Türk-Arap Forumu İstanbul'da düzenlendi
SETA Dış Politika Koordinatörü Talip Küçükcan, bölgesel barış ve işbirliğinin kurulmasında Türk ve Arap dünyasının en önemli aktörler olduğunu açıkladı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-15 13:56:00
SETA tarafından Ceylan Intercontinental Otel'de düzenlenen Türk-Arap Forumu dün sona erdi. Forumun açılışında konuşan Küçükcan, Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ilişkilerin çok köklü, tarihi, kültürel, coğrafi ve siyasi birlikteliği ifade ettiğini, bu nedenle Türkiye ile Arap dünyası arasındaki yakın işbirliğinin Türkiye'nin batıdan kopuyor anlamına gelmediğini söyledi.
Küçükcan, Türkiye'nin yürüttüğü siyasetin son derece rasyonel bir seçime dayandığını, soğuk savaşın ardından uluslararası sistemde yaşanan köklü değişikliklerin etkisinin Türk dış siyasetinde de görüldüğünü kaydetti.
Uluslararası ilişkilerin tek boyutlu ve tek merkezli olmadığını, Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye gibi yeni aktörlerin katıldığının da görüldüğünü dile getiren Küçükcan, ''Yeni dünya düzeni kurulurken Türkiye sadece Orta Doğu ve diğer Arap ülkeleriyle değil Rusya, Yunanistan ve Afrika açılımlarıyla da dış politikasının yeni provokatörlerini ortaya koydu. Türkiye'deki bu değişim 2002-2010 yılları arasında başlamış değil. 1980'lere doğru gidildiğinde Türkiye'nin bölgeye yönelik aktif politika izlediğini görürüz'' diye konuştu.
Küçükcan, 2002-2010 yılları arasında Türkiye'nin dış ticaret hacminin Yunanistan, İran, Rusya ve Orta Doğu ülkeleriyle ciddi bir dönüşüm yaşadığını, Türkiye'nin en büyük dış ticaret partneri Almanya iken şimdi Rusya olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Arap dünyası ile işbirliğinin eksen kayması olarak değerlendirilemeyeceğini ifade eden Küçükcan, Türkiye'nin AB müzakerelerini de yürüttüğünü kaydetti.
Küçükcan, forumda Türk Arap ilişkilerinin hem tarihsel derinliklerinin, hem de bugün gelinen noktanın değerlendirileceğini, Türk-Arap ilişkilerinde en önemli sorun odaklarının neler olduğu, buna yönelik çözüm önerileri ve ne gibi fırsatlar bulunduğu konularının ele alınacağını belirterek, ''Bölgesel barış ve istikrarın korunmasında Türkiye ve Arap dünyası en önemli faktör'' diye konuştu.
SETA Genel Koordinatörü Taha Özkan da, Irak'ın işgali, İsrail'in Akdeniz'de yardım gemilerine saldırmasının dış politikada bir kırılma yaşanmasına neden olduğunu, bu kırılmanın zihinsel kırılmayı da beraberinde getirdiğini söyledi.
Türkiye, Ürdün, Suriye ve Lübnan arasında imzalanan vizesiz serbest ticaret bölgesi oluşturulmasının, bu 3 ülkenin de İsrail'in etrafındaki ülkeler olması nedeniyle anlamlı olduğunu ve İsrail'in yalnızlaştığını dile getirerek, Türkiye'nin artık İslam dünyasıyla ilgili olaylarda tavrını net olarak ortaya koyduğunu ve bu tavrından geri adım atmayacağının hem halklar hem de ülkeler tarafından görüldüğünü kaydetti.
Özkan, İsrail'in bu barış havzasının bir parçası olması için fiziken bu coğrafyada olduğu halde fikren Washington'da olmaması gerektiğini, aksi takdirde bahar havasından yararlanamayacağını söyledi.
Açılışın ardından basına kapalı olarak süren forumda ''Türk Dış Politikası ve Arap Dünyası'', ''Küresel Meydan Okumalar, Arap Dünyası ve Türkiye'', ''İlişkilerin Geleceği Perspektifinde Vizyon'' konulu oturumlar yapıldı.
AA
Haber Ara