İzzet Şahin ilk kez TIMETÜRK'e konuştu!
İsrail Askeri İstihbarat Servisi Şabak'ın tutukevinde 21 gün boyunca tutulan ve manevi baskılara maruz kalan İHH İnsani Yardım Vakfı çalışanı İzzet Şahin, ilk kez TIMETÜRK'e konuştu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-19 10:09:00
İsrail Askeri İstihbarat Servisi Şabak'ın tutukevinde 21 gün boyunca tutulan ve manevi baskılara maruz kalan İHH İnsani Yardım Vakfı çalışanı İzzet Şahin, ilk kez TIMETÜRK'e konuştu. Gözaltına alınmamasının hiçbiri hukuki dayanağı olmamasına rağmen, Türkiye merkezli olarak gelişen 'Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım' kampanyasına misilleme olarak gözaltına alındığını ifade etti. İşte İzzet Şahin'in TIMETÜRK'e telefonla verdiği mülakatın detayları:
TIMETÜRK: İzzet Bey,öncelikle TIMETÜRK adına geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyorum. Hangi şartlar altında tutulduğunuz ve mahkemelerde yaşananlar az çok basında yer aldığı için farklı bir noktadan konuya giriş yapmak istiyorum izninizle. Sizce gözaltına alınmanız ve mahkeme süreci Bülent Yıldırım'ın ifade ettiği gibi, ambargoyu kırma girişimiyle ilgili miydi?
İzzet Şahin: Teşekkür ederim. Mahkemede soruldu bu konu ancak sorgulamalarda gündeme gelmedi.. "İzzet'in burada tutulmasıyla gemi arasında bağlantı var mı?" dediler. İddia makamı da "Hayır, öyle bir bağ yok." dediler. Ancak ellerinde hiçbir hukuki kanıt olmamasına rağmen, sorgulama süresince, gerek İHH İnsani Yardım Vakfı'nın gerekse de Türkiye'de çalışmaların incelendiğini fark ettik. Bu çalışmaları izleyip, buna göre reaksiyon geliştirdiklerini gördük. 5 aydır oradaydım, ancak tam Türkiye'ye döneceğim zamanda, gemilerin kalkacağı süreçte, böyle bir gözaltının gerçekleşmesi, gemilerin kalkışı sürecinde rehin tutulmak istendiğim izlenimini doğurdu bende.Çünkü bunun dışında gözaltına alınmamın hiçbir hukuki ve somut delili yoktu.Benim orada İsrail tarafından da meşru görülen Filistin otoritesi tarafından izinli bir şekilde, orada yine İsrail'in onay verdiği yardım kuruluşlarıyla irtibatlı olarak kurban dağıtmak dışında birşey yapmadığımı, kendileri açısından gayri meşru kurumlarla görüşmediğimi bildikleri için, gözaltına alınmamın başka bir açıklaması olmadığına inanıyorum.
TIMETÜRK: Peki İsrail bu gözaltı ile Türkiye halkının Türkiye merkezli gelişen ambargoyu kırma girişimine olan bakışını ve bu konuyla ilgili olarak İsrail'in olası saldırılarına karşı nasıl bir tepki vereceğini ölçmek istemiş olabilir mi?
İzzet Şahin: İsrail'in bu konuda Türkiye'deki tepkiyi ölçmeye ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. İç ve dış gündem değişse dahi, Türkiye'nin Gazze ambargosu ve Gazze halkı sözkonusu olduğunda, yekvücut olduğunu İsrail'in bildiğinden şüphem yok. Çünkü son çalışma geride kalan bütün organizasyonu geride bırakacak kadar büyük bir çalışma. Bu çalışma ambargonun fiilen kırılması demek.
TIMETÜRK: Gözaltında bulunduğunuz süre içerisinde çok sık sorgulandığınızı ve manevi baskı gördüğünüzü pek çok basın kuruluşu yazdı. Peki sorgulamalar nasıl geçiyordu?
İzzet Şahin: Gözaltında tutulduğum 21 gün boyunca toplamda 60 saatten fazla sorguda kaldım. Bana sordukları soruların genelinde, sanki İHH İnsani Yardım Vakfı'nın bir çalışanı değilmişim de vakfın kurucusu, idarecisi imişim sorgulandım ve sürekli vakıfla ilgili müdafaa konumunda tutuldum. Batı Şeria'da irtibat kurduğum kuruluşların sanki mensubuymuşum gibi sorguladılar. Yahut dünya genelinde çalışan partner kuruluşlardan, kendileri açısında sorunlu gördükleri ile ilgili olarak da aynı muameleyi yaptılar. 60 saatlik sorgu sürecini şu an bir çırpıda anlatmam mümkün değil. Özellikle vakıfla ilgili olarak, Gazze'ye olan İsrail saldırısı sonrası aldığımız konumu sordular. 'Madem isani yardım kuruluşunuz, o organizasyonlarda ne işiniz vardı?' dediler. Biz de bütün sorularını onların algılamasını istediğimiz biçimde izah ettik. "Çocukların ve sivil halkın maruz kaldığı böyle bir savaşta Türkiye halkının ve dünyanın bir refleks göstermemesi beklenemezdi. Bunun insani yardım, insan hakları, siyasi ve içtimai açılardan düşünmemelisiniz, dengesiz bir savaş sonrasında, vicdanı olan herkesin gösterdiği refleks olarak kabul etmelisiniz." dedik.
TIMETÜRK: Sizin oradaki faaliyetlerinizle ilgili olarak bir delil sundular mı size mahkeme ve sorgulama süreçlerinde?
İzzet Şahin:Bu işin şahsi bir boyutunun olmadığını, ellerinde hukuksuz bir iş içerisinde olduğumu gösteren bir delil, fotoğraf karesi olsa, çok daha ileri gideceklerini düşünüyorum. Orada ağırlıklı olan öğrencilik yaptık ve bunun dışında vakfın Batı Şeria'daki ofisinin açılış sürecini koordine ettik. Ellerinde delil yoktu yani. Gerçi mahkeme bir komedi idi. Askeri mahkemede yapıldı yargılamalar. İstihbarat savcıları ve yetkilileri arıyorlar hakimi ve 'Soruşturmamız sürüyor, ek süre istiyoruz' diyorlar. Mahkeme de istedikleri süreyi veriyor. Mahkeme orada bağımsız bir karar alma organı değil, askeri istihbaratın aldığı kararları meşrulaştırma organı.
TIMETÜRK: Sizce gözaltında tutulma süreciniz ile Türkiye'deki gemi filosunun hareket sürecini denk getirerek, Türkiye'ye ve İHH'ya bir mesaj vermek istediler mi? Yani bir pazarlık yapmak istediler mi bu konuda Türkiye ile? Bir de mahkemenin erkene alınmasında, basının, Türkiye'deki tepkilerin ve Hükümetin bir etkisi oldu mu? Bu yönde bir izlenim edindiniz mi?
İzzet Şahin: Bence bu kadar uzatmalarının gemilerin hareketi için ellerinde bir koz olması dışında bir açıklaması yok. Beş aydır oradaydım, illegal bir faaliyet yapmaksızın, gemilerle ilgili yaptıkları bir hesap sonucu gözaltına alındım. Ancak Türkiye'den ve dünyadan gelen tepkiler, kendi bakanlıklarına yirmi binin üzerinde tepki mesajı gelmesi, kendi isnad ettikleri bir suç olmaması sebebiyle gözaltının arkasında duramadılar. Ahmet Davutoğlu, Allah razı olsun, benimle yakından ilgilendi. Bana hissettirmeye çalışıyorlardı sorgulama boyunca ama Türkiye'de ciddi bir tepki olduğunu sorularından anlayabiliyordum. Türkiye'de bunun ciddi bir mesele haline geldiğini görebiliyordum. Bütün bunları ciddi şekilde etkisi oldu.
TIMETÜRK: Son olarak okuyucularımıza aktarmak istediklerinizi nelerdir İzzet Bey?
İzzet Şahin: İlgisinden ötürü TIMETÜRK'e de teşekkür ediyorum. Bugün Filistin'den arayan Arap kardeşlerimizin süreci tamamen Timetürk'ü takip ettiklerini öğrendik, onu da paylaşmak istiyorum okuyucularınızla.
TIMETÜRK: Ayağınızın tozuyla konuştunuz TIMETÜRK'e, tekrar geçmiş olsun dileklerini iletiyorum haber merkezimiz adına.
İzzet Şahin: Estağfurullah. Ben teşekkür ederim.
SON VİDEO HABER
Haber Ara