Rüya ile gelen hidayet
Üst üste gördüğü ilginç rüyaların ardından Müslüman olan Hindu Genç’in hidayet öyküsü ibretlerle dolu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-10 14:13:00
Röportaj: Adem Özköse
2 sene önce Müslüman olarak Muhammed ismini alan Kartık Murugasan Müslüman olmadan önce Hinduizm’e inanıyormuş. 3 gün üst üste gördüğü ilginç rüyalar ve ardından yaşadıkları Muhammed’in İslam’a yönelmesine neden olmuş. Köken olarak Hindistanlı olan Muhammed şu an Malezya’da yaşıyor ve Malezya’nın Klantan Bölgesi’ndeki Davet ve İslam Okulu’nda eğitim görüyor. Muhammed’in ibretlik hidayet öyküsünü ve Hinduizm’le ilgili anlattıklarını ilgiyle okuyacağınızı tahmin ediyorum.
-Hinduizm hakkında konuşarak başlayabiliriz. Müslüman olmadan önce inandığınız din olan Hinduizm nasıl bir dindi? İlah olarak neye tapıyordunuz?
Evimizde annem, babam ve çocuklar için olmak üzere 3 adet put vardı. Babam, yaşlı olan erkek puta tapıyordu. Annem kadın putuna, biz de çocuklar olarak küçük puta tapıyorduk. Babamın arabasının önünde de tavus kuşuna benzeyen küçük bir put vardı. Arabaya binmeden önce bu puta selam vermemiz gerekiyordu. Akşamları putların önüne toplanıp dualar okuyorduk ve onları kutsuyorduk. Özellikle annem çok dindar bir kadındır. Bazı akşamlar 3 saatten fazla putlara ibadet ediyor ve dua okuyordu. Ayrıca ineklerden de korkuyorduk. Hatta bir inekle karşılaşınca ona son derece saygılı davranıyorduk. Süt verdikleri için ineklerin gerçek annelerimiz olduklarına inanıyorduk. Vinayka isminde büyük bir put vardı ve bütün ineklerin Vinayka tarafından doğurulduğuna iman ediliyordu.
-Müslüman olmadan önce İslam’la ilgili neler biliyordunuz?
İslam’la ilgili pek fazla bilgim yoktu. Bazı zamanlar televizyonda İslam’la ilgili programlara rastlıyordum; fakat bu programlara ilgi göstermiyordum. Tanıdığım bazı Müslüman arkadaşlarım vardı. Müslüman olmadan önce onlarla İslam’la ilgili konuştuğumu hatırlamıyorum.
-Müslüman olmaya nasıl karar verdiniz?
2 sene önce üst üste gördüğüm ilginç rüyaların sonucunda Müslüman olmaya karar verdim. İslam’a girmem tamamen Allah tarafından bana bahşedilen bir lütuftur.
-Bize İslam’a girmenize vesile olan rüyalarınızdan bahseder misiniz?
O zamanlar 21 yaşındaydım. Bir gece rüyamda arkası bana dönük beyaz elbiseli bir adam gördüm. Önce tekbir alan, daha sonra da iki elini birbirine bağlayan adam namaz kılmaya başladı. O zamanlar Hindu olduğum için adamın ne yaptığını anlayamamıştım. Bu rüyayı gördükten 1 gün sonra sanırım çarşamba günüydü rüyamda yine aynı adamla karşılaştım. Beyaz elbiseli adam yine aynı hareketleri yapıyordu, yani namaz kılıyordu. Uykudan korkuyla uyandım ve sabaha kadar uyuyamadım. Uyuyamamın sebebi ise iki gün üst üste gördüğüm aynı rüya nedeniyle içimi büyük bir korkunun kaplamasıydı. Perşembe günü, yani üçüncü gün uyuduğumda yine aynı rüyayı gördüm. Arkası bana dönük olan beyaz elbiseli adam yine namaz kılıyordu. Uyandığımda rüyamı anneme anlattım. Annem bana kızarak rüyama giren kişinin şeytan olabileceğini söyledi.
“RÜYAMA GİREN KİŞİ NAMAZ KILIYORMUŞ”
-Daha sonra ne oldu?
O gün gezmek için evden dışarı çıktığımda sokakta tesadüfen Faris adındaki Müslüman bir arkadaşımla karşılaştım. Faris’e 3 gün üst üste gördüğüm rüyalardan ve rüyama giren beyaz elbiseli adamın yaptığı hareketlerden bahsettim. Faris bana akşama doğru tekrar buluşmayı teklif etti ve birlikte önemli bir yere gideceğimizi söyledi. Faris’le buluşup Müslümanların Kuran ezberledikleri ve ibadet yaptıkları bir mescide gittik. Namaz vakti gelince insanlar namaz kılmaya başladılar. 3 gün üst üste rüyamda gördüğüm adam da aynen Müslümanların namaz esnasında yaptıkları hareketleri yapıyordu. Rüyama giren kişinin de aslında namaz kıldığını farkettim.
-O an neler düşündünüz?
Çok şaşırdım. Mescidde namaz kılan Müslümanlardan birinin elbisesi de rüyama giren adamın elbisesi gibiydi. Ayrıca başında tıpkı rüyama giren adamın sarığı gibi bir de sarık vardı. Mesciddeki Müslümanlar namazlarını bitirince Faris’le birlikte rüyama giren adam gibi giyinen kişinin yanına gittik. Gördüğüm rüyaları bu adama da anlattım. Arkadaşım Faris “Bu Allah’tan gelen bir hidayettir. Allah senin Müslüman olmanı istiyor” dedi. Hidayetin ne olduğunu bilmediğim için Faris’in ne demek istediğini tam olarak anlayamadım.
- Müslüman olmaya o zaman mı karar verdiniz?
Hayır. Hayatımda ani gelişmeler oluyordu ve bu ani gelişmeler beni hem şaşırtıyor hem de korkutuyordu. Ayrıca İslam’la ilgili herhangi bir şey bilmiyordum. Fakat üst üste gördüğüm rüyalar vasıtasıyla ilahi bir gücün bana mesaj gönderdiğini hissetmeye başlamıştım. Daha sonraki gün Faris beni Tebliğ Cemaati ismi verilen bir grubun mescidine götürdü. Mescidin imamı olduğunu öğrendiğim bir kişi mesciddeki insanlara İslam’ı anlatıyordu. İmamın anlattıklarını dinledikçe kalbim İslam’a ısındı ve içimde Müslüman olmak için büyük bir istek oluşmaya başladı. Bir taraftan imamı dinliyordum, diğer taraftan da Hinduizmin, ineklere ve putlara tapmanın ne kadar saçma bir şey olduğunu düşünüyordum. Allah benim doğru yolu bulmamı istemişti ve bana Müslüman olmam için çok açık mesajlar göndermişti. İmamın sohbeti devam ederken arkadaşım Faris’e Hinduizmi terkedip Müslüman olmak istediğimi söyledim. Faris bu habere çok sevindi. İmamın sohbeti bitince yanına gittik ve mesciddeki insanların huzurunda Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldum. Mesciddeki insanlar da tıpkı Faris gibi Müslüman olmama çok sevindiler ve mesciddeki herkes beni tebrik etti.
“KALBİMİN ÇAĞRISINA KULAK VERDİM”
-İslam hakkkında daha önce hiç bir şey bilmediğinizi söylemiştiniz. Eski inandığınız dininizi kısa bir zaman içinde terkedip yeni bir dine girmek sizin için zor olmadı mı?
Ailemdeki insanlar genel olarak dindar insanlardı; fakat ben bazı zamanlar Hinduizm’in akla uymayan, saçma bir din olduğunu düşünüyordum. Ailemden ve çevremdeki insanlardan çekindiğim için bu düşüncemi kimseyle paylaşamıyordum. İslam hakkında pek fazla bir şey bilmesem de gördüğüm rüyaların etkisi ve Tebliğ Cemaati’nin mescidindeki imamın anlattıkları İslam’ın tek doğru din olduğu gerçeğine inanmamı sağladı. İnsanlar bazen bir şeye iman etmek için o şey hakkında çok fazla bilgiye sahip olmak zorunda değillerdir. Kalbimin çağrısına kulak verdim ve bir hafta içinde yaşadıklarımın ardından kalbim şiddetli bir şekilde benden Müslüman olmamı istiyordu.
-Aileniz ve çevrenizdeki insanlar Müslüman olduğunuzu öğrendiklerinde nasıl bir tepki verdiler?
Müslüman olalı yaklaşık 2 sene oldu. Fakat bu 2 sene içinde Müslüman olduğumu anne ve babamdan sakladım. Şu an bile benim Müslüman olduğumu bilmiyorlar. Hindular genelde fanatik insanlardır ve önceden Hindu olan bir kişinin başka bir dine geçmesi Hindular tarafından hiç de iyi karşılanmaz. Özellikle annem Hinduizm’i terkettiğimi öğrenirse bana çok sert bir tepki gösterecektir.
“İLK NAMAZIMI ABDESTSİZ KILDIM”
-Müslüman olmanız hayatınızda neleri değiştirdi?
Kelime-i Şehadet getirip Müslüman olduktan sonra mescidden eve döndüm ve yeni bir hayata başlamak için gusül abdesti aldım. Daha sonra Müslümanların namaz kıldıklarını ve benim de namaz kılmam gerektiğini düşündüm. Bir sonraki gün tekrar mescide gittim. Mesciddeki insanları taklit ederek ilk namazı onlar gibi kıldım. Fakat namaz kılmadan önce abdest almam gerektiğini bilmiyordum. Bu nedenle ilk namazımı abdestsiz olarak kılmışım. Daha sonra mesciddeki insanların namaz kılmadan önce abdest aldıklarını farkettim ve arkadaşım Faris’ten abdest almayı öğrendim. Faris ayrıca bana bir dua öğretti ve başlangıç olarak namaz kılarken bu duayı okuyabileceğimi söyledi. Mescide gidip geldikçe İslam hakkında daha fazla şey öğreniyordum ve İslam’ı öğrendikçe kalbim huzurla doluyordu. Ayrıca Müslümanların arasında kendimi hepsi birbirini çok seven bir ailenin içinde gibi hissediyordum.
-İslam ve Davet Okulu’na gelip burada eğitime nasıl başladınız?
Müslüman olduktan sonra İslam’ı daha iyi öğrenmem gerektiğini ve özellikle Hindu gençleri İslam’a davet etmem gerektiğini anladım. Bunun için eğitim almam gerekiyordu. Pulang Pinang’daki İslam Meclisi’ne gittim ve oradaki görevlilerden İslam’ı daha iyi öğrenmem için bana yardımcı olmalarını istedim. Onlar da beni Klantan’daki İslam ve Davet Okulu’na gönderdiler.
-Aileniz bu okula gelmenize karşı çıkmadı mı?
Davet ve İslam Okulu’na gelmeden önce Pulang Pinang’da bir futbol kulübünde top oynuyordum. Liseyi de okulun futbol bölümünde okumuştum. Aileme Kuala Lumpur’daki Hindu futbol takımlarından olan FUSA’ya transfer olduğumu söyledim ve bu şekilde onlardan izin aldım. Ailem şu an Kuala Lumpur’da top oynadığımı zannediyor.
-İslam’ın en çok hangi yönünü seviyorsunuz?
İslam’ı öğrendikçe ona olan sevgi ve ilgim daha da fazla artıyor. İslam ve Davet Okulu’nda bir Müslüman’ın bilmesi gereken temel fıkhi bilgileri öğrendim. Namaz kılarken okumam gereken duaların hepsini de ezberledim. Artık Kuran’ı da Arapça olarak okuyabiliyorum, bu da beni çok mutlu ediyor. İslam çok güzel bir din ve İslam’a daha iyi hizmet edebilmek için mutlaka onu daha iyi öğrenmemiz gerekiyor. İslam bize temiz olmamızı, kul hakkı yemememizi, komşularımızla iyi geçinmemizi, yalan söylemekten kaçınmamızı, namaz kılmamızı, oruç tutmamızı, insanlara karşı kırıcı davranmamamızı emrediyor. Din olarak İslam’ı kabul eden her insan İslam’ın bu emirlerini yerine getirmek zorundadır.
-Müslüman olduğunuzu ailenize ne zaman haber vermeyi düşünüyorsunuz?
Bu sene içinde onlarla konuşmayı, aileme, akrabalarıma ve çevreme Müslüman olduğumu haber vermeyi düşünüyorum. Müslüman olduğumu aileme ve akrabalarıma söylediğimde bir çok zorlukla karşılaşacağımı biliyorum.İmanım daha da güçlenirse bu zorluklara karşı daha rahat karşı koyabilirim. Onun için imanımın ve İslam’a olan sevgimin daha da artmasını bekliyorum. Uygun bir vakitte aileme Müslüman olduğumu haber vereceğim ve onları İslam’a davet etmeye başlayacağım.
Kaynak: Gerçek Hayat
SON VİDEO HABER
Haber Ara