Yakın Plan: İran siyasal sistemi
Köklü bir devlet geleneğine sahip İran'ın siyasal sistemindeki en güçlü kişi, Ulema Meclisi tarafından seçilen "Devrim'in Rehberi".
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-07-09 14:00:00

Devrim'in Rehberi: İran İslam Cumhuriyeti'nin yönetiminde en yetkili makam, ordular kumandanı, hatta savaş ve barış ilanında bile tek yetkili ağız. Bu kadar çok yetkinin bir kişide toplanmasını sağlayan neden, devletin Velayet-i Fakih prensibine göre kurulmuş olmasıdır. Buna göre dini lider Veliy-i Fakih kabul edilir ve devletle ilgili her konuya müdahil olma hakkını saklı tutar. Örneğin Rehber, yargı erki başkanı, askeri komutanlar, radyo televizyon kurumu başkanı ve vaizlerin atamalarını yapar. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının onayı veya iptali dahil tüm devlet işlerinde son kararı verir. Mutlak iktidarın koltuğuna yüksek eğitimli bir din bilgini yaşam boyu görev yapmak üzere seçilir. Devrim'in Rehberi'ni Ulema Meclisi seçer ve sorumlu olduğu tek kurum yine Ulema Meclisi'dir. Koyu bir muhafazakâr olan Ayetullah Ali Hameney, Temmuz 1989'da İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu Ayetullah Humeyni'den sonra bu göreve getirilen ikinci kişi olmayı başardı.
Cumhurbaşkanı: Anayasaya göre Cumhurbaşkanı, Devrim'in Rehberi'nden sonra en yüksek devlet yetkilisidir. Halkoyuyla 4 yıllığına seçilir ve en fazla iki dönem görevde kalabilir. Siyasal yapısı içerisinde önceleri Başbakanlık makamını da barındıran İslam Cumhuriyeti'nde, 1989 yılında hayata geçirilen anayasa revizyonu sonrasında bu koltuk kaldırılmıştır. Cumhurbaşkanlık makamının yetkileri artırılarak bir nevi Başkanlık sistemi uygulanmaya konulmuştur. Bu değişiklik öncesi 1981-89 yıllarında İran İslam Cumhuriyeti'nin son başbakanlığını 2009 seçimlerinde Ahmedinejad'ın rakibi olan Mir Hüseyin Musavi yapmıştır.
Kabine: Cumhurbaşkanı tarafından atanan bakanlar, yasamanın onayını almak zorundadır. Yine de Devrim'in Rehberi hassas bakanlıklar için etkinliğini kullanır. Çok sayıda Cumhurbaşkanı Yardımcısı vardır.
İran siyasi sisteminde yürütme üzerinde etkin role sahip üç organ bulunmaktadır. İran'ın teokrasi ve demokrasi karışımı rejiminin teokratik yanını yansıtan bu kurumlar, Ulema Meclisi, Anayasa Muhafızlar Konseyi ve Seçici Kurul'dur. Ulema Meclisi halkın oylamasıyla göreve gelirken diğer iki organın üyeleri atamayla belirlenir.
Ulema Meclisi: Devrim Rehberi'ni seçme, performansını değerlendirme ve görevden alma yetkisine sahip 86 üyeli meclis, 8 yılda bir halk oylamasıyla belirlenir.
Anayasa Muhafızları Konseyi: Görev süreleri 6 yıl olan 12 üyeden oluşur. Üyelerin yarısını Devrim'in Rehberi din adamı olma şartı gözeterek seçer, diğer yarısını ise hukukçu olmaları koşuluyla parlamento atar. Parlamentodan geçen tüm yasalar Anayasa Muhafızları Konseyi'nin önüne gelir. Yasalar hem anayasaya, hem de İslam'a uygunluk bakımından denetlenir. Anayasaya uygunluk, tüm üyelerin oylarıyla belirlenirken, İslam'a uygunluk için ise sadece Devrim'in Rehberi'nin atadığı altı üye karar verir. Bununla birlikte Konsey'in yasa iptal etme hakkı yoktur. Ayrıca ulusal seçimleri denetleme ve seçimlerde aday olanların uygunluğunu araştırmak bu organın görevleri arasındadır.
Seçici Kurul: Yasama, yürütme ve yargı erklerini denetleme yetkisine sahiptir. 2005 yılında yetkileri genişletilerek bir nevi Devlet Denetleme Kurulu haline getirilmiştir. Ulusal siyasette önemli konuların kararı aşamasında dini makamlara tavsiyede bulunur. Yasama, yürütme ve yargının başındakiler ile Devrim'in Rehberi'nin atadığı 10 üyeden oluşur. Rejim açısından sıkıntı yaratacak tüm sorunlara çözüm arayan bir uzlaştırma organı olarak tasarlanmıştır. Örneğin parlamento ile Anayasa Muhafızları Konseyi arasında anlaşmazlık konusu olan bir yasa olursa, Seçici Kurul devreye girer. Bu yasaya yeni hükümler koyabilir ya da yeniden düzenleyebilir. Diğer bir deyişle parlamentonun da üstünde bir yasama organı işlevine sahiptir.
Parlamento: İran siyasi sistemi, tek meclis sistemi üzerine oturtulmuştur. Aslında Ulema Meclisi'nin varlığı düşünüldüğünde bu ifade kafa karıştırıcı olabilir. Ama Ulema Meclisi'nin yasa yapma yetkisi yoktur, daha çok sistemin teokratik yönünü temsil etmektedir. Devrim'in Rehberi ile ilgili konularda devreye girer. Milletvekillerinin halk oylamasıyla dört yıllığına seçildiği parlamento tek yasama organıdır. 290 milletvekilinden oluşur. Yasa yapma, yürütmeyi (kabine ve cumhurbaşkanı) onaylama ve görevden alma yetkileriyle donatılmış olsa da cumhurbaşkanını görevden alması kolay değildir. Bir azil için parlamentonun üçte ikisinin güvensizlik oyu vermesi gerekir. Bu koşul gerçekleşse bile son söz yine Devrim'in Rehberi'ne aittir. Parlamento ayrıca uluslararası anlaşmaları değerlendirir ve ulusal bütçeyi onaylar.
Yargı: Rejimin teokrasi ve demokrasiyi bir arada uygulayan yapısı yargıya da yansımıştır. Adalet Bakanlığı'nın yanında yargı kararlarının İslam'a uygunluğunu denetleyen Adalet Şurası din adamlarından oluşuyor ve Devrim'in Rehberi'ne bağlı. Ülkede şeriat hukuku uygulanıyor.
Silahlı Kuvvetler: İki başlılık askeri yapı içerisinde de devam ediyor. Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı düzenli bir ordu mevcut. Bunun yanı sıra rejimin güvenliğinden sorumlu ve doğrudan Devrim Rehberi'ne bağlı Devrim Muhafızları ile Besiç adı verilen milis kuvvetleri var.
(Newsweek Türkiye)
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara