“Schiller’in bütün eserleri önemlidir”
Gürsel Aytaç, felsefi döneminde, yeni ulaştığı aşkın görüş açısından, sanatın konumunu insan bilincinin içsel bağlantısında belirleme problemini çözen Schiller'i anlatıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-16 16:00:00
Asım Öz / TIMETURK
Schiller, felsefi döneminde, yeni ulaştığı aşkın görüş açısından, sanatın konumunu insan bilincinin içsel bağlantısında belirleme problemini çözmüştür. Duygusal bilinçten ahlaki bilince ilerleyişte işaret etmek istediği nokta, zorunlu olarak sanatın ortaya çıktığı noktadır. Aşkın felsefe, insan varlığının aşkın birliğine dayalı senteze varmış yeteneğinde, Kant’ın çeşitli eleştirilerinin birlik noktasını bulduktan sonra, artık yalnız Schiller’in değil, Schelling’in, Hegel’in ve ötekilerin de ortak problemi insan bilincinin büyük başarılarının içsel ilişkisini keşfetmektedir. Schiller’i Gürsel Aytaç’la konuştuk.
Schiller hakkında bir kitap hazırlama düşüncesi nasıl oluştu? Bir tür yaratıcı okuyuculuk mu?
Schiller,Alman edebiyatının klasik temsilcilerinden biri. Bir Alman edebiyatı uzmanı olarak onun hakkında bir kitap hazırlamayı uzmanlık alanımın gereği saydım. Ama bundan da önemlisi,daha önce bir Goethe kitabı yazıp yayınlamış olmamdı. Goethe ve Schiller Alman edebiyatında saydım. Ama ondan da önemlisi, daha önce bir Goethe kitabı yazıp yayınlamış olmamdı. Goethe ve Schiller Alman edebiyatında bir ikilidir. Dolayısıyla o kitabı bir Schiller kitabı izlemeliydi.
Schiller’in erken dönem yapıtları ile olgunluk dönemi yapıtları arasında farklılaşma hakkında neler söylersiniz?
Schiller, gençliğinde Sturm und Drang döneminin özelliklerini taşıyan,yani her şeyden önce coşkulu,atılgan havada eserler vermiştir. Olgunluk dönemi,Kant’ın ahlak ve sanat felsefesi izlerini taşıyan,ahlak idealizmi çizgisindedir.
Schiller sanatın kökeninde gördüğü oyun kavramının içeriğini nasıl anlamlandırıyor? Biraz açar mısınız?
Schiller’in sanatla oyun kavramlarını bir arada değerlendirişinin temelinde özgürlük kavramı yatar. Toplumsal hayatın zorlamalarına karşı insan hayatında görevi dengeleyen bir özgürlük alanıdır sanat onun için. “Wallenstein” dramının başında yer alan “Ernst ist das Leben,heiter ist die Kunst” (Ciddidir hayat, neşelidir sanat) dizesi bugün bile sanat tartışmalarının ana sorunsalının cevaplarından birinin ifadesidir.
Belli başlı eserleri nelerdir? Bu eserler içinde sizin en çok önemsediğiniz eser hangisidir? Niçin?
Schiller’in bütün eserleri önemlidir, ben Türkiye’de pek bilinmeyen felsefi içerikli yazılarından örneklere ağırlık verdim o kitabımda.
Şu noktada bir sorum olacak: Eserlerinden parçalar seçerken nasıl bir yöntem izlediniz?
Eserlerinden parçalar seçerken söz konusu eserin özünü en iyi yansıtan parçaları seçmeye çalıştım.
Dramlarındaki karakterlerin baskın niteliği hakkında neler söylersiniz?
Dramlarındaki karakterlerin tümünde ortak baskın özelliklerden söz edemeyiz. “Haydutlar”daki karakterlerle mesela “maria Stuart”dakiler bambaşkadır.
Schiller’i etkileyen ve onun etkilediği kişiler ve çevreler hakkında nasıl bir durumla karşılaşırız?
Schiller’i olgunluk döneminde en çok etkileyen, Kant olmuştur. Onun etkiledikleri hakkında kesin bir şey söyleyemeyeceğim.
Edebiyata felsefi açıdan yaklaşan yazar ve düşünürler içinde Schiller’in yeri nedir?
Edebiyata felsefi açıdan yaklaşan yazar ve düşünürler” aslında çok genel bir ifade. Düşünürler arasında onun felsefi görüşlerini değerlendirenler var, ama eserlerinde felsefi özellik olan yazarlar, özellikle de Alman edebiyatında hiç de az değil. Onlarda zaten felsefi özelliklerden çok o düşüncelerin nasıl canlandırıldığı önemli.
Romantiklerle Schiller arasında nasıl bir ilişki var?
Alman edebiyat bilimi terminolojisi Schiller’i ve Goethe’yi Romantizmde değil, Klasisizmde görür, ama Fransızlar onları romantik sayar. Schiller gençlik döneminde, ilerde Alman Romantizminin hazırlayıcısı olan Sturm und Drang akımı özellikleriyle bir bakıma romantik özellikler gösterir, ama Kat felsefesiyle tanıştıktan sonraki eserleri romantik sayılmaz.
Goethe ile Schiller’i karşılaştırdığınızda iki sanatçıda öne çıkan özellikler nelerdir?
Goethe ile Schiller arasında sevgi-nefret karışımı ilginç bir bağ vardır. Ben şahsen Goethe’nin mesafeli edebiyat görüşünü beğenirim. Schiller daha çok coşkulu, felsefi yanı olsa bile kurmaca eserlerinde Goethe kadar canlı değil, en azından bana göre.
Peki Alman yazarları Schiller’i nasıl değerlendirir?
Alman yazarlarının Schiller değerlendirmeleri genellikle olumlu. Yalnız Dürrenmatt onun dramlarının abartıldığı kadar başarılı olmadığı görüşünde.
Schiller'in başka dillerde alımlanışı hakkında neler söylersiniz?
Schiller’in Fransa’da Goethe’den bile çok tutulduğunu söyleyebilirim. Diğer dillerde alımlanışı hakkında söyleyebileceklerim, mesela Polonya, İtalya ve İspanya’da liberal ve ulusal çabaları birleştiren bir yazar olarak algılandığıdır. Rus edebiyatında Dostoyevski ve Puşkin’de Schiller etkisinden sözedilir.
Cumhuriyet Kitap’ta yayımlanan bir yazınızda “Alman edebiyatını bile alımlayışımız, değerlendirişimiz yakın zamana kadar Fransız ölçülerine uymuştur: Mesela Fransız İhtilâli'nden hoşlanmayan Goethe'ye değil, devrimci-özgürlükçü Schiller'e sempati duyulmuştur” diyorsunuz. Türkçe’de Schiller'in alımlanışı nasıl olmuştur?
Türkçe’de Schiller daha çok gençlik dönemi şiir ve dramlarıyla tanınır ve sevilir. Bu eserlerde devrimci ve, özgürlükçü Schiler vardır. Akademik çevrelerde onun felsefi yanına değinen araştırmalar tabii ki var. Yeri gelmişken söyleyeyim,Schiller kitabımın ilgili bölümünde şanssız bir yanlışlık eseri adı geçmeyen incelemeler ,Kemal Aytaç’ın tercüme Dergisi Schiller özel sayısında yayınlanmış Felsefe mektupları ve Avrupa Eğitim Tarihinde estetik eğitim konusuna örnek olarak Schiller’in “İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine Bir Dizi Mektubu” hakkında yazısıdır.
İlk olarak hangi eseri çevrilmiştir?
Türkçe’ye ilk çevrilen eseri, bildiğim kadarıyla “Wilhelm Tell”çevirisi. Çeviren Abdullah Cevdet (l910).
Friedrich Dürrenmatt, Barbara Frischmuth, Thomas Mann, Johann Wolfgang von Goethe, Friedrich Schiller, Max Frisch, Elias Canetti gibi Almanca edebiyata önemli katkılarda bulunmuş birçok yazarın eserlerini hem çeviri hem de bilimsel yayınlar aracılığıyla Türk okuruna tanıtmış bir yazar olarak şunu sormak istiyorum size: Çeviri edebiyatlarda yaşanan sıkıntılar Schiller çevirilerinde de geçerli midir?
Evet edebi çeviri güçlüğündeki sorunlar Schiller çevirileri için de geçerli.
Haber Ara