Avrupa edebiyatı Anadolu’ya çıktı
Goethe Enstitüsü İstanbul Müdürü Claudia Hahn Raabe, Avrupalı yazarları Anadolu’ya, Türk yazarları da Avrupa’ya taşıyan projeyi Taraf’a anlattı...
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-12 01:20:00
Sırada Trabzon ve Erzurum’un da aralarında olduğu onlarca kent daha var. Akabinde Ahmet Ümit, Sema Kaygusuz, Elif Şafak, Murat Uyurkulak, Perihan Mağden, Şebnem İşigüzel ve Adalet Ağaoğlu gibi isimlerin de aralarında yer aldığı edebiyatçılar Avrupa’nın çeşitli kentlerine gidecek ve Türk edebiyatını Avrupalılar’a tanıtacaklar.
Özlem Ertan / Taraf
Avrupa Edebiyatı Türkiye’de - Türk Edebiyatı Avrupa’da projesi hakkında, Goethe Enstitüsü’nün İstanbul’daki müdürü Claudia Hahn Raabe ile konuştuk.
Goethe Enstitüsü tarafından geliştirilen bir proje bu, değil mi?
Evet, Kültür Köprüleri programı çerçevesinde düzenlenen ve Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen bir proje bu. Biz Goethe Enstitüsü olarak projeyi tasarladık ve Avrupa Birliği’ne başvurduk. Başvuruyu yaparken de kimlerle ortak çalışabileceğimizi sorduk. Anadolu Kültür, partnerlerimizden biri.
Bu projenin amacı neydi?
Bu projenin amacı, Avrupa edebiyatını Anadolu’nun doğusundaki şehirlere de ulaşmaktırmaktı. Bunun için Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden, kitapları daha önce Türkçeye çevrilen yazarları Türkiye’ye davet ettik. İnsanları biraraya getirmek ve bu yolla karşılıklı önyargıları yıkmak istedik. Avrupa’dan gelen yazarlar proje kapsamında gittikleri şehirlerin daha öncce isimlerini bile duymamışlardı. Hepsi de çok iyi izlenimlerle ayrıldılar. Oradaki insanlar da Avrupalı yazarları tanıdılar. Programa katılan Avrupalı yazarlar buralarda okumalar gerçekleştirdiler. Ardından da halkla karşılıklı fikir alışverişinde bulundular. Yaşar Kemal bana Anadolu’da hikâye anlatma geleneğinin çok köklü olduğunu söylemişti. Bu fikrin çıkış noktalarından biri de Yaşar Kemal’in o sözü.
Yazarlar önce orijinal dilinde, romanlarından bir bölüm okudular. Ardından o bölüm Türkçeye çevrildi. En son olarak da halkla sohbet edildi.
Urfa’ya Alman yazar Ulrich Treichel’ı davet ettik. Yazar, bir romanında, Doğu Almanya’dan sürülen ailesinin hikâyesini anlatmıştı. Bu romandan bir bölüm okudu Urfa’da. Sonra salondaki dinleyicilerden biri yazara, “benim ailemin hikâyesini anlattınız” dedi. Bu ortak duygu insanlar arasında bir köprü oluşturdu. O an bunun doğru bir proje olduğuna bir kez daha emin oldum.
Projeye başlarken amaçladıklarınızın ne kadarını gerçekleştirebildiniz?
Şimdiye kadar altı Anadolu kentini ziyaret ettik. Sonuç hakkında konuşmak için biraz erken. Etkinliklere daha ziyade öğrenciler katıldı. Onların da kendileri için bir perspektif arayışında olduğunu gördüm. İnsanlar, özellikle öğrenciler, etkinliklere yoğun bir ilgi gösterdiler. Doğu’daki insanların merak ve öğrenme açlığıyla dolu olduğunu fark ettim. Keşke Anadolu’daki öğrencilerin öğrenme isteği Alman öğrencilerde de olsaydı.
Yazarlarla sohbet ve okumalar dışında başka etkinlikler de oluyor değil mi?
Evet, her şehirde salıdan cumaya kadar kalıyoruz. Bu süre içinde okumaların yanında müzik dinletileri, okuma tiyatrosu yapılıyor. Bunun dışında bir de sergi açılıyor. Bizim Mercedes Benz tarafından tahsis edilen bir otobüsümüz var. Otobüs aynı zamanda gezici kütüphane işlevi görüyor. Öğrenciler, bu otobüsü ziyaret edebiliyorlar. Müzisyenler ve yazarlar her şehirde değişiyor. Proje için hazırlanan üç sergi ise ortak.
Avrupa Komisyonu’nun desteklediği bu proje ne kadara maloldu?
1.7 milyon avro harcandı bu proje için.
SON VİDEO HABER
Haber Ara