Haber Merkezi / TİMETURK
Batı medyasına göre Irak Kürdistan?ı insanların müreffeh yaşam koşullarına sahip oldukları şaşalı hayaller memleketi. Fakat bu özerk bölge içindeki gerçek tablo bundan çok daha farklı?
Gerçek adını gizleyen Salih?e göre Kürdistan bir rüyalar bölgesi değil. Diğer birçok kişi gibi o da yerel hükümeti eleştirmenin bedellerinden korkuyor. Bu açıdan kanıt olacak kadar yeterli kişisel tecrübesi var.
Üç sene önce Kürdistan bölgesinde arkadaşlarıyla birlikte yeni bir parti kurmak isteyen kardeşinin tutuklandığını hatırlatıyor. Salih, ?Kardeşimin bu girişiminden dolayı tıpkı Saddam döneminde olduğu gibi kamu kurumlarında çalışan bütün akrabalarım işten atıldı? dedi.
Kürdistan ilk defa 1070 yılında Kürt toplumunun liderleri ile Bağdat yönetimi arasında imzalanan bir anlaşma sonucu kuruldu. Şu an kuzeydeki Erbil, Dohuk ve Süleymaniye?den oluşan bir bölge. Kürdistan Bölgesel Hükümeti?nin aynı zamanda Kerkük, Diyala, Salahaddin ve Ninova bölgelerinde de yarı fiili yetkisi var.
Geçen yıl hükümeti eleştiren yazılar yazdığı için tutuklanma endişesiyle bölgeden ayrılmak zorunda kalan Kürt gazeteci Baraw Rojihat ?Gazeteciler tehdit ediliyor ve hükümetten çekinerek çalışıyorlar? diye konuştu. Ve sözlerine şöyle devam ediyor; ?Bölge sakinleri tutuklanmamak ve insan haklarının bir hayal olduğu hapishanelere atılmamak için bölgesel hükümet hakkında olumsuz hiçbir eleştiride bulunamıyorlar.?
Fakat Kürdistan Hükümeti insan haklarını ihlal ettiği iddialarını kesin bir dille yalanlıyor.
Önde gelen bir Kürt yönetici olan Raman Ahmed Timeturk?e yaptığı açıklamada ?Özellikle de hapishanelerde insan haklarına riayet etmek bizim önceliğimizdir. Bizim yönettiğimiz bölgelerde insan hakları kuruluşlarının kapıları açıktır. Hükümetimiz oldukça şeffaf işliyor? dedi.
Kürdistan bölgesi 1970 yılından bu yana Barzani ve Talabani aileleri tarafından yönetiliyor.
Bölgedeki Kürt gazetecilerden Rojhilat, Kürt halkının geleceği ile ilgili her kararı demokratik yönetimi ilan ettiğini söyleyen ama aslında açık bir diktatörlük uygulayan bu iki ailenin verdiğini, Kürdistan yönetim sisteminde de sadece bu iki ailenin üyelerinin bulunduğunu ve bölgede biri Barzani?ye ait Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) öbürü ise Celal Talabani?ye ait olan Kürdistan Yurtsever Partisinin (PUK) olmak üzere sadece iki partinin olduğunu aktardı..
Bölgede yeni bir parti oluşturma çabaları oldukça seri ve şiddetli bir şekilde bastırılıyor. Tıpkı Salih?in kardeşine yapıldığı gibi. Rakip iki güç olan KDP ve PUK uzun yıllar boyunca bölgedeki bütün çevreleri yönetimleri altında tuttu. Barzani kendisi Kürdistan Bölgesel Yönetimi?nin lideri, yeğeni Neçirvan Barzani Başbakan, oğlu Mansur ise istihbarat şefi.
Talabani?nin oğlu Kubat yerel Hükümetin ABD temsilcisi, yeğeni Uluslararası İlişkiler Bakanı, kuzeni ise Maliye Bakanı.
Çök kötü hayat koşulları
Birçok Kürt bölgede hanedanlık sisteminden daha büyük problemlerinin olduğundan şikâyet ediyor. Rojhilat; ?Hayat koşulları her ne kadar istikrarlı olsa bile hiçbir gelişim emaresi yok? dedi. Kürtler yeterli sağlık ve eğitim koşullarının olmadığı, temiz içme suyunun bulunmadığı ve ulaşımın yetersiz olduğundan şikâyet ediyorlar.
Her ne kadar Kürdistan bölgesi ABD bölgeyi işgal ettiğinden sonra ABD ile işbirliklerine karşılık bir rüşvet olarak ciddi bir yatırım dalgasına uğradıysa da bölgede henüz doğru dürüst bir bankacılık ve para sistemi bile yok. Finans işlemleri en ilkel yöntemlerle yapılıyor. Daha da kötüsü yerel hükümete tahsil edilen milyarlarca dolar, hiçbir şekilde halka ulaşmıyor ve sadece iki hanedanlığın cebine giriyor.
Yine gerçek adını gizleyen bir diğer bölge sakini Diar Muhammed, yıllar sonra yeni Kürdistan?da daha iyi bir hayat koşullarına olan umudunu yitirdiğini aktarıyor. Öfkeli dükkâncı Muhammed, yıllar boyunca bölgeye iyi bir demokratik yönetiminin geleceği ve merkezi Irak yönetimine, gelişim açısından örnek olacaklarını umut ederek, bölgesel yönetimin dediği her şeyi yaptıklarını açıklıyor ve ?Şimdi onların iyi koşullarında yaşadığını bizim ise açık bir diktatörlük altında hayatımızı sürdürdüğümüzü görüyorum? dedi.
Bölgede son dönemde yapılan bir ankette katılımcıların yüzde 83?ü bölgedeki rollerin değişmesi gerektiğini belirtti. Fakat bir anne ve ilkokul öğretmeni olan Umm Ferzo bölgede bir değişimin olacağından hiç umutlu değil. Umm Ferzo ?Yakında bölgede seçimler olacak, ama birçok seçeneğin var olmasına rağmen gücün başka ellere geçmediğini göreceğiz. Talabani ve Barzani?nin de tıpkı Saddam gibi yönetimden gideceği günleri hayal ediyoruz? diye konuştu.