebilmenin, uyanınca sevinçle rüyasını gerçekleştirme iradesinin sahibi mümbit bir zirve. Bulunduğu ortamın ihtiyacını ustalıklı bir şekilde tespit eden öncü duyarlılık abidesi. Bu duyarlılığı ruh inceliği ile dantela gibi ören, toplumsal faydaya odaklı ince bir ruh.
SON VİDEO HABER
Haber Ara