Guardian gazetesi, kabine üyeleri ve güvenlik birimlerinin yöneticilerinin birlikte oluşturdukları yeni stratejinin önümüzdeki ay kamuoyuna açıklanmasının beklendiğini duyurdu.
Stratejinin bir Müslüman'ın hangi koşulda 'radikal' olarak tanımlanabileceğine dair bölümünü yayımlayan gazete, hükümet ve güvenlik birimlerinin bu konudaki sınırı çok geniş tuttuğu, bu nedenle de Müslüman nüfusun çok büyük bölümünün 'radikal' diye tanımlanabilecek hale gelebileceği uyarısında bulundu.
Gazetenin haberine göre, yeni strateji gereği, hilafetin geri gelmesini destekleyen, şeriat yasalarının hakim kılınmasını isteyen, dünyanın herhangi bir yerinde cihada, Filistin'in İsrail'e karşı direnişi dahil, dünyanın herhangi bir yerinde silahlı direnişe destek veren, homoseksüelliğin günah olduğuna inanan, bu nedenle homoseksüel ilişkilerin yasaklanmasını isteyen ve İngiliz askerlerinin Afganistan ve Irak'ta öldürülmesini lanetlemeyi reddeden bütün Müslümanlar, İngiliz hükümetinin gözünde 'radikal unsurlar' olacak.
Stratejiye karşı çıkanların, bununla İngiltere'deki Müslümanların ezici çoğunluğunun aşırı ve radikal unsur tanımına gireceği ve bu kişilerin sisteme daha da yabancılaştırılacağı uyarısında bulunduklarına dikkati çeken Guardian, hükümet içinde de stratejiye aynı gerekçelerle ve aşırı sağın amaçlarına hizmet edeceğini belirterek karşı çıkanlar bulunduğunu yazdı.
'Contest 2' adıyla hazırlanan terörle mücadele stratejisinin nihai halini alması için hükümet içinde çalışmaların sürdüğü de kaydedilen haberde, 'Bu strateji doğrultusunda aşırı ve radikal tanımına girdiği kabul edilen kişiler ceza yasalarının hedefi haline gelmeyecek, sadece sosyal olarak toplum dışına itilecek ve kamu fonlarından, devlet yardımlarından yararlanmaları önlenecek' denildi.
Bu arada İngiltere İslam Konseyinin eski sözcüsü İnayet Bunglawala da hazırlığı süren stratejiyi değerlendirirken, stratejinin uygulamaya sokulması halinde bunun pek çok İngiliz Müslüman'ı etkileyeceğini bildirdi.
Stratejinin hiçbir yapıcı sonuca hizmet etmeyeceği uyarısında bulunan Bunglawala, 'Tek sonucu daha çok sayıdaki Müslüman'ı radikal unsur olarak tanımlaması olacaktır' dedi.
İçişleri Bakanlığı ise Guardian'a yeni strateji ile ilgili yorumda bulunmayı reddetti.
MI5'in eski başkanı: 'Hükümet terörizm korkusu yayıyor...'
'İngiltere iç istihbarat örgütü MI5'in eski başkanı Leydi Stella Rimington, İngiliz hükümetini terörizm korkusu yayarak ve bu korkuyu kullanarak halkın kişisel hak ve özgürlüklerini kısıtlamaya çalışmakla suçladı.
İspanya'da yayımlanan La Vanguardia gazetesine demeç veren 73 yaşındaki Rimington, hükümetin insanları korkutarak, onların özgürlüklerini kısıtlayan yasaları çıkartmaya çalışmak konusundaki tavrından bir an önce uzaklaşması gerektiği uyarısında bulundu.
ABD'nin tavrını da eleştiren Leydi Rimington, bu ülkenin Guantanamo ve işkence konularında çok ileri gittiğini söyledi.
'MI5 bunu yapmıyor. Bunu yapmadığı gibi tam tersi bir etki yaratmayı da başardı. Zira bugün pek çok işkenceye uğrayan kişi, uğradıkları kötü muamelenin intihar bombacısı olmalarını haklı kıldığını düşünüyor' diyen Leydi Rimington, hükümeti insanları korkutarak özgürlüklerini kısıtlayan yasalar çıkartmaya çalışmanın riskleri bulunduğu yolunda uyardı.
Rimington, bu tavrın yarattığı en büyük tehlikenin de toplumun sürekli korku içinde ve polis devletinin otoritesi altında yaşamasına yol açması olduğunu bildirdi.
1996 yılında MI5 başkanlığı görevinden ayrılan Rimington, daha önce de hükümetin uygulamalarını eleştirmişti. Rimington'ın eleştirdiği hükümet girişimleri arasında terör zanlılarının yargılanmadan önce 42 gün boyunca gözaltında tutulmasına olanak sağlayan bir yasanın çıkartılmasına çalışılması ve her İngiliz'e bir kimlik kartı verilmesi bulunuyordu. (cnnTurk)
İngiltere'den Türklere yeni strateji oyunu
İngiliz hükümetinin hazırlamakta olduğu yeni terörle mücadele stratejisinin daha fazla sayıda Müslüman'ın 'radikal' diye etiketlenmesine yol açacağı belirtildi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-02-17 13:36:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara