Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Hattab: Cihadla geçen bir ömür

İşte 7 yıl önce bugün zehirlenerek şehit olan Hattab'ın hayatı ve oğluna yazdığı mektup.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-03-19 17:57:00

Hattab: Cihadla geçen bir ömür

Arap Körfezinde varlıklı ve kültürlü bir ailenin çocuğu olarak doğan Amerikan Lisesi'nde okuma hakkını bir kenara bırakmış,1987'de Afganistan cihadına katılmıştı.

İbnu'l Hattab kod adını kullanan Hattab, hem genel hem de özel Sovyet güçlerine karşı birçok operasyon, pusu ve baskınlarda bulunmuş ve 1988?1993 yılları Afganistan'daki birçok önemli operasyona katılmıştır. 1993'te yine Ruslarla savaşmak üzere Tacikistan'a geçen Hattab, burada da 2 yıl cihadı sürdürür. 1995'te ise Afganistan'dan sekiz mücahit arkadaşı ile Çeçenistan'a gider. Rus ordusunun korkulu rüyası haline gelen ve büyük operasyonlara imza atan Hattab, Çeçenistan'a gidişinden 7 yıl sonra zehirlenerek şehit edildi.

Gençliğinden itibaren zulüm ve işgal altındaki Müslümanların yanında yer alan Hattab, defalarca yaralanmasına rağmen kardeşlerinin yanında olmaktan geri kalmadı. Çeçenistan cihadında birinci ve ikinci savaş sırasında Rus güçlerine ağır kayıplar verdirdi.

1996 yılının sonbaharında Rusya'nın Çeçenistan'dan çekilmesinden sonra Hattab Çeçenistan'da 'Kahraman' ilan edildi. Şamil Basayev ve Salman Raduyev gibi Çeçenistan cihadının önemli komutanlarının da katıldığı bir törenle kendisine 'Üstün Cesaret Madalyası' takdim edilip ayrıca Çeçen Hükümeti tarafından General rütbesi ile onurlandırıldı. Cevher Dudayev de şehadetinden önce hal ve davranışlarıyla Hattab'ı her zaman takdir ettiğini göstermiştir.

Çeçenistan ve Kafkas gençlerinin İslami ve askeri eğitimlerini alması konusunda gayretli ve öncü isimler arasında yer alan Hattab, birçok kere zor şartlar içinde kalmasına rağmen cihad meydanını terk etmedi. 15 yılı aşkın cihad hayatında çok istemiş olduğu şehadete 19 Mart 2002 tarihinde ulaştı. Kendisini savaş meydanında yenemeyenler hainlerin eliyle onu zehirleyerek yok etmek istediler. Zehirlenerek canını Rabbimize teslim eden Hattab, mezhebi-milliyeti ne olursa olsun zulüm altında bulunan kardeşlerimiz için destansı bir kavga vermenin temsilî şahsiyeti oldu. Hayatını cihada adayarak, kardeşleri için kendini feda etme gibi değerlerimizin yaşatıcılarından biri oldu.

Şehid Hattab'ın Oğluna Yazdığı Mektup:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Salih, kutsal bir mücadele olan Çeçenistan'dan, benim sana olan tavsiyem budur. İslam tarihi sayfalarında sadece Allah yolunda verdikleri sözleri tutanlar şerefle kayıd edilmiştir. Onlar ise sözlerinde durarak söyledikleri gibi, savaşın olduğu yere gidenlerdir.

İnan bana oğlum, para inananları inaçlarından alıkoydu. İnananlar batılaştılar ve onların maaşlara tapıyorlar. Ancak, Allah'ın verdiği daha hayırlıdır.

Ve bu yanlış davranıştan dolayı insanlar sanki hayvanlaşmışlar. Yani, onlar sabah kahvaltıya kalkarlar, sonra işe giderler, sonra öğlen yemeğe giderler, sonra eve giderler ve sonunda yatarlar. Ve onların hayatlarında başka bir amaç ve hedef yoktur.

İnan bana Salih, onların amacı kendilerini zenginleştirmek ve ? yolda ilerlerken problemlerden kendilerini sigorta etmek. Ancak, problemler hiçbir zaman bitmez. Evde, karısıyla, çocuklarıyla, ev problemi ve benzeri problemleri birini çözerler, arkadan diğeri başlar. Ve böylece onları çözerlerken hayatları sona erer, problemleri kalır.

Bu gün İslam ümmeti içerisinde her türlü insanlar mevcuttur: Alimler, talebeler, işadamları, mühendisler hatta hırsızlar ve haydutlar. Ancak, Tevhid ehli ve Cihad ehli askeri azdır.

İnan Salih, bu gün Cihad zamanıdır. Küfr ümmeti çok dikkatli çalışmaktadır. İslam ümmeti ise keskin bir kılıca muhtaçtır.

Allah, bu zamanda da İslam ümmetine merhamet ederdi, Peygamber efendimizin (s.a.v.) ve ashabın ve onların yolunda devam edenlerin zamanından bahis etmiyorum.

Biz gördük, dünyanın en fakir olan milleti Sovyet birliğini nasıl yok ettiğini ve en az olan milletin ise Rusya'nın kalbini kırdığını. Ben bunlarla yaşamasaydım, belki ben de inanmazdım.

İnan Salih'im, ölümünü kendin seçebilirsin şahadetini isteyerek cihat yolunda. Ama Allah daha iyi bilir. Allah'a tevekkül et ve ölümüne dimdik karşı koy hayat da ? zaman sana gelir. Allah'a olan ümidini yetirme ve ona tüm kalbinle inan. Biz insanlar Allah'a inanırız ve yine de zafer gelir mi acaba diye şüpheleniriz? İnsanlar her zaman şüpheli davranırlar. Körfez savaşından beri, kafir uçakları tankları çoğu insanların kalplerinde korku bırakmıştır.

Körfez savaşı, Afganistan'da Rusya'ya karşı kazanılan savaşdan sonra Müslümanların kalplerine inen inanç ve cesareti yok etmeye yetti. Düşmanların silahlı kuvvetleri Allah'a inanan az bir insanlara karşı yenilgiye uğradıktan sonra, Orta Doğuya tüm yerlere yerleşip Muhammed ümmetini korkutmaya başlamışlardır. Saddam'a ve askerlerine bir şey olmuyordu. Ama Batı gittikçe vahşileşerek Müslümanları korkutarak onları tüm sahip olduklarına el koyarak devam ettiler ve biz buna karşı koymayı borç bildik. Ve hala bu savaş 18 yıldır devam etmektedir.

Salih zaman gelir sen de ölümle karşı karşıya kalırsın. O halde Allah'a yönel ve O'nun yolunda cihat et. O, bu dünya'da ve öbür dünya'da da bir şereftir. Canım benim! Sen hala çok küçüksün. Ama biz sana ve senin yaştakilere bir yol gösterdik ki bunu bize bizim nineler gösteremezdi. Biz önce Allah'a ve sonra size inanıyoruz. Siz, bu ümmettin umudusunuz.

Maalesef, bu gün gençler televizyonun ve futbolun ve benzeri şeylerin ve arabaların kölesi olmuşlar. Boşu boşuna ölmekten kork ve Allah'tan sonunu hayırlı olmasi için dua et. Allah yolunda cesedini parçalanarak ölmek, mahşer'de seni Peygamber efendimizle (s.a.v.) beraber kılar.

Benim için en büyük hediye, Elhamdulillah, senin bu cihat topraklarında dünyaya gelmendir. Senin anne tarafı akrabalar birileri şehit edildi, birileri benimle hala savaşmaktalar, birileri Ruslara esir düştüler. Onlar ilk Dağistan'da şeriatı ilan edenlerdendirler. Ben hatırlıyorum, ? zamanlarda onların bulundukları köyler, Ruslar tarafından çembere altına alınmıştı ve biz onlara yardıma koştuk ve beraberce orada kafirleri dize getirdik.

Çeçenistan'da ? zaman senin annen hala seni karnında taşıyordu. Ve uçaklar bizim toprağımızı her yerde bombalıyordu ve yakıyordu. Ve onun için, Allah'a şükür et ki sen karnındayken cihadın seslerini duymaya başladın. Senin annen ise bir yerde öbür yere koşardı. Canım benim, lüks bir hayatı hiç düşünme çünkü seni her yerde küfür ümmeti takip edecektir ve sana rahat vermeyeceklerdir. Sen ise babanın yoluna devam et ve şerefli bir yol seç. Çoğu senin babanın arkadaşları da bunu seçtiler ve şehit oldular veya esir düştüler. Sen ise onlar'dan daha iyi değilsin. Hayatında ciddi bir karar al ye Allah'a inanarak ve zafere inanarak devam et. Boş konuşmalara kulak verme, çok soru da sorma. İlim ara ve onu uygula ve Allah'ın kitabını öğren. Küçükken bunları yap sonra Allah'ın yolunda cihad'a hazırlığını yap.

Oğlum benim! Bilmem, cihad'ta beraber olurmuyuz. Belki sen tek başına olursun, ben ise mezarda. Ama bu bir komutanın askere olan bir tavsiyesidir, benim için bir rahmet ol, bana dua et ve Salih bir evlat ol ki, ölenler ancak salih evladın duasını alırlar. Peygamberimiz de böyle söylemiştir.

İsterim ki, Allah'ım koru onu! Bu ümmete faydalı ve bu dini korumaya güç ve cesaretini ver ona! Ve senin sonsuz rahmetinden rahmet eyle ona! Allah'ım düşmanlarından koru onu! Ve fakir babasına ve annesine şefaatçi kıl onu! Allah, inanmayanlara karşı senin şerefini ve gücünü yükseltsin!

Allahu Ekber

Senin baban, Hattab

Haber Ara