Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kaddumi El Cezire'ye konuştu: Belge doğru

FKÖ liderlerinden Faruk Kaddumi, Mahmud Abbas ve Muhammed Dahlan'ın Filistin'in efsanevi lideri Arafat'ın öldürülmesinde rol aldıkları ile ilgili ortaya çıkardığı belgenin gerçek olduğunu söyledi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-07-19 00:29:00

Kaddumi El Cezire'ye konuştu: Belge doğru
Haber Merkezi / TİMETURK

El Fetih Hareketi Genel Sekreteri ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)’nde Siyasi Daire Başkanı Faruk Kaddumi elinde, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, el Fetih liderlerinden Muhammed Dahlan ile İsrail eski başbakanı Ariel Şaron’un bir toplantı düzenleyerek eski Filistin Devlet Başkanı Yasir Arafat suikastına katıldıklarını gösteren belge olduğunu tekrar vurguladı.

Kaddumi El-Cezire Televizyonu ile yaptığı görüşmede elindeki belgenin doğruluğuna inandığını, 2004 yılından bu yana meydana gelen olayların da bunu ispatladığını söyledi.
İşte Kaddumi röportajının tam metni:

El Cezire: Filistin yönetimi sizin açıklamalarınızın yalan ve uydurma olduğunu bu dediklerinizi kanıtlar hiçbir belgeye sahip olmadığınızı söylüyor. Ne diyorsunuz?

Kaddumi: Doğrusu ben kimseyi suçlamıyorum. Benim elimde toplantı kayıtları var. İşte bunlar suçlamaktadır. Şaron ve Ebu Mazin (Mahmud Abbas) kardeş arasında yapılan toplantıların kayıtları. İşte belgeler şunlar. Bu yüzden ben kimseyi suçlamadım. Bir belge ortaya koydum. Eğer dedikleri gibi bu belge uydurma ise buyursunlar buna delil getirsinler. Ancak inanıyorum ki bu belge gerçek. 2004 yılından bugüne dek Filistin Sultası üyelerinden bazılarının tasarruflarına bakıldığında içindeki tüm bilgilerin de kesin gerçek olduğu anlaşılmaktadır.

El Cezire: Sayın Kaddumi, biraz önce de ifade ettiğiniz gibi bu belgeyi sunmakta emin olmak için geciktiniz. Peki, neden belgeyi elFetih Hareketi’nin örgütsel birimi ya da Filistin Kurtuluş Örgütü’nün icra komitesi ya da Filistin Yargı’sı yoluyla sunmak yerine basını seçtiniz?

Kaddumi: Öncelikle Merkezi komite ve Devrim komitesi üyelerinden bazılarına haber verdim. Elimde çok delil olması için oyalandım. Doğrusu bugün; kongrede tartışmaları için ellerine belgeyi vermemiz gereken gündür. Ben belgeyi tartışmak için kongrenin dışarıda yapılmasını bekliyordum. Ancak ne yazık ki kongrenin vakti değiştirildiğinde ve Ebu Mazin kardeş yalnız başına kongrenin İsrail işgali altında yapılmasına karar verdiğinde bu bilgilerin yayınlanmasının gerekli olduğuna karar verdim.

El Cezire: Sayın Kaddumi biraz önce bazılarına haber verdiğinizi söylediniz? Bu durumu haber verdiğiniz kişiler kimlerdir?

Kaddumi: İsimlerden bahsetmeye gerek yok.

El Cezire: Bazıları da sunduklarınızın Filistin’in tümünü etkileyecek gelecek genel kongre öncesi Fetih hareketi içindeki siyasi çatışma çerçevesinde bir medya çekişmesinden başka bir şey olmadığını söylüyor.

Kaddumi: Önyargılılardan birçoğu bu belgeleri alıp içeriğini düşünmek, hakkı ve batılı görelim diye bu gibi eylemlere kalkışanları sorgulamak yerine işi dolandırmak istiyor.

El Cezire: Orada işi daha da uzak noktaya götürerek bu bombayı patlatmanızın Filistin bölünmesi halini alevlendireceğini söyleyenler var. Bu davayı nereye kadar sürdürmeyi düşünüyorsunuz?

Kaddumi: İşin doğrusu bu bilgiler tüm direniş gruplarına dokunmaktadır. Çünkü Şaron’un hedefi Filistin örgütlerindeki tüm liderleri vurmaktı. Tüm örgütlerin buna maruz kalması gerçekten de tehlikeli bir durum olduğunu göstermektedir. Sanırım bazı liderliklere suikast dokundu.

El Cezire: Sayın Kaddumi tekrar genel kongrenin Ramallah’ta yapılmasına dönersek kongrenin Ramallah’ta yapılmasına itirazınızın sebebi temel olarak nedir?

Kaddumi: Öncelikle İsrail işgal sınırları içinde yapılması, özgürlük sıfatının dağıtılması anlamına gelmektedir. İkinci olarak kongrenin içeride yapılmasıyla dışarıdaki halkımız soyutlanmış olacak. Üçüncü olarak mülteciler meselesi artık önemi olmayan bir meseleye dönüşecek. İsrail Filistinlilerden veya Filistin yönetimi dışarıdakiler Ramallah’a ve Beyt Lahm’e geldikleri sürece mültecilerin de geri gelebileceklerini söyleyecek. Yani aslında bunlar Filistin halkının evlerine dönme hakkını ellerinden alıyor. Sonra dünya bu devrime yani bizim nazarımızda en azından Filistin ulusal projesi olan Fetih Devrimi’ne bakıyor. Herkes de bu devrimi veya bu hareketi ve bir ulusal yönetime dönüşmesini, alternafit yönetim olmasını destekledi. Filistin yönetimi yada dedikleri gibi ulusal yönetim Oslo Anlaşması’nın 6. maddesinde bu yönetimin gerek dışta gerek diplomatik çalışmada hiçbir dış yetkisi olmadığını söylemektedir. Ancak ne yazık ki onlar daireyi ilgilendiren her şeyi haczetti.

El Cezire: Sayın Kaddumi tekrar belgeye dönersek bu gizli toplantı hakkında daha fazla detay istiyoruz. Elinizde olduğunu söylediğiniz ispat ve belgeler Filistin başkanı Mahmud Abbas ve Muhammed Dahlan’a yönelttiğiniz suçlamaların temelini mi oluşturuyor?

Kaddumi: Delil niteliğinde başka bir belge yazdım. Bu belgede Ebu Mazin’in kalkıştığı işleri, tüm kanun ve yönetmelikleri nasıl da ihlal ettiğini aynı zamanda Filistin halkına dokunan şeyleri belirttim. Başka bir deyişle müzakereler sanki sınırlı özerk bir sistemle yönetiliyormuşuz gibi işgal edilmiş Filistin topraklarında yapılıyor. Yani bu görüşmeler etnik azınlığın toprak sahibi ile konuştuğu görüşmeler.

Müzakerenin iki grubun dışında olması gerekir. Bir vekil ya da uluslar arası heyetlerden bizimle diyalogda olacak biri olmalı. Yani gerçekten de uluslar arası bir aracıya ihtiyaç vardır. Neden meseleyi Fetih Hareketi olarak sadece biz üstleniyoruz? Tüm örgütlerin bu konu üzerinde anlaşmaya varması gerekir. Mısır’da ve Kahire’de, yeni bir liderlik yani icra kurulu seçmek için uzun zamandır yapmadığımız bir şey olan ulusal komite kurma ve tüm grupların birleşmesi kararı aldık. Ancak bunu reddedip randevuyu iptal ettiler.

El Cezire: Sayın Kaddumi belge size nasıl ulaştı? Dün Abbas Zeki herhangi bir belgenin naklolmuş olabileceği ihtimalini reddetti.

Kaddumi: Hayır, Abbas Zeki kardeş, Ebu Mazen’in istifasıyla ilgilenmeye koyuldu. Belgeyi ulaştıran o değildi ki bu gibi haberleri doğrulayalım. Belgeye gelince onu Ebu Ammar’dan başka bir kardeş nakletmişti. Bana teslim aldın mı, diye sordu. Ben de evet, ortaya çıkmanı rica ediyorum, dedim. Ancak o daima “şehit” “şehit” “şehit” diye tekrar ediyordu.

El Cezire: Bu belgeyi ortaya çıkardıktan sonra sizi Filistin yönetiminden ya da Kurtuluş Örgütü’nden veya Fetih Hareketi’nin merkezi komitesinden kimler aradı?
Kaddumi: Kimse beni aramadı. Ancak merkezi komite üyelerinden kardeşler var. Doğrusu kendileriyle bu konuda sorun büyümesin, orada istikrar olsun ve o kişiler cezalandırılsın diye görüş alış verişinde bulunuyoruz.

El Cezire: Herhangi bir Arap taraf, özellikle de Filistin davasının geçmekte olduğu siyasi koşullarda bu çatlağın kapatılması için girişimde bulundu mu?

Kaddumi: Hiçbir Arap ülkesi böyle bir girişimde bulunmadı. Ancak ben bazı Arap ülkelere durumu haber verdim.

El Cezire: Dün suçlamalar hakkında merkezi komiteden sadır olan bildirinin gerçeği hakkında sizden yorum bekliyoruz.

Kaddumi: Bu bildiri bir yalandır. Çünkü merkezi komitenin üyelerinin birçoğu dışarıda. Bu genellikle Hakem Belavi’nin kalkıştığı bir iştir. O yüzden bunu gerçek bir belge olarak görmemiz mümkün değildir. Aksine bu bazı durumlarda adet haline getirdikleri üzere Hakem’e belli bir bildiri vermesi emredildiğinde yaptığı sahtecilikten başka bir şey değildir. Genellikle de bu bildirileri Ebu Latif’e yöneltir. Hatta sonunda kendisini hazırlık komitesinden kovduk. Komitenin son toplantısına katılmadı.

El Cezire: Sayın Kaddumi bu meselenin çözülmesi için görüşünüz nedir? Bu mesele sizce şu an nasıl çözülebilir? Ne boyutlara ulaşması mümkündür? Siz meselenin Filistin davası boyunca gitmesini mi yoksa Filistin Kurtuluş Örgütü ya da el Fetih Hareketi örgütsel komiteleri bağlamında görülmesini mi istiyorsunuz?

Kaddumi: Filistin Kurtuluş Örgütü’nün kanuni komitelerine göre. Orada Şeyh Serdani başkanlığında kanuni bir komite bulunmaktadır.

El Cezire: Filistin yönetiminin El-Cezire Kanalı’nın Ramallah’taki bürolarını kapatması kararı hakkında değerlendirmelerinizi istiyoruz. Zira Filistin Yönetimi bizi konuyu gereğinden çok abartmakla suçladı. Oysa diğer tüm basın organları da bu açıklamaları ele aldı.

Kaddumi: El-Cezire görüşünü bildirmeden haberleri yayınlıyor. Orada üç kardeş arasında çekişme vardı. Filistin Yönetimi neden öfkeleniyor? Bu yönetimi tabi ki tanımıyorum. Bilindiği gibi kendisi büyük esefle söylüyoruz ki Oslo’nun ifrazatlarındandır.
Orada kelime özgürlüğü olmalıdır ki yanlışı doğrudan ayırabilelim, kim bu vatana ihanet ediyor, düşmanla yardımlaşıp ona kolaylık gösteriyor, kim de bu dava için kendisini feda ediyor bilelim. Bu kutsal bir davadır. Hiçbir halde bu davaya dokunması mümkün delaletleri saklayamayız. General Dayton’un yönettiği yerleşimler Batı Şeria’yı doldurdu. Silahlı operasyonlarda bulunan ve direnişe zarar veren eski gençlerin çoğu korundu ve direnişe saldırmaya başladılar. Gençlerden birçoğu tutuklanıp hapse atıldı. Öyle ki Batı Şeria İsrail yönetimi altında oldu.

Bu ropörtaj Hamza Muhammed tarafından www.timeturk.com için tercüme edilmiştir.

Haber Ara