Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ermeni ve Türk halkı birbirini tanımıyor

Erivan Basın Kulübü Başkanı Boris Navasardyan, gelişmeleri SABAH'a değerlendirdi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-04-22 02:48:00

Ermeni ve Türk halkı birbirini tanımıyor

Erivan Basın Kulübü Başkanı, 'Geçmişle kıyaslanamayacak bir noktaya geldi' dediği ikili ilişkilerin halen pamuk ipliğine bağlı olduğunu söyledi ve ekledi: İki ülke halkı, birbirini tanımıyor. Birbirimizi tarihle yargılıyoruz.....
 
Artanç Savaş / Sabah
 

Sınırlar açılacak mı? Karşılıklı komisyonlar kurulup 'soykırım' ele alınacak mı? İki haftadır yeniden Türkiye gündeminde ilk sıraya oturan Ermeni meselesini, ikili ilişkileri en yakından takip eden isimlerden biriyle görüştük. ARI Hareketi'nin düzenlediği yuvarlak masa toplantısına katılmak için Türkiye'de bulunan Erivan Basın Kulübü Başkanı Boris Navasardyan, iki ülke basını arasında köprü kuran projenin koordinatörü. Başka bir Türkiye, başka bir Ermenistan olduğunu göstermeye çalıştıklarını anlatan 52 yaşındaki gazeteciyle sınırın açılması, soykırım iddiaları, 'futbol diplomasisi', karşılıklı sorunlar ve beklentiler üzerine konuştuk.

* Sizce Türkiye-Ermenistan arasındaki 'Soğuk Savaş' sona erdi mi?
Bence sona ermedi ancak bir süreliğine askıya alındı. Bir 'ateşkes' ortamı söz konusu. Henüz somut bir sonuç çıkmadı. Ancak ikili ilişkiler açısından geçmişle kıyaslanamayacak kadar iyi bir noktadayız. İki taraf da 10 yıl önce hayal dahi edilemeyecek adımlar atıyor. Buna rağmen ilişkiler halen pamuk ipliğine bağlı. Bu noktada iki ülke aydınları daha çok çalışarak bağları güçlendirmeli. Bunun dışında yapabileceğimiz tek şey ilişkilerin zarar görmemesi için dua etmek...

'YANLIŞ ANLAŞILDI'
* Biliyorsunuz Türkiye'de bazı aydınlar 'özür diliyoruz' kampanyası başlattı. Bu konuda Ermeniler ne düşünüyor?
Aslında kampanya Ermenistan'da yanlış anlaşıldı. Pek çok yorumcu, kampanyanın Türkiye'nin yurtdışındaki imajının düzeltilmesi için planlanmış samimiyetsiz bir adım olduğunu düşündü. Kampanyayı düzenleyen kişiler Ermenistan'da konferanslara ve televizyon programların davet edildi. Bu sayede durum biraz daha iyi anlaşılabildi.

* Azerbaycan-Türkiye arasında bir güven bunalımı söz konusu. Bölgedeki güç dengeleri değişiyor mu?
Umarım keskin değişiklikler olur. Çünkü mevcut durum hiçbir ülke açısından olumlu değil. Bu anlamda kilit, Türk-Ermeni ilişkileri. İlişkilerin normalleşmesi, bölgedeki durumu tümüyle değiştirecektir. En basitinden böyle bir durumda Gürcistan'ın bölgedeki stratejik önemi azalır.

'BİLGİ EKSİKLİĞİ'
* Türkiye'de sınırların açılması konusunda farklı görüşler var. Peki Ermeniler ne düşünüyor?
Bu konu Ermenistan'da son yıllarda yoğun olarak tartışılıyor. Ancak benim gördüğüm, sınırın açılmasını isteyen kişilerin sayısının her geçen gün arttığı. Halkın çoğunluğu sınırların açılmasının zarardan çok yarar getireceğini düşünüyor. Çözüm konusunda ise en büyük sorun bilgi eksikliği. İki ülke de birbirini tanımıyor. Birbirimizi tarihle yargılıyoruz.

* ABD Başkanı Obama'nın 24 Nisan'da yapacağı konuşmada 'soykırım' diyeceğini düşünüyor musunuz? Bunun Ermeniler için önemi nedir?
Barack Obama'nın soykırım lafını kullanıp kullanmayacağını bilmiyorum. Ancak Ermeniler açısından bu durumun öneminin daha çok psikolojik olduğunu söyleyebilirim. Ermenistan pek çok sosyal ekonomik ve politik problemi olan küçük bir ülke, insanlar mutlu değil.
 
 Toprak ve tazminat talepleri ortadan kalkar
 
* (Sınırlar açılmazsa) İlişkiler durmamalı. Güven oluşturucu adımlar atılmalı. Sivil toplum kuruluşları, gazeteciler ve gençler ortak projeler yapmalı.

* (Ermenistan'da) Siyasi partiler arasında soykırım konusunda görüş birliği var. Toprak ve tazminat talepleri konusunda ise Ermeniler artık duruma daha gerçekçi bakıyor. Diplomatik ilişkiler kurulacaksa bunun bir unsuru da karşı tarafın sınırlarının tanınması. Yani ilişkiler normalleştiğinde, toprak ve tazminat talepleri kendiliğinden ortadan kalkacak.
 
'Gül'ün gelmesi tarihi bir olaydı'
 
* 'Futbol diplomasisi' ikili ilişkilerin gelişmesi açısından çok olumlu bir ortam yarattı. Cumhurbaşkanı Gül'ün gelmesi tarihi bir olaydı ve olumlu etki yarattı. Umarım Kayseri'de oynanması planlanan ikinci maçta da iki ülke liderleri bir araya gelir. Sportif anlamda olmasa da politik anlamda maça büyük bir ilgi olacağını tahmin ediyorum.

* Başbakan Erdoğan'a (Tarihi tarihçilere bırakalım' açıklamasıyla ilgili) sonuna kadar katılıyorum. Tarihi araştırmak politikacıların işi değildir. Ancak yine de araştırmaların iki ülke meclislerinde kurulacak komisyonlardan ziyade, tamamen özgür, akademik bir ortamda çalışmaları gerektiğini düşünüyorum.

Haber Ara