Dolar

34,8708

Euro

36,6108

Altın

3.011,88

Bist

10.058,63

'Karşılıklı olarak birbirimizi öldürdük'

Tarih kitapları yazarı Turgut Özakman'a göre göç ettirme yani tehcir bizim kültürümüzde yoktu, tavsiyesiyle yaptık ama iyi yapamadık."

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-04-24 16:50:00

'Karşılıklı olarak birbirimizi öldürdük'
Turgut Özakman Bloomberg HT’de Gülin Yıldırımkaya’ya konuştu.Dersim’i yazıyorum. Hiç kusurumuz yoktu demek de yanlış olur, çok kusurluyduk demek de…

Geçtiğimiz günlerde Onur Öymen'in başlattığı bir polemik vardı. Dersim olaylarından bahsederken dedi ki “Atatürk analar ağlamasın dedi mi o zaman.” Büyük bir tartışma yarattı, muhakkak siz de takip etmişsinizdir. Zalim bir Atatürk portresi çizdi bu cümle, ne düşünüyorsunuz?

O tabii böyle bir portre çizmek için yapılmadı ama eleştirirken öyle bir portre çizilmeye gidildi ama bu yeni birşey değil ben web sitelerini okuyorum onlarda insanı çok üzecek, çok abartılı, çok kötü cumhuriyet aleyhinde, Atatürk dönemi hakkında, Atatürk hakkında çok can yakıcı ifadeler yer alıyor . Mayolu kızın resmini yasaklayan mahkemeler bunlara niye öyle kayıtsız kalıyor. Bu bizim birlikteliğimizi yaraladığı için söylüyorum. Bir döneme hakaret etmek, bir insanı küçümsemek özgürlük değildir. Bunu bir saygı ve tarihin aradığı objektiflik ve ciddiyet içinde yapmak gerekir. Atatürk'ü güncel konularda çok kullanıyorlar,ben de altmış yılımı bu işe verdim bütün bunları söylerken bu adamlar niye utanmıyorlar diye düşünüyorum. Çünkü hiçbirinin bir dayanağı yok ,hemen hemen büyük bölümünün dayanağı yok ve atıyorlar. Çok üzücü birşey bu .

Ben şimdi Cumhuriyet'in ikinci cildini yazıyorum Şeyh Sait isyanını yazdım ama lehinde, aleyhindeki bütün kitapları okuduktan sonra yazdım. Şimdi de Dersim'i yazacağım arada da bazı olaylar var onları yazmak istemedim
kitap onlarla dolmasın diye Dersim ile ilgili bütün kitapları şu anda okuyorum. Şunu söyleyeyim ki hiçbir kusurumuz olmadı demek de yanlış, herşey çok kusurluydu demek daha büyük yanlış. Ama bitirmeden hüküm vermem doğru olmaz, edindiğim ilk bilgilerle konuşmak istemiyorum.

Latife Hanım Atatürk’ü taşıyamadı, onunla evlenmesi hataydı

Atatürk'ün Latife Hanım ile evlenmesi bana sorar iseniz bir hata idi. Ama her şeyi bir kenara bırakıp da bu hatayı büyütmeye kalkmak sağlıklı bir yaklaşım olmaz.

Latife Hanım özelinde mi hataydı? Yoksa evlenmesi mi hataydı?

Onunla evlenmesi hataydı. Ama o dönemin insanları bir kadınla oturup, birlikte yaşamış insanlar değil. Bir kadını değerlendirecek, evlenilir, evlenilmez diyecek, o görgü birikiminden geçmiş değillerdi ki hata yapmaları çok doğaldı.Mutlu olanlar onlar talihli insanlarmış. Mesela İsmet Paşa o çok güzel bir aile kurabildi,mesela Celal Bayar çok dürüst bir aile kurabildi. Atatürk'ünki öyle olmadı, yanlış seçim. nitekim Latife Hanım için de haksızlık etmeyeyim söyleyeyim; evlenmeden önce fevkalede bir insan, ayrıldıktan sonra fevkalade asil bir insan, evliliği ise problem.

Aşk mı acaba nedeni? Biraz fazla kıskançlık mı? Atatürk'ün eşi olmak da çok zor taşınacak bir şey.

Birçok şey. Atatürk'ün eşi olmayı taşıyamadı. Taşıyabilse onların hiç biri olmazdı. Atatürk çocukluktan yeni çıkmış baldızını ayağa kalkarak karşılayan bir adam. O incelikte, o nezakette bir insanla olmayacak olaylar, sahneler yaşanıyor. O ailenin büyüğü Halit Ziya Uşaklıgil'dir. Halit Ziya Uşaklıgil'in oğluna yazdığı bir mektupta Latife Hanım hakkında hükmünü veriyor. diyor ki : Bu evliliği duyduğum zaman eyvah dedim. Mustafa Kemal'in hayatı mahvolacak. Ben bu kadar söyleyeyim. Bir aile reisi bunu söylüyor ise bizim başka birşey söylememize gerek yok.

DERSİMİZ ATATÜRK FİLMİNİ MUSTAFA FİLMİ'NİN ETKİSİNİ SİLMEK İÇİN YAPTIM

“Bizim ki çocuk üzerinden biraz da büyüğe de yönelen çok sade, yalın, gösterişsiz bir film. Çünkü amacı bazı şeyleri öğretmek, unutulmuş bazı şeyleri hatırlatmak ve Atatürk'ün insan tarafları illa içtiği sigara vs. değildir ki . Bir insanın insan tarafı daha büyük faziletlerdir onları anlatmaya çalıştım . Çünkü daha önce yayınlanmış filmin olumsuz etkisini silmek gerekiyordu.

Mustafa filminin mi?

Evet. Bu bir borç olmuştu. Ben çok dolaşıyorum, Türkiye'yi altı senedir dolaşıyorum. Öğretmenler o filmi seyreden çocukların olumsuz etkilendiklerini, bunu silmek gerektiğini hep söyledikleri için içimde ukde kalmıştı ve oldu bitti. Bunların çok fazla film diye düşünülmesini doğru bulmuyorum .

ERMENİ İDDİALARI:

GÖÇ ETTİRME BİZİM KÜLTÜRÜMÜZDE YOKTU, ALMANLARIN TAVSİYESİYLE YAPTIK AMA İYİ YAPAMADIK

ONLAR BİZİ ÖLDÜRDÜLER, BİZ DE ONLARI… AMA SOYKIRIM KESİNLİKLE YOK

Ermeni soykırımı.bizi uluslararası platformda da bir hayli zorlayan bir konu.Orada da geriye dönüp baktığımızda Dersim konusunda olduğu gibi bizim de yaptığımız,özür dilememizi gerektiren birşeyler vardı diye düşünüyor musunuz?

Göç ettirme bizim kültürümüzde yoktu. Bunu yaptığımıza göre belli ki Almanlar'ın tavsiyesi ile yaptık bu işi ve bu işi iyi yapamadık.O tarihte bizim devletimiz bunu yapabilecek olsaydı savaştan galip çıkardı zaten. Dağılmak üzere olan bir devletti, çözüLmüş bir devletti, gücü tükenmiş bir devletti o yüzden tabii o işi iyi başaramadık. Ama Osmanlı Devleti devlet olmak haysiyeti ile bu göç ettirme sırasında ihmali görülen bine yakın insanı hapse atmıştır,yüze yakın insanı idam etmiştir. Demek ki onlar bir takım cinayetler de işlediler ama bu bir devletin bütün birimleri ile yaptığı sistematik bir soykırım değildir. Bunu söylemek ayıptır.

Altmış yılını tarihe vermiş bir insan olarak şerefimle söylüyorum şu kadar şüphem olsa bunu burda söylerim.Bunu söylememek olmaz, bizim elimiz bize bu iftirayı atanlardan daha temizdir.İç savaş bu onlar bizi öldürdüler, biz de onları öldürdük. Bizim tarihimizde kıyım da yok, Bu bir milli jesttir, tavırdır biz de yok öyle birşey.

Soykırım yok dediniz. O göç ettirme sırasında bazı sorunlar oldu dediniz.Peki bunun için Türkiye özür dilemeli mi sizce?

Bizi, Ermeniler'i göç ettirmeye zorlayan olaylardan ötürü, o zaman ki Ermeniler'i kim temsil ediyor? Yok. O zaman ki Türkler'i kim temsil ediyor? Yok. Diyelim ki göç ettirmeden dolayı biz özür dileyeceksek, evvela onlar yaptıkları için özür dilesinler. Çünkü biz mecbur kaldık göç ettirmeye. Ne onlar sorumlu o zamanki cinayetlerden, isyanlardan ne de bugün ki Cumhuriyet sorumlu. Amerikan Senatosu'ndan geçen 1915-1923 Ermeni olayı Amerika Senatosu'nun bu konudaki derin cahilliğidir. Cahilliğine gülüyorum ama verdiği karar çok acı olduğu için içimden hakaret etmek geliyor adamlara, hiçbirşey bilmeden bir karar geliyor önlerine, kararın nasıl verildiğini o gün gördük.

Bakınız soykırım çok acı bir olay, çok utanç verici bir olay ,bir millete bu lekeyi sürerken düşünmek lazım. Üstelik de politikacıların yapacağı bir iş değil bu, iki kere ikinin dört ettiği oylanmaz. Bu tarihçilerin işidir, bizim böyle bir soykırım derdimiz yok ,soykırım bizim töremizde yok, tarihimizde yok, hiçbir anımızda yok ve bugün de hala olmayan birşeyi üzerimize yıkmaya çalışıyorlar.

Kaynak:Habertük
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara