Dolar

36,5143

Euro

38,0769

Altın

3.370,19

Bist

9.658,72

Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB'ye üyelik süreciyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-17 15:30:00

Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin 20-30 yıl sürmeyeceğini belirterek, ''Türkiye eğer büyük randevuya hazırlığını tamamlarsa siyasi konjonktür Türkiye'nin üyeliğini zaten şart koyacaktır. Çünkü bugün AB'nin karşı karşıya kaldığı sorunlar Türkiye'nin üyeliği olmadan çözülemez'' dedi.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen ''6. Boğaziçi Konferansı''nda yaptığı konuşmanın ardından Fransa'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Pierre Lellouche ile birlikte basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.

Bir gazetecinin ''Terör örgütü PKK ile mücadele konusunda Fransa ne tür adımlar attı? Somut bir çalışma var mı?'' diye sorduğu Lellouche, Fransa ziyaretinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e Türkiye ile birlikte terör örgütü PKK ile mücadele konusunda seferber olduklarını söylediklerini aktardı. ''Fransa'da PKK'nın birçok uzantısını ele geçirdiklerini ve birçok kişiyi tutukladıklarını'' anlatan Lellouche, bu durumun Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkileri daha da güçlendirdiğini vurguladı.

Dostu ve meslektaşı olan Egemen Bağış ile birlikte ikili ilişkileri güçlendirmek için çalışma grubu kurmaya da karar verdiklerini belirten Lellouche, bunun, herkes için ''kazan kazan'' ile neticelenecek ortak bir çalışma olacağını kaydetti. Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin de devam etmesi gerektiğini söyleyen Lellouche, ''Fransa'nın bloke ettiği 5 fasıl haricinde zaten Kıbrıs'la ilgili 8 fasıl Türkiye'nin sorumluluğu altında'' dedi.

Lellouche, amaçlarının Türkiye ve Fransa arasındaki ilişkileri genel olarak geliştirmek, öncelikle enerji, savunma ve stratejik ilişkilerde birlikte hareket etmek olduğunu ifade ederek, Fransa için Türkiye'nin gelişmekte olan çok büyük bir ülke olduğunu, Türkiye'nin ihtiyacı olan enerji transferi konusunda Fransa'nın yardımcı olmaya hazır bulunduğunu söyledi. Lellouche, bir konuyu özellikle vurgulamak istediğini belirterek, ''Biz Türkiye'nin dostu bir ülkeyiz. Fransa'da hiçbir şekilde Türk düşmanlığı, Türkofobi yok'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyaretinin önemi
Her yıl bir milyon Fransız'ın Türkiye'yi ziyaret ettiğini, Türkiye'de yatırım açısından ikinci ülke olduklarını ifade eden Lellouche, bunların yanında iki ülkenin çok önemli kültürel ve ortak siyasi geçmişi olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül'ün Fransa ziyaretinin bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Lellouche, ''Bizi birleştiren, hemfikir olduğumuz konularda birlikte çalışmalıyız. 'Anlaşamıyoruz' demek kolay. Türkiye ve Fransa arasındaki dostluk ve güven bağları da birlikte çalışmamızı sağlıyor'' dedi. Lellouche, anlaşmazlıklara dayanarak bir düşmanlık havası yaratmak amacında olmadıklarını da kaydetti.

İlerleme raporu
Bir gazetecinin ''Türkiye niye aynı tarihte AB'ye üyelik müzakerelerine başladığı Hırvatistan'ın gerisinde kaldı ve ilerleme raporu hakkındaki görüşünüz nelerdir?'' sorusu üzerinde Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da ilerleme raporunda katıldıkları kadar, katılmadıkları konuların da olabileceğini söyledi. Geçmişteki ilerleme raporlarında Türkiye'deki insan hakları ihlalleri, işkence örnekleri ve yaşanan sıkıntılardan bahsedildiğini hatırlatan Bağış, son raporda ise daha fazla teknik mevzuattan, kanunlardaki birtakım kelimelerden ve demeçlerden bahsedildiğini anlattı. Bunun da Türkiye'nin geldiği noktanın göstergesi olduğuna dikkat çeken Bağış, ''Bugüne kadar yayımlanmış belki de Türkiye'deki reformları takdir etme açısından en kapsamlı ilerleme raporlarından olmuştur'' dedi.

Türkiye'nin müzakerelere aynı tarihte başladığı Hırvatistan ile karşılaştırıldığında Türkiye'nin açtığı fasıl sayısının Hırvatistan'dan fazla olmamasının altında çok önemli bir neden olduğuna işaret eden Bağış, ''Hırvatistan parlamentosunda AB ile ilgili mevzuat geçerken tartışma yaşanmamaktadır. Bizde ise bir maddenin geçmesi iki saat sürmektedir'' diye konuştu. Türk Ticaret Kanunu'nun 1500 maddeden oluştuğunu dile getiren Bağış, bir madde için iki saat harcandığı göz önüne alındığı takdirde Türkiye'nin neden Hırvatistan'ın gerisinde kalacağının görüleceğini vurguladı. Bağış, ''Meclisimizde AB konusunda herkesin söylemlerine sadık kalıp destek olmasını bekliyoruz'' dedi.

AB'ye üyelik sürecinin tamamlanma tarihi
''Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci ne zaman tamamlanır?'' diye sorulan Lellouche, bu sürenin yasal açıdan uzun bir süreç olduğunu belirtti. Sürecin ne zaman tamamlanacağını kimsenin söyleyemeyeceğini aktaran Lellouche, AB'nin kendi içindeki standartları yenilemek için yaptığı müzakerelerin bile çok uzun sürdüğünü anlattı. Lellouche'nin bu sözleri üzerine Egemen Bağış da şunları kaydetti: ''Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci 20-30 yıl sürmez. Bundan kimsenin endişesi olmasın. 18 milyon Doğu Almanya hiçbir müzakere süreci yaşamadan bir gecede eşit vatandaşları olabildi. Çünkü siyasi konjonktür onu gerektirdi. Türkiye eğer bu büyük randevuya hazırlığını tamamlarsa siyasi konjonktür Türkiye'nin üyeliğini zaten şart koyacaktır. Çünkü bugün AB'nin karşı karşıya kaldığı sorunlar Türkiye'nin üyeliği olmadan çözülemez. Biz kendimize güvenelim, yapmamız gerekeni yapalım, ileri de bizi Avrupa Birliğinin ikna etmek için uğraşacağına inanıyorum. Çünkü Türkiye'nin potansiyeli çok büyüktür, çok yüksektir.''

Bunun üzerine Lellouche de Doğu Almanya'nın AB'ye katılmasıyla Türkiye'nin katılmasının çok farklı olduğunu söyledi. Doğu Almanya'nın katılımının maliyetinin ne kadar yüksek olduğunu bütün Avrupalıların hala hatırladığını ifade eden Lellouche, ''20 yıl sonra doğu ve batıdaki işsizlik oranlarını bir karşılaştırın. Yani sanıldığı gibi o kadar kolay değil. Egemen de çok zeki olduğu için bunu çok iyi biliyor'' diye konuştu. Bağış, bu sözlere cevaben Lellouche ile dostluğunun çok eskilere dayandığını, NATO Parlamenterler Asamblesinde Lellouche ile dünya barışı için birlikte kafa yorduklarını ifade etti.

20 yıl sonrasının hesabını, güvenlik boyutunu da düşünerek yapmayı beraber öğrendiklerini anlatan Bağış, ''20 yıl sonrasının işsizlik oranlarını hesaplarken enerji ihtiyacını, güvenlik ihtiyaçlarını, yasa dışı göçler ve uyuşturucu ile mücadele ihtiyaçlarını, yeni iş gücüne olan ihtiyaçları da hesaplamak gerekir. Pierre, pazarlık buraya çok yakın. Kapalıçarşı icat edilmiş bir kavramdır'' dedi. Lellouche de bunun üzerine gülümseyerek Bağış'ın elini tuttu ve ''Ben Kapalıçarşı'ya bayılırım'' dedi.

Türkiye - Yunanistan ilişkileri
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Yunanistan'ın yeni Başbakanı Yorgo Papandreu ile Türk-Yunan ilişkileri nasıl gelişiyor?'' şeklindeki soru üzerine de Papandreu'nun seçimlerin hemen ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti ile Türkiye'ye gelerek, Türk-Yunan dostluğu için yaşamı boyunca çok çaba sarf etmiş İsmail Cem'in mezarını ziyaret etmesinin çok önemli bir jest olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla kendisinin 5 Kasımda Atina'ya gideceğini bildiren Bağış, Türk-Yunan ilişkilerinin tekrar canlandığı günlerin yeniden görüleceğini ümit ettiğini belirtti. Bağış, şu anda Türkiye ve Yunanistan'da halk desteğine sahip güçlü iktidarların olduğunu anlatarak, bu durumun ikili ilişkilerin artması ve Türk-Yunan dostluğunun gelişmesi için fırsat olduğunu kaydetti.

Cem Uzan'ın sığınma talebi
Lellouche, Fransa'ya sığınma talebinde bulunan Cem Uzan'la ilgili bir soru üzerine de bu kişiyi tanımadığını ve nerede olduğunu bilmediğini, ancak müracaatının olduğunu bildiğini söyledi. Lellouche, bu konuda karar verecek olanın bağımsız bir kurul olduğunu, kendilerinin de herkes gibi bu kararı beklediklerini dile getirerek, Fransa'nın bir hukuk devleti olduğunu, bireysel sığınma konusundaki kararın siyasi algılanmaması ve nitelendirilmemesi gerektiğini savundu.

AA
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara