Ayrımcılık olsa ben bu noktaya gelemezdim
Zaza kökenli Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Kürt gençlerine mesaj verdi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-09 14:08:00
Deniz ÇİÇEK / Akşam
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz AKŞAM Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer ve Ekonomi Muhabiri Deniz Çiçek’in sorularını yanıtladı.
10Kürt açılımının Meclis’te yarın yapılacak görüşmeleri merakla beklenirken, AK Parti’nin Zaza kökenli Bingöl Milletvekili Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’dan Kürt gençlerine mesaj geldi. Bakan Yılmaz, “Gençlere şunu söylemek lazım: Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanıyım. Türkiye’de gerçekten ayrımcılık olsa buralara gelemezdim” dedi.
Bingöllüsünüz. Bölge halkının demokratik açılıma bakışı nasıl?
Bu süreçte Doğu ve Güneydoğu’da defalarca gezdim. Açılım konusunda çok büyük bir beklenti, güzel bir umut ve güven var. Terörün acısını en fazla orada yaşayan insanlar çekti. 1990’lı yıllara göre çok iyi durumdayız. Çok kötü dönemlerden geldik. Azalmış da olsa olayların devam ediyor oluşu bölge için büyük bir problem, sosyal ve ekonomik anlamda problem. Bir şekilde kamu yatırımları devam ediyor ama özel sektör yatırımlarının da çekilmezi lazım. Bölge, medyada görüldüğünden çok daha huzurlu.
O bölgenin insanı olarak çok rahatlıkla söyleyebilirim, bölge insanı huzurdan, güvenden yana ve devletine bağlı insanlar.
Zaza kökenli bir isimsiniz. Bölge insanı olarak nasıl bir ortamda yetiştiniz?
Ortaokul ve liseyi Bingöl’de bitirdim. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. Özellikle gençlere şunu söylemek lazım: Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanıyım. Türkiye’de gerçekten ayrımcılık olsa buralara gelemezdim. Bu ülkede kim emek harcarsa, kim ter dökerse, kim gerçekten çaba sarf ederse her yere gelebilir. Böyle de bir ülkemiz var. Bu ülkenin eşit, aynı hakka hukuka sahip insanlarıyız. Herkesin farklı etnik kökeni olabilir. Ben hiç ayrımcılığa uğramadım ve hissetmedim.
KÜRTÇE PROBLEMİ YOK
Kürtçe konusunda hiç sıkıntı yaşadınız mı?
Çocukluktan beri bizim evde Türkçe konuşulurdu. Birtakım gerçekleri görmezden gelmek yanlış olur. Köylerde dil sıkıntısı yaşanıyor. Küçükken köye gidince ‘Türkçe konuş da Türkçe öğrensin’ derlerdi. Çocuklar, Türkçe bilmediği için okulda başarısız oluyor. Bu gerçekle zamanında yüzleşseydik, Türkçe’yi zamanında öğretseydik bu sıkıntı olmazdı. Türkçe resmi ve ortak dil. Herkesin kullanması gereken bir dil. Fakat bir taraftan da herkesin diline, inancına mezhebine saygı göstermek lazım. Benim Zazacam çat pat. Konuşulanı anlarım ama çok iyi konuşamam. Kürtçe konuşmak isteyen konuşsun. Bunu sorun yapmak da yanlış. Kürtçe ile bir problemimiz yok.
Demokratik açılım konusunda vatandaşlardan gelen tepkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Halkın kafası çok karıştırıldı. Çok yanlış ve çarpık mesajlar verildi. Hükümetin önermediği niyeti olmayan şeyler önerildi. Henüz hükümet hiçbir şey açıklamadı. Konu, daha yeni Meclis’e gelecek. Maalesef yersiz endişeler doğuracak şeyler topluma yayıldı. Bütün ülke bir. İnsanlar iç içe. Doğulu İzmir’de, İstanbul’da, Adana’da Kimi kimden ayıracaksın. Akraba olmuş insanlar.
3 ÇOCUK DOĞRU BİR ÖNERİ
Başbakan’ın 3 çocuk önerisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Üç çocuk önerisi çok doğru. Doğurganlık hızı 2.9’a düştü. Çok doğru bir talep. 0-14 yaşın payı azalıyor. Hızlı şekilde nüfusumuz düşüyor.
İSEDAK’ın sekreteryasını, bakanlığınıza bağlı olan DPT yapıyor. Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir’i niye davet ettiniz?
Cumhurbaşkanı, İSEDAK’ın daimi başkanı ve biz de ev sahibiyiz ama bu ulusal değil, uluslar arası bir toplantı. Bu davet bizim kararımıza kalmış bir şey değil.
Kürtleri sayma gibi bir çalışmamız yok
TÜİK de size bağlı bir kurum ve 2011’de bir nüfus sayımı öngörülüyor?
Evet, 2011’de genel nüfus sayımı yapılacak. Sayımda nüfusun profilini yetirince ölçemiyoruz. Şimdi nüfusun profiline de bakacağız. İstihdam olanakları, konut büyüklüğü, oda sayısı, içme suyu var mı yok mu, evde özürlü var mı? Bütün bu değişik birçok parametreyi ölçme imkanı yoktu. Bunu 2011’de yapacağız. İnsanları evine mahkum etmeden sayacağız. İki aşamalı olacak. İlk aşamada. Evlere soru kağıtları göndereceğiz. Bunlar toparlanacak. İkinci aşamada geniş bir kitleye, 500 bin kişiye saha araştırması yapılıp derinlemesine soru kağıtları ile nüfusun özelliklerine ilişkin veriler elde edilecek.
DTP’li Hasip Kaplan’ın TÜİK’in Kürtler başta olmak üzere Laz ve Çerkez’ler gibi grupları sayma önerisi oldu? Etnisiteyi de soracak mısınız?
Kamu kurumlarından oluşan teknik komisyon bu konuda çalışma yapacak ve sorulacak soruları belirleyecek. Bu çalışma ile sorulacak sorular netleşecek. Şu anda Kürt sayımıyla ilgili bir çalışmamız yok. O dönemki devletin ülkenin ihtiyaçlarına bakmak gerekir. Bütün ilgili kurumlarla ülke ihtiyacına göre değerlendirmek lazım.
TÜİK’in kredibilitesi son dönemde tartışma konusu oldu?
TÜİK çok iyi bir kurum. Çok önemli reformlar yaptı. Takdir edilen bir kurum. Biz de iftihar ediyoruz. Bu kadar milyon data ile uğraşan bir kurum bir datada hata yapılabiliyor. Hata yapılmaz diye bir şey yok. Önemli olan bu hatanın üzerini örtmemek.
TÜİK’in rakamlarına siyasi müdahale tartışmaları yaşandı. Hükümet rakamlarla oynuyor mu?
Kesinlikle oynamıyor. Enflasyon rakamını ilan edilinceye kadar bilmem. Hiçbir şekilde merak da etmiyorum. Bu kurumların bağımsızlığına özen göstermeliyiz. Rakamlarla oynayarak bir yere gidemezsiniz ki. Neyse o. Bizde yapılan her teknik işin arkasında siyasi bir amaç aranıyor. Kesinlikle doğru değil. TÜİK bağımsızlık anlamında Merkez Bankası’ndan farklı değil. Parti işi değil. Ülkenin istatistik kurumu saygın olmalı. Bu konuda en ufak bir müdahale olmamıştır.
SON VİDEO HABER
Haber Ara