Ergenekon davasının 57. oturumunda tutuklu sanık Hüseyin Görüm savunmasını yapıyor. 47 yaşında olduğunu, 1878'de ailesinin Kafkaslardan geldiğini belirten Görüm, annesi ile babasının arasında 13 yaş fark olduğunu belirterek, '13. Mahkemede inşallah bütün doğruları söyleyeceğim' diye savunmasına başladı.
Ulusal Güç Birliği Yeniden Kuva-i Milliye Derneği'nde yaşananları anlatan Görüm, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nu işaret ederek 'İyi ki bizi tutuklamışsınız. Dernekte yaşananlardan ötürü kendimden iğreniyordum. Dua ettim herkesi toplayıp buraya getirsinler diye. Şimdi belki arkadan bana kızıyorlardır' dedi.
'İlkokulu parçalı bulutlu bitirdim' diyen Görüm, 17-18 yaşına kadar oto tamircisinin yanında çalıştığını belirtti. Görüm, 'O zaman bir arkadaşımla silahla oynaşıyorduk. Silah kazayla patladı. Arkadaşım rahmetli oldu ben de 1981 yılından 1984 yılına kadar Paşakapısı ve Sağmalcılar cezaevinde tutuklu kaldım' dedi.
Ağabeyinin bir arkadaşı vasıtasıyla Ankara'da faaliyet yürüten Ulusal Güç Birliği Yeniden Kuva-i Milliye Derneği ile tanıştığını belirten Görüm, Ankara'da katıldığı bir toplantının ardından derneğin İstanbul temsilciliğini kurması için görevlendirildiğini ifade etti. Mahkemede herşeyi doğru olarak söyleyeceğini belirten Görüm, cebinde getirdiği poşet içerisindeki Kur'an-ı Kerim'i çıkararak savunma yaptığı kürsünün üzerine koydu.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Kuran'ı cebine koyması yolunda Görüm'e uyarıda bulundu. Görüm'ün, bu ikaza uyduğu ancak savunmasının ilerleyen bölümlerinde aynı hareketi birkaç kez daha tekrar ettiği gözlendi.
Görüm bu sırada iddianamenin Agarta'ya dayandırılması iddiasını eleştirerek 'Sirius yıldızından bahsediliyor. Kur'an bilgisi olmayan bir kişi asla yazamaz. Bu nedenle hazırlayanlara hayranım' diye konuştu.
Görüm. Ankara'daki bu toplantının ardından dernek adının başındaki 'Ulusal Güç Birliği' ibaresinin 'Vatansever Güç Birliği' olarak değiştirildiğini söyledi.
Dernekten gelen bir davet üzerine Ankara'ya gittiğini belirten Görüm, Hasan Kundakçı ile yaptığı bir görüşmeyi anlattı. Görüm, 'Türkiye'nin bir generalini bile kandırmışlar, çok yazık. Genel Başkan Taner Ünal, yaptığımız konuşmada beni de etkiledi. Bir dergi çıkardılar. Orada ismimiz yazıldı çizildi. 'Ulan biz neymişiz?' dedim, havalara girdim. Tövbe. Derginin künyesinde ismi bulunanlar, gerçekte yokmuş. Benim de daha sonra eroinci olduğumu iddia ettiler. Bu konuda Taner Ünal ile görüşmek istedim ama telefonlarıma çıkmadı. Bu dernekteki çirkinliklerden tiksindim ve 'Allah'ım bunların hepsini buraya topla' diye dua ettim. Belki bunları söylüyorum diye arkada oturanlar bana kızacaklardır.' dedi.
Savunmasında esasa ilişkin konulara değinmeden konuşan Görüm, savunmasının ilerleyen bölümlerinde Kur'an-ı Kerim ispatıyla bütün gerçekleri ortaya sereceğini söyledi.
Görüm'ün, annesi ile babası arasındaki 13 sayılık yaş farkının davanın görüldüğü mahkeme numarasına denk geldiğini söyleyen Görüm, 'Geçen yıl 46 yaşımdayken bana 46 raporum olduğunu düşünerek meczup dediler. Araştırdım, Farsça'da Allah'ı çok sevene meczup diyorlarmış. Ben ona aşığım. Ayrıca çok şükür 47 yaşındayım' diye konuştu.
Cezaevinde tutuklu bulunan bazı Ergenekon sanıklarının, merak ettikleri için belirli kanun kitaplarını yakınları aracılığıyla temin ederek okuduklarını belirten Görüm, 'Kanun kitaplarına baktım. 13'lük tuğla gibiydiler. Dedim ki bunları okuyan birinin kanat takmasına gerek yok, uçar gider' dedi.
Ergenekon davasında Görüm ailesinden 4 kişinin yargılandığını belirten Hüseyin Görüm, 'Biz 10 kardeşiz. Danıştay saldırısıyla alakalı hepimiz tek tek arandık. Soruşturmalara tabi tutulduk. Bu nedenle Görüm ailesini zor duruma düşürdüğüm için kendilerinden özür diliyorum' şeklinde konuştu.
Mahkemede de Kur'an'la şov yaptı
Kur'an, bayrak ve kılıçla yemin ettirerek çiftleri evlendirmesiyle bilinen Hüseyin Görüm, duruşmada da Kur'an'la şov yaptı.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-02-27 14:54:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara