Muharrir gözüyle Mehmet Âkif!
Eşref Edib'in kaleme aldığı, "İstiklâl Harbi'nin Manevî Cephesi Kahramanı" olarak nitelenen Mehmed Akif'i Fahrettin Gün tarafından hazırlanarak Beyan Yayınları tarafından yayımlandı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-05 09:03:00
Eşref Edib, Mehmed Akif'in Millî Mücadele yıllarında Balıkesir'den başlayarak (1920) Kastamonu ve havalisinde yaptığı çok önemli konuşmaları Sebilürreşad mecmuasında yayımlar. Birinci Dünya Savaşı sırasında İttihad ve Terakki'nin baskılarına aldırmadan "İttihad-ı İslâm" fikriyatını savunmayı sürdürür. Bu dönemde iyice kızışan "Batıcılık" ve "Siyâsî Türkçülük" ideolojilerine karşı çıkar.
Millî Mücadele yıllarında ise Sebilürreşad İdarehanesini Anadolu'daki Millî Mücadele'nin irtibat bürosu hâline getirir. Mehmed Akif'le birlikte Balıkesir'e gider ve Mehmed Akif'in, Balıkesir Zağnos Paşa Camii'ndeki vaazını Sebilürreşad'da neşreder. İstanbul'da işgal devletlerinin baskısına aldırmadan Millî İstiklâl dâvasını savunur. Mehmed Akif in öncülüğündeki Sebilürreşad kadrosuyla birlikte "Bugün İcma-ı Ümmet Anadolu'dadır" serlevhası altında Kuvâ-yı Milliye hareketine desteğini sürdürür. Sonunda işgal kuvvetlerinin baskısı İstanbul'da yayın yapma imkânını ortadan kaldırınca Akif in tavsiyesine uyarak, onun Ankara'ya gitmesinin ardından Sebilürreşad'ın klişesini yanına alır ve Kasım 1920'de İnebolu yoluyla Kastamonu'ya geçer. 1920 Aralık ayında Mehmed Akif de halkı uyandırmak ve Millî Mücadele'ye teşvik etmek için buraya gelir. Akif'in başta Nasrullah Câmii'nde olmak üzere Kastamonu havalisinde yaptığı konuşmaları not eder ve binlerce nüsha bastırarak Anadolu'ya gönderir. Ayrıca bizzat kendisi de pek çok yerde Millî Mücadele'yi destekleyen konuşmalar yapar. Kastamonu ve ilçelerinde Akif'le birlikte mücadeleyi örgütler. Mehmed Akif'le beraber Ankara'ya döndüğünde Sebilürreşad'ın bu hizmetlerini takdir eden Başkumandan Mustafa Kemâl Paşa tarafından tebrik edilir. Akif'le birlikte Tâceddin Dergâhı civarına yerleşen Eşref Edib, burada da Sebilürreşad'ı neşre devam eder. Arka arkaya neşredilen Sebilürreşad, Millî Hükümet tarafından binlerce bastırılarak bütün cephelere dağıtılır ve bütün askeri kıtalarda okunur; ülke sathında iman ve inanç ateşini körükleyerek İstiklâl Mücadelesi'ni harlandırır, alevlendirir.
Eşref Edib, Üstad Mehmed Akif'in, 1936'daki vefatından iki yıl sonra "Mehmed Akif: Hayatı, Eserleri ve Yetmiş Muharririn Yazıları" başlıklı bir eser kaleme alır. Bir yıl sonra da aynı esere 322 sayfalık bir ilavede bulunur. 1960 yılında ilk neşrin üçte birlik bölümü kısmi olarak korunarak ve şiirlerle zenginleştirilerek farklı versiyonla tekrar yayımlar.
Eşref Edib tarafından hazırlanan "Mehmed Akif: Hayatı, Eserleri ve Yetmiş Muharririn Yazıları", Mehmed Akif üzerine yazılan metinler içinde malzeme açısından en zengin, en önemli "arşiv" olma vasfını taşımakta ve yapılan inceleme ve araştırmalarda hâlâ ilk kaynak olma özelliğini korumaktadır. Peyami Safa'nın ifadesiyle; Eşref Edib'in bu eseri "Edebiyat tarihi etüdlerine esas olabilecek bir vesika niteliğindedir." Âbidin Daver tarafından "İstiklâl Harbi'nin manevî cephesi kahramanı" olarak nitelenen Üstad Akif'i hakkıyla anlatan Eşref Edib'in eseri, yayınladığı dönemden günümüze kadar hep birinci kaynak olma özelliğini korumuştur.
Yine M. Ertuğrul Düzdağ, "Mehmed Akif: Hayatı, Eserleri ve Yetmiş Muharririn Yazıları" adlı eser, Mehmed Akif hakkında yazılmış en mühim kitaptır. Eşref Edib Bey'in kendi hatıralarının yanında, birçok kişinin de hatıraları ve yazıları bulunmaktadır. Eser büyük bir himmetin eseridir. Merhum Akif Bey hakkında bildiklerimizin belki yarısını bu esere borçlu bulunmaktayız" diyerek eserin önemini vurguluyor.
Eseri titiz bir çalışmayla yayına hazırlayan Fahrettin Gün, sunuşta dikkate değer bilgiler veriyor ve Mehmet Akif'in layıkıyla anlaşılması gerektiğini söylüyor: "Üstad Mehmet Akif aydınlık bir dünyanın habercisi, her yönüyle gerçek bir entelektüel ve sanatçı kişidir. Türk Milleti için yaşantısıyla ve yazdıklarıyla ön açıcı hakikî bir münevverdir. Özellikle Türk gençliği için "Asım" modeliyle bir yön verici, bir istikamet belirleyici şahsiyettir. Bu sebeple onu anlamak, çaba isteyen, gayret isteyen çok anlamlı bir eylemdir. Şayet Üstad Akif hakkıyla anlaşılıp, o düzlemde yol alınırsa, Türk milletinin geleceği ve güvencesi olan gençlerimiz; millî kültür ve medeniyetimizi inşa etme yolunda mesafe alabilir. Bunun için Mehmet Âkif'in bütün yönleriyle anlaşılması bir zarurettir. Türk gençliği onun bir gençlik projesi olan "Âsım"ını anlayıp hayata geçirmeye gayret ederse, hem asliyetine kavuşma yolunda, hem de gerçek kimliğini bularak bütün zorlukların üstesinden gelme noktasında önemli bir mesafe kazanmış olur. Bunun yolu da Üstad Âkif'in hayatının ve eserlerinin iyi bir şekilde incelenip, analiz edilmesinden geçmektedir."
Eşref Edib konusunda daha önce de çalışmalar yayınlamış olan Fahrettin Gün tarafından hazırlanan ve Beyan Yayınları tarafından kültür dünyamıza yeniden kazandırılan Eşref Edib'in "Mehmed Akif: Hayatı, Eserleri ve Yetmiş Muharririn Yazıları" isimli eser, hem Mehmed Akif i, hem de Safahattı okuma ve anlama kılavuzu olarak anlamlı bir kaynak ve önemli bir çalışma olarak kabul edilebilir.
milli gazete
SON VİDEO HABER
Haber Ara