'Af olmadan PKK bitmez'
Hazırladığı raporla "demokratik açılım"ın mimarı olduğu ileri sürülen ABD'li David Phillips Bugün'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-23 10:19:00
Röportaj: Seda ŞİMŞEK
Son aylarda Türkiye'de hakkında en çok konuşulan yabancı olan, yazdığı raporlar, düzenlediği toplantılar ile muhalefetin de hedefinde yer alan David L. Phillips ile New York'ta görüştüm. Herkes gibi ben de Türkiye ile ve Türkiye'nin sorunları ile niye bu kadar ilgilendiğini merak ettim. Biz ismini yeni duysak da 20 yıldır Türkiye üzerine çalıştığını öğrendim.
Büyük- büyükbabası ABD'ye gelen milyonlarca göçmenden birisiymiş. Ülkemizde de sıkça rastladığımız yaşam hikayelerinden birisine sahip. Türkiye'yi en az bizim kadar iyi tanıyor. Demokratik açılım sürecine ve Ermenistan ile imzalanan protokole ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
AF OLMADAN TERÖR SORUNU ÇÖZÜLMEZ
Türkler sizi merak ediyor. Türk-Kürt ilişkileri ya da Türkiye Ermenistan ilişkileri gibi konularla neden bu kadar ilgilisiniz?
Ben Türkiye ile 20 yıldan beri ilgiliyim. Bu ilginin içinde Türkiye'nin sorunları ile uğraşmak da var. Bu aynı zamanda ABD'nin de ilgisini çekiyor. Ben de elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum.
Türkiye pozitif güç
Türkiye'nin son dönemde yürüttüğü dış politikayı nasıl buluyorsunuz?
Türkiye bölgesinde pozitif güç haline gelmeye başladı. Hükümet, uzun süredir çözüme kavuşmamış sorunların çözümü için aktif bir çaba sarf ediyor. Ermenistan ile ilişkileri normalleştirmek için adımlar atıyor, 'Irak Kürdistanı' ile işbirliğini tesis ediyor ve tüm Ortadoğu'da barış ve güvenliğin sağlanması için çalışıyor. Bu hükümet sarf ettiği çaba nedeniyle övgüleri hak ediyor.
Bu dış politika içinde sizin katılmadığınız bir şey var mı?
Türkiye'nin İsrail'e olan yaklaşımına katılmıyorum. Eğer Türkiye Ortadoğu'da hakem olacaksa daha fazla tarafsız olmalıdır.
Türkiye ile İsrail ilişkileri yeniden onarılabilir mi?
Kesinlikle. Daha iyi olacaktır.
Kürt açılımına ilişkin ne düşünüyorsunuz?
Bu büyük bir adım. Demokratikleşme ve ilerleme Türkiye'deki bazı Kürtler'in radikalleşmesini önlemeye yardım edecek, PKK'ya destek bataklığını da kurutacaktır. Ama PKK'yı tasfiye etmek için, PKK'nın üst düzey sorumlularının dışında tutulacağı bir çeşit af düzenlemesine gerek olduğunu düşünüyorum. Bir af formülü olmadan hükümet PKK sorununu yönetebilir, ama asla çözemez.
Sizce açılım süreci şu ana kadar nasıl gidiyor?
34 PKK üyesi geçen ay Türkiye'ye geri dönerken hükümetin tepkisini ölçtüler. Ben geri dönenlerin bir kutlama sahneleyerek amaçlarına hizmet ettiklerini düşünmüyorum. Her şeyi hesaba katarsak Türkiye'nin doğru yaklaşımı elde edilecektir. Daha fazlasını yapması gerekiyor, ama bunların adım adım gerçekleşmesi gerekli. Reformlar hızlanmalı.
Türk hükümeti neler yapabilir?
'Türklüğün' vatandaşlık için bir şart olmasını elemine edecek şekilde Anayasa'da bir reform yapabilir. 'Türklüğe hakaret'i suç sayan Ceza Kanunu'nun 301. maddesi gibi ifade özgürlüğünü kısıtlayan bazı yasalarda reformlar yapabilirler. Ayrıca tüm Türkler için de ekonomik gelişim fırsatlarına ihtiyaç var. Güneydoğu Anadolu'da yüzde 30'lara varan işsizlik sorununun çözümüne yönelik hedeflere yönelmek konusunda uluslararası kamuoyunun da yardımı olabilir. Politik, ekonomik ve kültürel haklar doğru adımlar olacaktır. Bunların hızı da çok önemli.
ABD YÖNETiCiLERi TUTUKLAYABiLiR
Bu PKK sorununun bitişi midir?
Bu PKK'nın tasfiyesine giden süreci sonuçlandıracak olan işlemin başlangıcıdır. Hükümet, reformları kararlılıkla sürdürmeli ve uzlaşmayı sağlayacak olan mutabakatı sağlamalıdır. Onlara soracaksınız.
Sizin Irak ve Türkiye'deki Kürt nüfusuna ilişkin raporunuzla Türk hükümetinin demokratik açılımının örtüşmesi bir tesadüf müdür?
Birçok konuda aynı düşünceleri paylaşıyor olmamız harika. Ancak kastettiğiniz, fikirlerini benim raporumdan yola çıkarak mı hazırladıklarıysa, bunu onlara soracaksınız. Süreç durmadı.
PKK'dan ilk geri dönüşlerde yaşanan kutlama havasına duyulan tepkiden sonra Türk hükümeti ikinci dönüşü durdurdu. Sizce hükümet Kürt açılımını da mı durdurmuş oldu?
Geçen Cuma günü yeni reformlar açıklandı. Böylece onların açılımı durduğunu söylemek isabetli olmaz. Şimdi sırada bu açılımları parlamentoyla ve sivil toplumla tartışmak, onların da kararını ve katılımlarını göz önüne almak var. ‘Hayır’ demek kolay
Demokratik açılıma CHP ve MHP'nin büyük tepkileri oldu. Sizce bu tepkiler sürece nasıl etki eder?
Eğer ellerinde alternatif bir öneri varsa bunu duymak ilgimi çekecektir. Korkarım ki onların elinde hazırlanmış bir alternatif yok. Her şeye 'hayır' demek kolaydır. 134 yönetici aranıyor.
PKK sorununu çözmek konusunda ABD nasıl bir rol oynayabilir?
PKK 2001 yılından beri Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın yabancı terörist örgütleri listesinde yer almakta. Uluslararası otoriteler, para kaynaklarını yasaklayarak ve PKK'nın medya gücünü engelleyerek buna yardımcı olabilirler. Interpol'ün 134 PKK yöneticisini aradığı bir kırmızı bülteni var. ABD ve uluslararası otorite Interpol tarafından aranan bu PKK yöneticilerini tutuklayabilir.
ÖCALAN SÜRECE DAHiL OLAMAZ
Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın sorunun çözümünde bir rolü olabilir mi?
Şu an hapiste.
Sizce bundan sonra da hapiste kalacak mı?
Neler duşürüyorsunuz bu konuda?
Bunu yapmak Türkiye'nin kararıdır.
BAĞIMSIZ BiR KÜRDiSTAN ASLA MÜMKÜN DEĞiL
CHP lideri Deniz Baykal'ın kendisi için söylediklerini önemsemediğini belirten David Phillps, "Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürdistan'ın kurulması mümkün değil" diye konuştu.
Bu problemin tamamen çözümü için Türkiye'nin atması gereken sıradaki adımı sizce nedir?
Türk parlamentosu hükümetin 13 Kasım'da açıkladığı açılımları tartışıp uygulamaya koyabilir. Hiçbir şey hissetmedim.
Ya bundan sonra?
Reformların yerine getirilmesine izin vermeyen kanunlarda değişiklik için adımlar atmalı, daha sonra anti demokratik ve geri kalmış kanunların değiştirilmesine yönelik reformlar hayata geçirilmelidir.
Muhalefet partileri MHP ve CHP'nin bu konuya yönelik karşı duruşları için ne düşünüyorsunuz?
Benim onlar hakkında ne düşündüğümün bir önemi yok. Bu, onlara oy verecek olan Türkler için önemli.
Baykal'ın sizin için söylediklerinden haberiniz var mı?
Evet. Duydum.
Ne hissettiniz?
Hiçbir şey.
Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürdistan kurulması mümkün mü?
Irak'ta bağımsız bir Kürdistan mı? Hayır, bu mümkün değil. Kürdistan Bölgesel Yönetimi bağımsızlık aramıyor. Bu uygulanabilir bir şey değil. Türkiye bu konuda endişe duymamalıdır. AB sürecini etkileyecek.
Eğer Türkiye iç sorunlarını çözebilirse bölgedeki nasıl bir rol oynayabilir?
İç sorunlarını çözmek Türkiye'yi politik ve ekonomik olarak güçlendirecektir. Bu aynı zamanda batı ile olan ilişkilerini de değiştirecek ve AB'ye üyelik sürecine de etki edecektir. Türkiye'nin kendisini güçlendirmesi bölgesinde de daha etkili bir liderliğe ulaşmasına yardım edecektir.
BOP DiYE BiR PROJE YOK
Büyük Ortadoğu Projesi ile Türkiye'nin Kürt açılımı arasında bir ilişki var mı?
Bence Büyük Ortadoğu Projesi diye bir proje yok. Bu Bush yönetiminin bir fikriydi ve Amerika'nın Irak'taki deneyimlerinden ötürü yolunda gitmedi. Obama yönetimi ise Ortadoğu ve Müslüman kamuoyuna ilişkin tutumunu Başkan'ın 4 Temmuz'da Kahire'de yapmış olduğu konuşmada açıkladı. ABD'nin Ortadoğu'ya ilişkin karşılıklı saygıyı içeren, insanlığı kalkındıracak yeni bir projesi var. ABD'li yetkililer anladılar ki, artık önemli olan dinlemek, sadece konuşmak değil.
Biz iki iyi dostuz
Türkiye'nin yeni dış politikası ile ABD'nin yeni politikası uyumlu mu?
Türkiye ve ABD'nin ilgi alanları her zaman uyumludur. Bu yüzdendir ki biz iki iyi dost ve müttefik ülkeyiz.
ABD 2011’DE IRAK’TAN ÇEKiLECEK
Sizce ABD Irak'taki güçlerini ne zaman geri çekecek?
Başkan Obama, kuvvetleri geri çekmeye yönelik Irak'ta ocak ayında yapılacak seçimlerden sonrasına yönelik bir takvim belirledi. Tüm askeri unsurlar 2011 yılının sonuna kadar Irak'tan çekilecek. ABD bu takvime uyacaktır, ama planlar Irak'taki duruma göre de şekillenebilir.
Eğer ABD Irak'tan çekilirse yerini kim alacak? Iraklılar kendi güvenliklerinden ve bağımsızlıklarından sorumlu olacaklardır.
TOPLANTIYI BEN YAPTIM
Anlaşılan o ki Amerika'da bu konulara ilişkin bir toplantılar yapıldı. Siz bu toplantı için ön ayak mı oldunuz yoksa sadece katıldınız mı? O toplantıyı siz mi planladınız?
Ben Amerika'daki Atlantik Konseyi'nin düzenlediği o toplantıyı hem organize ettim hem de yönettim. Ancak, ne Türk ne de Amerikalı hükümet yetkilisi, Türkler ve Iraklı Kürtler arasında bir güvence tesisine ilişkin tartışmalara katılmadılar. Türk gazeteciler katıldı.
Hükümete yakın olan Türk gazeteciler mi bu toplantıya çağrıldı?
Bazı Türk gazeteciler o toplantının kayıt dışı bölümüne katıldılar. Ancak, katılanların hükümet yanlısı olup olmadığını bilmiyorum. Özgür basının temsilcileri olarak onların işi haberi bildirmektir, haberi tezgahlamak değil.
DAVİD L. PHILLIPS KİMDİR?
David L. Phillips Columbia Üniversitesi İnsan Hakları Çalışma Merkezi'nde misafir akademisyen olarak görev yapıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'nda ve BM Sekreterliği'nde üst düzey danışman olarak çalıştı. Harvard Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi'nde konuk akademisyen, Viyana Diplomatik Akademisi'nde profesör gibi akademik pozisyonları oldu. Ayrıca Elie Wiesel İnsanlık Vakfı Genel Müdürü, Kongre İnsan Hakları Vakfı başkanlığı yaptı. Atlantik Konseyi'nde Türkiye üzerine raporlar hazırlayan Phillips'in, "Turkey, Kurdistan, and Armenia", "Turkey and Iraqi Kurdistan are Strategic Partners", "Turkey- Armenia Reconciliation: The Right Side of History", "Bound to Fail: International Mediation in Georgia" başlıklı makaleleri yayınlandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara