Dolar

34,8672

Euro

36,6537

Altın

3.023,11

Bist

10.051,34

Türk dizileri Arap zirvelerini geride bıraktı

Arap liderlerin hala ne için toplandığına anlam veremediğini söyleyen bir şirketin halk ilişkiler müdiresi olan Umniya Seif, Türk dizilerini daha fazla merak ettiğini söylüyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-28 22:29:00

Türk dizileri Arap zirvelerini geride bıraktı
Türk dizileri Arap zirvelerinden daha fazla merak ediliyor! Arap hükümet ve devlet başkanları yılda bir kez, dışişleri bakanları da senede birkaç kez bir araya gelir. Temsilcilerin toplantı sayısı ise bilinmez. Ancak Arap sokakları bu görüşmelerin farkında bile olmaz!

Bu tür toplantılarda alınacak kararların ve liderlerin verdiği mesajların artık halk tarafından ezberlendiğini söyleyen üniversite öğrencisi Salama Abdellatif (22), dünyanın belki de en etkisiz örgütünün Arap Birliği olduğunu öne sürüyor. 1945 yılında İsrail'in Filistin topraklarında kurulmasının önüne geçmek için kurulan teşkilat, buna engel olamadığı gibi özellikle Mısır'ın efsanevi lideri Cemal Abdülnasır döneminde de Arapların bölünmesinin önüne geçemedi.

Arap Birliği'nin etkisizleşmesi sonraki yıllarda artarak devam etti. Soğuk Savaş sonrası dönem birlik için tam bir itibar erozyonuna sahne oldu. Birinci ve İkinci Körfez savaşlarında Araplar çoğunlukla Amerika'nın yanında yer aldı ve bir Arap ülkesinin yabancı güçler tarafından işgal edilmesine destek verdi.

İsrail karşısında 4 kez yenilen Araplar 1982 yılındaki Lübnan işgaline ses çıkaramadıkları gibi son Gazze saldırısını da çaresiz gözlerle izledi.

Arap liderlerin hala ne için toplandığına anlam veremediğini söyleyen bir şirketin halk ilişkiler müdiresi olan Umniya Seif, Türk dizilerini daha fazla merak ettiğini söylüyor.

Zengininden fakirine, kadınından erkeğine herkesin bu dizilerin hastası haline geldiğini söyleyen diğer bir üniversite öğrencisi Zeinab Oraby ise Arap Birliği liderler zirvesinin Libya'da yapıldığının bile farkında olmadığını ifade ediyor. Oraby Türkiye'nin Arap Birliği'ne üye olarak alınmasını ve bu şekilde Arap ülkelere örnek olmasını da öneriyor.

Son yıllarda Arap dünyasına hızlı bir açılım yapan Türkiye, izlediği tahrik etmeyen politikalarla sokakların olduğu kadar politik elitlerin de sempatisini kazanıyor.

Ekonomik açılımları ön planda tutarak ve bölgenin sorunlarıyla çoğunlukla perde arkasından ilgilenerek bölgesel güçlerin yanı sıra küresel oyuncuların da tepkisini çekmemeye çalışan Türkiye, bölgedeki tüm dini ve mezhepsel gruplarla da yakın ilişkiler kuruyor.

Türkiye'nin bu politikasına Mısırlı bir Müslüman kadar Hıristiyan bir Kıpti de Lübnanlı bir Şii de açıkça destek verebiliyor.

Kaynak: CİHAN

Haber Ara