Haber Merkezi / TİMETURK
Geçtiğimiz günlerde Türkiye?yi ziyaret eden araştırmacı yazar Nebil Şebib, TIMETURK?e önemli açıklamalarda bulundu.
İslam dünyasındaki sorunları değerlendiren Şebib, Batının büyük bir çöküşe geçtiğini ifade ederek, emperyalistlerin İslam âlemine savaş açtıklarını vurguladı.
Batı?nın terör bahanesiyle İslam ülkelerini işgal etmesinin sebebinin, İslam dünyasında yeşeren yeni medeniyeti engellemek olduğunu öne süren Şebib, Yeni bir İslam medeniyeti inşası için ortak hareket etmek gerektiğini belirtti. Şebip, emperyalistlerin bir ülkeye girdiklerinde sadece o bölgeyi değil asıl amaçlarının tüm bölge olduğunu belirterek ?Bir ülke veya bir bölgeyle savaşıyorlar ama temelde bütün İslam dünyasını hedef alıyorlar. Irak bunun örneğidir. Bunu iyi bilip çözüm üretmek gerekiyor. Bir ülke gidiyor dememek lazım. Bunlara karşı birlikte hareket etmenin yollarını bulmalıyız? dedi.
İşte Filistin asıllı Almanya vatandaşı araştırmacı yazar Nebil Şebib?in sorularımıza verdiği cevaplar?
Batı?nın çöküşe geçtiğini ve medeniyetin Asya?ya doğru kaydığını düşünüyor musunuz?
Bir medeniyet büyüdüğünde değerleriyle büyür ve belli bir aşamaya gelir. Bunun örneği de Batı?dır. Batı bu aşamaya gelmeden önce aydınlanma dönemi yaşadı. Yani insana değer verdiği bir dönem oldu. Kendi içinde çatışmalar yaşadı ve bu aşamaya geldi. Belki geldikleri aşamayı kendileri de eleştiriyorlar ama değerler açısından yaşadıkları bir dönem oldu. Ama bugün bu yapılarını terk ettiler. Medeniyetlerin çöküşü bir anda olmaz yayaş yavaş çöker. Batıda da bir çöküş var. Yalnız çöküşün hangi anlamda olduğunu bilmek gerekiyor. İlmi bir çöküş yok. Ahlaki değerler noktasında çöküş var. Bunun en açık örneği Guantanamo?da, Afganistan?da, Irak?ta yaşananlar, Ebu Garibte yaşananlar. Bu olayları bir araya getirdiğimizde, Batının ahlaki değerler noktasındaki çöküşünü görebiliriz. Batının Rusya Çin ve Hindistan?a doğru kaydığı görüşleri var. Ama Batı her şeye rağmen hala orduda ve teknolojik anlamda üstünlüğünü koruyor.
DÜNYANIN TEK ALTERNATİFİ MÜSLÜMANLARDIR
Batı medeniyeti bu çöküşten nasıl çıkabilir?
Rusya, Çin veya Hindistan?daki durumları ise içler acısı. Bunları kendi insanlarına verdikleri değerlere bakıldığı zaman onların Batıya verebilecekleri hiçbir şey yok. Bu ülkeler insani değerlere sahip değil demek istemiyorum. Elbette onların da kendilerine ait değerleri var. Ancak insanlığa sunabilecekleri toplu bir şeyin olmadığını söylüyorum. Batının aradığı bu çıkış İslam âleminde var. Kurân-ı Kerime bakıldığı zaman tüm insanlığa sunulabilecek çok büyük değerler var. Bu açıdan bakıldığı zaman dünyada tek alternatif olarak Müslümanlar daha ön plandadır. Ama Müslümanların bunu insanlığa sunabilecekleri bir ortam oluşturmaları gerekiyor.
BİRLİKTE HAREKET ETMENİN YOLLARINI BULMALIYIZ
İslam dünyasının içerisinde olduğu sorunları ve Batı?nın İslam topraklarına olan tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İslam dünyasında da asırlardır bir çöküş var. Bu çöküş Osmanlının gerilemesiyle başladı diyebiliriz. Bunun için İslam dünyasının yeni bir medeniyete uyanışa ihtiyacı var. İslam dünyasına yönelik şu anki savaşlar, burada bir dirilişin bir medeniyetin çıkmaya başlamasından kaynaklanıyor. Batılı yöneticiler bu uyanışı büyümeden engellemek istiyorlar.
Bunu engellemek için ne yapmalı?
Yeni bir İslam medeniyeti inşası için ortak hareket etmek gerekiyor. Çok iyi bilmek gerekir ki Batı veya Emperyalistler bu bölgeye girdikleri zaman sadece bir bölgeyi, bir ülkeyi bölgeyi hedef alarak girmiyorlar. Hedefleri sadece bir bölge olarak görünse dahi asıl amaçları bütün bölgedir. Bir ülke veya bir bölgeyle savaşıyorlar ama temelde bütün İslam dünyasını hedef alıyorlar. Irak bunun örneğidir. Bunu iyi bilip çözüm üretmek gerekiyor. Bir ülke gidiyor dememek lazım. Bunlara karşı birlikte hareket etmenin yollarını bulmalıyız.
İSLAM DÜNYASININ YENİ UMUDU GENÇLERDİR
İslam dünyasında bu anlamda bir hareketten söz etmek mümkün mü?
İslam dünyasında sorunlar problemler olabilir ama eskiye nazaran durumları daha iyi diyebilirim. En azından kendi sorunlarını görebiliyorlar. Ona yönelik çözümler bulabiliyorlar. Bu yönde çabalar var. Şu anda tüm İslam dünyasında İslami hareketler var. Büyümüş yeni düzeye gelmiş hareketler. İslami gençlikte büyük bir uyanış var. İslam dünyasındaki bölünmüşlüğe rağmen yeni nesil bir çözüm bulmaya bir şeyler yapmaya çalışıyor. Harekete geçen yeni nesil eski sorunlarla boğuşmaktan çok şu anki İslam dünyasının sorunlarıyla ilgilenip çözümler bulmaya çalışıyor. Çoğu yeni mevki ve makamlara sahip ve dünyanın sorunlarından da haberdardırlar. Bu da gösteriyor ki yeni nesil artık bir şeyleri çözebilecek. Bu çözümlerle beraber İslami uyanış daha büyük olacak.
EKONOMİK KRİZİN TEK ÇÖZÜMÜ: KUR?AN
Küresel ekonomik krizin İslam dünyasına etkisi ne olur?
Emperyalizm, kapitalizmin yükseliş ve çöküş dönemleri olmuştur. Genelde krizler olduğu zaman çöküşe geçmişlerdir. Ama bu ekonomik kriz daha önce yaşanan krizlerden çok daha farklıdır. Şu anda yaşanan kriz o iniş ve çıkışlardan çok daha farklıdır.
Nasıl bir fark?
Tamamen emperyalist ve kapitalizmin temellerinde oluşan bir krizdir. Krizin en çok etkilediği yerler kapitalizmin en aşırı şekilde yaşandığı Amerika ve İngiltere?dir. Ardından diğer batı ülkeleri, sonra büyüyen ve gelişen ülkeler ve en sonda da İslam ülkeleri geliyor. Yani kapitalizm nerede az uygulanmışsa orası karlı çıkıyor. İslam ülkeleri ve büyüyen ülkeler bu anlamda krizden tam anlamıyla etkilenmeyeceklerdir.
Etkilenecek ülkeler yok mu?
Muhakkak bir tesir olacaktır ama batı ülkelerdeki kadar büyük olmayacaktır. Ama bazı İslam ülkeleri vardır ki Amerika ve İngiltere?ye kökten bağlıydı. Bunlardan bir tanesi Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri bunlar kapitalizmin en yoğun uygulandığı yerlerdir. Bundan dolayı krizin buralarda çok etkili olduğunu görüyoruz. Hatta Dubai gibi sağa sola borç veren bir ülke şu anda borç almaya başladı.
FRANSA VE İNGİLTERE İSLAM EKONOMİSİNE YÖNELİYOR
Bu krizin sebebi nedir?
Batıda başlayıp bütün dünyaya yayılan ekonomik krizin iki büyük sebebi var. Bunun birinci sebebi şu anda ticaret mal ile yapılmıyor. Ürüne karşı ürün ticareti yok. Her şey kâğıt üzerinden yapılıyor. Bu kâğıtlar birike birike belli bir aşamaya geldi. Atılan imzaların kâğıt üzerinden yapılan alışverişlerin bir karşılığı olmayınca ekonomik kriz yaşandı. İkinci sebep ise faizden kaynaklandı. Şu anda bankalar faiz oranlarını yaklaşık sıfır derecesine düşürdüler. Bu krizle birlikte faiz oranlarının düşmesi bunu gösteriyor ki dünyadaki en büyük sorunlardan biri faiz sorunu. Bütün bunların sonucunda sosyalizm ekonomik bir sistem olarak çöktü. Kapitalizm ise çöküşün eşiğinde.
İslam toplumu buna bir çözüm bulabilir mi?
O halde İslam toplumu buna bir çözüm bulabilir çünkü İslam faizle ilgili sorunun çözümünü zaten sunuyor. Şu anda batı ülkeleri Fransa ve İngiltere de İslam ekonomisini uygulamak için sistemler oluşturmaya başladılar. Ama bu girişimleri de başarısız olacak. Çünkü kapitalizm ile İslam sistemini birlikte uygulamaya çalıştırılırsa başarılı olunmaz. İslam sistemi bir bütün olarak uygulandığı takdirde başarılı olur.
YENİ NESLE İSLAMİ ORTAM OLUŞTURMALIYIZ
Almanya?daki Müslümanların durumu ile ilgili değerlendirme de yapan Araştırmacı yazar Nebil Şebib, İslam dünyasından Almanya?ya ilk göç eden neslin Almanlarla ilişkilerinin çok iyi olmadığını ifade etti. Nebil Şebib, ?Artık ikinci ve üçüncü nesil, Almancayı ve Almanların düşünce sistemini çok iyi biliyor. Bu sebeple Almanya?daki Müslümanların durumları eskiye nazaran daha iyi? dedi. Müslümanların Almanya?da daha iyi durumda olmalarının başka bir sebebinin de yeni neslin üniversitelerden mezun olup iyi konumlara gelmelerine bağlayan Şebib, ?İlk nesil hep işçilerden ve talebelerden oluşuyordu. Ama şu anda Almanya?da birçok siyasi hareketin, basının başında, aynı zamanda birçok iş adamının Müslümanlardan oluştuğunu görüyoruz. Almanya?da işçi sınıfı bitti artık tamamen üst sıralarda Müslümanlar var? şeklinde konuştu.
Almanya?da Müslümanlarında sıkıntılar çektiğini vurgulayan Şebib, ?Elbette ki orada sorunlar da var. Ama bu sorunların en büyüğü oraya giden Müslümanların yeni nesillerin İslam?ı öğrenebilecekleri İslam?ı yaşayacakları bir ortam oluşturamamalarıdır. Müslümanlar yeni yeni kendi ortamlarını oluşturmaya başlıyorlar. İkinci sorun ise Mültecilere oraya göç edenlere yönelik yasalardır. Bizler şu anda bu yasaları değiştirmeye çalışıyoruz. Onlara o toplumun bir parçası olduğumuzu, orada yaşadığımızı söylüyoruz. Bunu göz ardı edip bizleri toplumun dışında tutmamaları gerektiğine inanıyoruz? ifadelerini kullandı.