"Şehir ve Medeniyet" ile Turgut Cansever
“Şehir ve Medeniyet” dergisi ilk sayısında “bilge mimar” olarak tanınan merhum Turgut Cansever’in hayat serüveni ve mimarideki başarısını kapak konusu olarak seçti.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-28 11:48:00
Mehter Takımı ve halk oyunları ekiplerinin de renk kattığı programda derginin yayın politikası ve bundan sonra gerçekleştireceği hizmetleri anlatıldı. İlk sayısı Nisan ayında çıkan “Şehir ve Medeniyet” dergisi bilimsel ve hakemli bir dergi olarak da ayrı bir önem taşıyor.
Bilimsel makalelerin yer bulacağı dergi, kültürümüz ve değerlerimize sahip çıkarak yeni nesilleri daha da bilinçlendirmeyi hedefliyor.
Genel Yayın Yönetmenliğini Bem-Bir-Sen Genel Başkan Danışmanı ve Sendika Uzmanı Tarkan Zengin’in yaptığı “Şehir ve Medeniyet” dergisinin yayın kurulunda ise alanında uzman profesörler, öğretim görevlileri ve yazarlar bulunuyor.
Yılda iki kez okur karşısına çıkacak olan "Şehir ve Medeniyet" dergisi ilk sayısında Tarkan Zengin'in editör yazısında nasıl bir dergi olacaklarının ipuçlarını veriyor:
"Medeniyet tasavvurumuz, kültürümüz ve sahip olduğumuz değerleri anlatacak bir dergi. Önemli fikir adamlarının yazılarının yer alacağı akademik bir dergi. Şehir hayatının hem teknik tarafının hem de kültür tarafının irdeleneceği bir dergi. Çarpık kentleşmeyle birlikte ortaya çıkan kültür dünyamızdaki erozyonun önüne geçmeyi planlayan bir dergi. Bir medeniyetin mekan ve kültür ilişkisini yerel yönetimlere ve topluma anlatmaya çalışacak bir dergi. Yapıların ve binaların sadece teknik bir iş olmadığını anlatacak bir dergi."
Bem- Bir- Sen tarafından çıkarılan Şehir ve Medeniyet ilk sayısında 22 Şubat 2009'da aramızdan ayrılan mimar Turgut Cansever'i geniş bir dosyayla ele alıyor.
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay "Şehrin anlattıkları" yazısında adeta Cansever'in hayatı boyunca savunduğu fikirleri olumluyor ve şu uyarılarda bulunuyor:
"Şehirler medeniyetlerin özü, özetidir. Medeniyet aynı zamanda herhangi bir yabancı şehre girdiğinizde, o ülkenin o yerleşim yerinin genel durumu ve insanları hakkında bizlere pek çok şeyi anlatan, sıralayan bir olgudur. Çünkü milletlerin dini, kültürü, yetişmişlik-gelişmişlik seviyesi medeniyetler sayesinde o şehirlerin dokusuna nakış gibi işlenir"
Akademik sendikacılığı ön planda tuttuklarını kaydeden Turbay, yerel yönetimlerin önemine de vurgu yapıyor. Halil İbrahim Düzenli, Turgut Cansever'i ele aldığı bilgi verici yazısında Cansever'in mimarisindeki yapısal özellikler, İslam-Osmanlı-Türk Medeniyet ve Ben İdraki konusuna da eğiliyor.
Düzenli ayrıca, Cansever'in konut yerleşmesi projesinin bugün her zamankinden daha çok önem arz ettiğini söyleyerek toplu konut yapan kurumlara ve özellikle yerel yöneticilere önemli hatırlatmalarda bulunuyor.
Akif Emre'nin Cansever'le ilgili değerlendirmesi "Bilgeliğin medeniyet İdraki" başlığını taşıyor. O mimarlığı iman için bildi diyen Prof. Dr. Nazif Gürdoğan "Şehirleri Güzelleştiren Bilge Mimar" başlıklı yazısını şöyle sonlandırıyor:
"Süleymaniye'ye bakan, atalarının yitirdiği Cennet'i görür" İhsan Aktaş, "Türk Evinin Babası" olarak nitelendiriyor Turgut Cansever'i. Yazara göre Cansever'den geriye kalanlar: "Turgut Cansever hoca, geride ruhunu kaybetmiş bir milleti kimlik sahibi yapmak için harcanan bir ömür bıraktı. Zengin fikirler demeti bizlere miras kaldı."
Dergide Hilmi Yavuz, Selim İleri, Yahya Düzenli, Mehmet Nuri Yardım ve Yusuf Kaplan'ın Cansever'le ilgili yazılarına da yer veriliyor.
Şehir ve Medeniyet'te Doç. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun "Balkanlarda Din Faktörü", Doç. Dr. Kudret Bülbül'ün "Kültür ve Medeniyet Tartışmalarına Türkiye'den Bakmak", M. Musa Budak'ın "Ramazanlar ve Mekanlar", Nazım Payam'ın "Şehrin Çıkmazları", Yahya Düzenli'nin "Trabzon ve Kurtuluş", Osman Kayaer'in "Osmanlı Mahallesi" yazılarını da okumak mümkün.
(milli gazete-kanalahaber.com)
SON VİDEO HABER
Haber Ara