Barzani: Türkiye ile ilişkilerimizi MİT sağladı
Irak Bölgesel Kürt Hükümeti Başbakanı'ndan Türkiye’ye PKK, petrol ve doğalgazda açık çek. Barzani, Newsweek Türkiye'nin sorularını Erbil'deki resmi konutunda yanıtladı.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-07-28 17:30:00
Adem Demir / Newsweek Türkiye
Türkiye ile ilişkileriniz ne düzeyde?
Komşumuz Türkiye bizim için güçlü, önemli bir ülke ve Avrupa’ya geçişimiz için kapı. İyi ilişkiler kurmaya ve ileriye taşımaya çalışıyoruz. Bu, bizim siyasi kriterlerimizden biri.
Bölgesel Kürt Parlamentosu’nda dengelerin değişmesi, bu politikada da bir değişime neden olabilir mi?
Türkiye ile ilişkiler, Kürdistan hükümetinin değişmez politikası haline geldi. Meclis’teki dengeler ne olursa olsun, çok fark etmez. Münasebetlerimiz stratejik ve devam etmeli. Ankara’yla ilişkilerimiz resmi olarak 1991’da başladı. Bu süre zarfında ilişkilerimiz inişli-çıkışlı oldu ama bir istikrar da söz konusuydu. Zor günlerimizde Türkiye yanımızdaydı, bize kapılarını açtı. Ortak noktalarımız, anlaşamadığımız noktalardan çok daha fazla.
İlişkilerde geçen yıl sert bir hava yaşandı. Yumuşatmak için Türkiye’den kimseyle diyaloga geçtiniz mi?
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), ilişkilerin iyileştirilmesinde önemli rol oynadı. Özellikle MİT Müsteşarı (Emre Taner’i kastediyor) gerçekçi biri. İlişkilerin daha ileriye götürülmesini hep istedi. İstanbul ve Ankara’daki düşünce kuruluşlarıyla temaslarımız da olumlu netice verdi. Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik, bu tabloya katkı sağladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Bağdat’ta yaptığımız görüşme ilişkilerimizi bir adım daha ileri taşıdı. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Dış İlişkiler Başkanı Sefin Dizayi, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Bir buçuk yıl önce Türkiye, 100 bin askerini sınırımıza getirip adeta bölgeyi tehdit ediyordu ama bugün artık ilişkilerimizi daha ne kadar ileriye taşıyabileceğimizi konuşuyoruz.
Türk hükümetinin bölgeye ilişkin politikalarından memnun musunuz?
Bizim için esas olan Türkiye devleti. Tayyip Erdoğan hükümeti de devleti temsil ediyor ve sorunların çözümü için uğraşıyor. Kürt sorunu, Türkiye’nin bizi de etkileyen bir iç sorunu. Bu konuda bazı siyasi pozitif adımlar atıldığını görüyoruz ve umarım olumlu neticelenir. Ama sorunun erken ya da geç çözümü Türkiye’nin takdiri.
PKK, Kuzey Irak sınırları içerisinde barınıyor. Bu durum, Türkiye’deki Kürt meselesinin çözümü konusunda size de sorumluluk yüklemiyor mu?
PKK’nın sınırlarımız içerisinden Türkiye’ye yönelik faaliyetlerini hoş karşılamıyoruz. Geçmişte PKK’ya karşı Türkiye ile birlikte savaştık ve çok sayıda insanımızı kaybettik. Birlikte yaşadığımız o tecrübeler, bu sorunun ancak politik yöntemlerle çözülebileceği yönünde. Şiddetle bir yere varılmıyor. Atılacak doğru siyasi adımları destekler ve üzerimize düşeni de yerine getiririz.
Ne tür bir destek mesela? Silahların susması için Kandil’deki PKK yöneticileriyle mi görüşeceksiniz?
Kandil’dekilerle görüşmek şart değil. Türkiye siyasi çözüm noktasında bir yol haritası ortaya koyar ve buna bağlı olarak politik adımlar atacağını açıklarsa biz de gerekeni yaparız.
Bölgenizdeki petrolün ve doğalgazın çıkartılması için Türk şirketlerine çağrı yapıyorsunuz.
Bu alanda öncelik verdiğimiz ülke kesinlikle Türkiye. Ankara’nın enerjiye ihtiyacı var, bizim ise elimizdeki kaynakları değerlendirerek halkımıza maddi katkı sağlamaya ihtiyacımız var. Bazı Türk şirketleri bu konuda çok aktif ama daha fazla Türk şirketini burada görmeyi arzu ediyoruz. Türkiye’de geçen kış doğalgaza üç kez büyük zam yapıldı. Oysa o krizi bizden alacağı gazla aşabilirdi.
Satacağınız gaz, İran ve Rusya gazından daha mı ucuz olacak?
Kesinlikle... Türk yetkililer, Rusya ve İran’dan kaç liraya gaz aldıklarını ve bizden kaç liraya alabileceklerini biliyorlar. Bu konuyu her yönüyle tartışabiliriz. Sorun varsa çok kısa sürede çözeriz. Rezervlerimiz sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da gaz ihtiyacını karşılayabilir.
O zaman neden adım atılmıyor?
Biz bu sorunu çözmeye hazırız ama Türkiye ne yazık ki siyasi bir yaklaşımla Irak hükümetinin tavrını bekliyor. Böyle devam ederlerse, belki 20 sene daha beklerler. Oysa Türkiye ile yapacağımız bir anlaşmanın ertesi günü, gerekli gazı verebiliriz.
Enerji konusunda Bağdat ile aranızda anlaşmazlık varken, Türkiye neye güvenerek sizinle anlaşma imzalasın?
Bu konuyu politik bir çerçeveye oturtmak doğru değil. Bunlar, ticari ve ekonomik ilişkiler. Devlet bazında yapılmasına da gerek yok, şirketler üzerinden anlaşmalar yapılarak sorun çözülebilir. Yasal yetkiler içerisinde, Irak Anayasası’na uygun bir şekilde hareket ederek Türkiye’ye gaz ve petrol satabiliriz.
Irak hükümetiyle aranızda kriz olmadığını savunuyorsunuz fakat bölgesel anayasanızın referanduma götürülmesine Bağdat izin vermedi. Bu, sizin açınızdan bir çelişki değil mi?
O konuda bazı teknik ve siyasi sorunlar yaşandı ama Bağdat’ta kimin ne dediği bizim sorunumuz değil. Şimdiye kadar Bağdat hükümetinin, bölgesel hükümetin icraatlarına karşı olduğuna dair bir belirti de görmedik. Belki dört ay, belki bir yıl sonra ama anayasamızı eninde sonunda referanduma sunacağız. Bu, Irak Anayasası’nın bize tanıdığı bir hak…
Röportajın tamamı Newsweek Türkiye'de...
SON VİDEO HABER
Haber Ara