Konu hakkında 25 yıldır bu sektörde emek veren Erdem yayıncılığın sahibi Ebubekir Erdem?le yaptığımız röportaj da çocuk edebiyatı için yaptıklarını ve yayımcıların durumunu konuştuk. Erdem?den ?Çocuk kitabı nasıl olmalı?,?Kriterleri nedir? konularında bilgi aldık.
N.Esen Gök/Timeturk
Bu alanda eser vermenin asıl problemi nedir?
Kendi açımdan bunun tek açıklaması var diyorum ?derdimi seviyorum?. Ben yayıncılığa çocuklarım için başlamıştım.25 yıldır da devam ediyorum. Peki, eser yayımlamak neden zor? Özellikle çocuk kitabı basmanın farkında değil çoğu yayınevi. Bir çocuk kitabı herhangi bir kitap gibi olamaz. Onları beğenisine uygun, iyi bir Türkçe ile basılmalı. Biçim, konu, metin bir bütünlük içinde olmalıdır. Çocuk kitabı okurken kendini bir oyunun içinde bulmalı ve zevk almalı. Aslında problemin altında yatan sebep çocuk edebiyatının önemsenmemesidir. Fikir üretilmiyor. Eleştirilerin kurumsal bir alt yapısı yok. Kişisel beğeniler önde geliyor. Sıkıntılar bununla da bitmiyor tabii. Bizler yayımlanacak eserler hakkında bu kadar emek sarf ederken çevremizde çocuk kitabı basan bazı merdivenaltı basım yerleri küçük bütçelerle içeriksiz yayınlarını kolaylıkla arz edebiliyor. Telif hakkı veya vergi onlar için bize olduğu kadar önemli değil. Kitap alıcıları da fiyat farkı dolayısı ile bizi değil daha ucuz olanı tercih ediyor ne yazık ki.
Piyasada çok çocuk kitabı bulunuyor.
Var tabii ki fakat ne kadar özenli? Birçoğu ticari kaygı içinde popülarist yayın yapıyor. Türkçe konusunda oldukça yetersiz. İyi Türkçe kullanılmış ve çocuğun bakış açısı gözetilmiş eser pek yok. Çocuk kitaplarını genelde yetişkinler alıp çocuklarına veriyor. Dolayısı ile içeriğine dikkat edilmiyor. Üstünde çocuk kitabı yazsın yeter diyorlar. Yayıncıda konuya bu şekilde bakıyor. Yayımcı olarak öncelikle büyükleri bu konuda bilgilendirerek, yönlendirmek gerektiğine inanıyorum. Bilinçli bir kitap okuyucu seçici olmalı. Okunacak kitabı öncelikle kendisi gözden geçirmeli. Çocuk kitabının renkli olması veya kâğıdının iyi olması onun kalitesinin göstergesi olamaz. Günümüzde çoklu zekânın varlığından bahsederken bu kadar sığ bir konu içinde boğulmamalı. Çocuğun ilgi alanına göre seçimler yapılmalı. Büyükler için uzun metinler ne kadar sıkıcıda olsa gereklilik arz eder fakat çocuk kitabı bunu kabul etmez. Çekici olan bir yanı olmalıdır. Dediğim gibi çocuk kitabı okurken sıkılmamalı, zevk almalı.
Sıkıntılar bu kadar değil.
Evet finansman ve satış gibi konularda büyük sıkıntı çekmemize rağmen, Talim Terbiye Kurulu'nun okullara tavsiye edebileceği kitaplar hazırlamak için gayret gösteriyoruz. Dünya çocuk edebiyatının önde gelen eserlerinden çeviriler yaparken, nesiller boyu okunan masalların yanı sıra, dünyanın dört bir yanından Türk okuyucusunun hiç bilmediği yepyeni masallar da kazandırmaya çalışıyoruz. Türk çocuk edebiyatının önde gelen kitapları arasında yer alan Dede Korkut, Keloğlan ve Nasreddin Hoca gibi karakterlerin, Türk çocuk edebiyatının sacayaklarıdır, dünya masalları kadar bu kitapları da mutlaka çocuklara tanıtmak gerek diye düşünüyoruz.
Sizin farkınız nedir?
Seçici tarafımız tabii ki sanat danışmanlarımız. Dikkat ederseniz Türkiye?de çocuk kitapları dendiğinde Ömer Seyfettin?den başka bir şey akla gelmezdi. Fakat biz yalnızca kendi kültürümüzden değil bu kültürün dışındaki diğer kültürlerden de besleniyoruz. Bunun en güzel örneği batı çocuk edebiyatından yaptığımız çevirilerdir. Bu çevirilerde en önemli özellik alınan hikâyeleri kendi kültürümüze uyarlamamızdır. Çevirilerde kullanılan bazı terim ve o kültürün ürünü/etkileşimi olan noktaları da kendimize uyarlamamız. Mesela Kilise yâda yılbaşı kavramlarını, cami ya da kendi kutlama günlerimize çevirmemiz. Bunun için uzun çalışma yapıyor ve telif hakları da ödüyoruz. Çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak en büyük arzumuz tabii ki. Edebi zevklerini geliştirme, Türk ve dünya klasiklerini tanıtmak amacı ile titiz çalışma yapılmalı.
Bu işin grafik ve görsel tasarım işi olduğuna, bu nedenle uluslararası piyasada tutunmanın güç olduğuna dikkat çeken Erdem; 'Bizler psikologlarla birlikte çalışıyor, özellikle grafik tasarımda uluslararası standartlarda çıkarmaya gayret ediyoruz.?
Bünyenizdeki danışmalardan bahseder misiniz?
Sanat danışmanlarımız ve psikolojik danışmanlarımız bulunuyor. Psikolojik danışmanlarımız yayımlanacak eser hakkında görüşlerini veriyor. Onlardan bilgi almadan bir çalışma yapmıyoruz. Özellikle sanatçılarımız bize resim ve illüstrasyon alanlarında büyük destek veriyor. Kendi kültürümüzün dışında sanatçılarımızla beraber çok farklı çalışmalara imza atıyoruz. Bunun en son örneklerinden bir çalışmamız olan henüz bir kısmı da basımı için seçimleri yapılan ?Gak Gukların maceraları?. İllüstrasyonun ressam Reza Hemmatirad?ın yaptığı serinin özelliği çocuklar için fakat birazda büyüklere dersler veren bir kitap dizisi olmasıdır. Teknik olarak parmak izinin kullanıldığı resimlemenin metin kısımlarını da Melike Günyüz hanımefendiye aittir.
Sizin bir de iddianız var.
Birçok kez yinelediğimiz bir iddiadır bu.? Kitaplarımız da Türkçe hata bulan okuyucumuza bir kitap hediye ediyoruz?. Bu aslında hem zor hem de mükellef olduğumuz bir durum.
Ailelere tavsiyeleriniz var mı?
Öncelikle ve kesinlikle televizyon en büyük sıkıntı. Çocuklar bilgisayar başında zaman geçiriyor. Bundan hem bedenen hem de ruhen tahrip oluyorlar. Hükmedebildikleri bir ekran karşısında saatlerini geçiren çocuk alternatif bir yayın aracına ihtiyaç duymuyor. Onları bu konuda hem teşvik etmeli hem de özendirmeliyiz. Biz okuyunca onlarda okuyacaktır diye düşünüyoruz. Yani; çocukları, televizyonun büyülü dünyasından çekip çıkarmalıyız.
Erdem yayıncılık:
Yayın hayatına 1984 yılında başlayan Erdem yayıncılık Çocuk edebiyatı sahasında Türk ve dünya klasiklerinin unutulmaz eserlerini kütüphanelerimize kattı. Yayınevinin çocuklar için ders kitapları, edebi ve klasiklerden oluşmuş 1000?i aşkın basılı eseri bulunuyor