'Temelde adalet yoksa mülk ayakta duramaz'

Muhsin Yazıcıoğlu, belediye başkan adayları, meclis üyeliği adayları ve il genel meclisi üyeliği adaylarının tanıtımı amacıyla geldiği Bilecik'te seçim bürosunun açılışına katıldı ve halka hitap etti.

Yazıcıoğlu, Türkiye'de demokrasinin sağlıklı yürüyebilmesi, millet iradesinin sandığa yansıyabilmesi için siyasi partiler ve seçim kanununun adil ve demokratik olması gerektiğini söyledi.

Liderlerin milletin önüne koyduğu adayların seçildiğini ifade eden Yazıcıoğlu, şöyle konuştu: ''Siz genel seçimlerde milletvekilinizi adil seçebiliyor musunuz? Hayır. Liderler önünüze koyuyor listeyi, siz seçiyorsunuz. Tercih yapamıyorsunuz. Belediye meclisi üyelerinin bile tercihini yapabiliyor musunuz? Hayır. O zaman TBMM liderlerin meclisi oluyor. Belediyeler de partilerin elit kadrosu ve belediyesi oluyor. Böyle olunca kapalı bir sistem çıkıyor ortaya. Bunun adına 'milli irade' mi diyeceğiz.''

Yazıcıoğlu, Büyük Önder Atatürk'ün ''Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir'' dediğini anımsatarak, hakimiyetin gerçekten millete ait olması için sandığın adil olması, vatandaşın da neyi seçtiğini bilmesi gerektiğini kaydetti.

Bilecik'e kendi imkanlarıyla geldiğini belirten Yazıcıoğlu, şöyle konuştu: ''Bütün seçim çalışmalarını kendi imkanlarımızla yapıyoruz. Oysa AK Parti, CHP ve MHP'nin bütün masraflarını millet karşılıyor. Şurada iki dükkan var. Birisi kira, stopaj ve vergi ödüyor, diğeri hiçbir şey ödemiyor, hepsini millete ödetiyor. Sonra da bunlara 'ikiniz rekabet edin' diyoruz. Adalet mülkün temelidir ancak temelde adalet yoksa mülk ayakta duramaz. 'Şehidimizin çocuğuna bursu artıralım' dediğimizde 'bütçemizin dengesi yetmez' diyorlar. 'Gazilerimize biraz daha insanca yaşayacak haklar verelim' dediğimizde 'bütçemiz ancak bu kadar' diyorlar. 'Asgari ücreti vergi dışı bırakalım' diyorum 'bütçe yetmez' diyorlar. 'İşçiye, emekliye esnafa ve çiftçiye biraz kaynak versek' dediğimde 'bütçemiz yetmez' diyorlar.

Peki onlar için bütçenin dengesi söz konusu oluyor da seçimde bayrak yapmak, konvoy düzenlemek, köylerden, başka şehirlerden otobüslerle adam taşıyarak miting yapmak, uydu kiralamak, balolar ve yemekler düzenlemek, lüks binalar yapmak için partilere para verirken niye bütçe dengesi akla gelmiyor. Bunun adaleti var mı?''