Haber Merkezi / TIMETURK
?Başka bir İsrailli sözcüsü Tzipora Menache, İsrail?in Gazze?deki katliamın Obama yönetiminin İsrail?e bakış açısında olumsuz sonuçlarından endişelenmediğini açıkladı. Menache: ?Siz de iyi biliyorsunuz ve aptal Amerikalılar da gayet iyi biliyorlar. Beyaz Saray?da oturan kim olursa olsun hükümetlerini biz yönetiyoruz. Bakın, ben de siz de biliyorsunuz ki hiçbir Amerikan başkanı düşünülemez olanı yaptığımızda dahi bize karşı çıkma konumunda değildir. Bize ne yapabilirler ki? Kongre?yi, medyayı, şov işini ve Amerika?da her şeyi biz kontrol ediyoruz. Amerika?da Tanrı?yı eleştirebilirsiniz fakat İsrail?i değil?.
Gazze Şeridi?ndeki tek taraflı son katliamıyla ilgili bir yorumda İsrail 10. TV kanalı, İsrail soykırım kuvvetlerinin hava kuvvetlerinin yarısını kullandığını ve Gazze Şeridi?ne 2 bin 500 hava akını düzenlediğini ortaya serdi.
Televizyonun askeri muhabiri İsrail savaş uçaklarının, 360 kilometrekarelik silahsız kalabalık nüfusa 3 hafta boyunca DIME (Dense Inert Metal Explosive) ve beyaz fosfor dahil bir tondan fazla bomba attığını açıkladı.
Buna tanklar, savaş gemileri, toplar ve piyade tarafından atılanların dahil olmadığını söyledi.
Bir hafta aralıksız hava bombardımanında sonra İsrail, 30 bin kara birliğini gönderdi ve 10 bin yedeği de çağırdı. Özgürce hakimiyet süren hava gücü şemsiye altında ve ağır top mermileriyle eşlik edilerek kitle katliamının son teknoloji silahlarıyla donatılmış şekilde sivil kasabalara tanklara girip sivilleri katledip yollarlına çıkan her binayı dümdüz ettiler.
Gazze dışında yaşayan bir bu soykırımın barbarlığını tam olarak anlayamaz. Özellikle de vahşete şöyle böyle yer vermiş Batılı basın. Alçaklığının ve iğrençliğinin en hafifinden bir fikir sahibi olmak için 1967?deki 6-gün savaşlarında aynı İsrail ordusunun Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan?da 4 cephede düzenli ordulara karşı savaştığını anımsanabilir. Şimdi bu ordunun tüm ağırlığı silahsız ve eğitimsiz sivil nüfusun yaşadığı küçük bir şeride odaklanmıştır.
Son resmi rakamlara göre katledilen bin 350 kişinin yüzde 40?ı çocuktu. Sakat ve kötürüm kalan yaralı sayısı 5 bin 300. Yaralıların yüzde 80?i fosfor bombası yanıkları kurbanları. Direnişçilerin altında daha fazla ölü bulunuyor ve birçok ciddi yaralanın da ölümleri bekleniyor.
İsrail tankları birçok mahalleden hiçbir bina ya da ev ayakta bırakmadan geri çekildi. Tank mermileri evleri ve apartmanları vurdu. Gazze Şeridi?nin darlığı nedeniyle Filistinliler yukarı doğru inşa ediyor. Birçok apartman bloğu her biri 6-8 daire içeren 15-20 kata kadar ulaşıyor.
Toplam 20 bin ev ya tamamen yıkıldı ya da kısmen yandı ve hasar gördü. BM, 50 binden fazla Filistinlinin evsiz olduğunu ve 50 acil sığınakta olduğunu söyledi.
Yaklaşık 50 bini de akrabaları ve evlerinin molozları üzerindeki çadırlarda yaşıyor.
İsrail bombardımanı Gazze?de hükümet binaları, karakollar, bankalar, iş yerleri, üniversite, sivillerin sığındığı 67 okul, alışveriş merkezleri ve pazar yerleri, fabrikalar, su, kanalizasyon ve elektrik altyapıları, özel evler ve apartmanlar ile yardım organizasyonları dahil her şeyi hedef aldı.
İçlerinde hayvanlarla birlikte çiftlikler de İsrail?den nasibini aldı binlerce hektar ekili alan ve meyve bahçesi yakıldı. Sivillerin sığındığı dini binalar özellikle hedef aldı. İsrail savaş uçakları 41 camiyi tamamen ve 51?ini de kısmen yıktı. Bir kilise de hedef alındı. Mezarlıklar dahi rahat bırakılmadı, 5?i bombalandı.
İsrail ordusuna her BM binasının kesin GPS koordinatları verilmesine rağmen, İsrail F-16 savaş uçakları yüzlerce sivilin sığındıklarını gayet iyi bildikleri BM okullarına müteakip seferler fosfor bombası attı. En az 45 kadın ve çocuk orada yakıldı ve katledildi.
Gazze Şehri?ndeki BM merkezi de bir kez değil tam üç kez fosfor bombasıyla vuruldu ve tonlarca insani yardım malzemesi ve gıda yakıldı. Yangın 3 gün boyunca devam etti. BM flamalı bir insani yardım konvoyu vuruldu ve bir şoför katledildi.
Tıbbi merkezler ve sağlık ekiplerinin de canı bağışlanmadı. Tal el-Hava mahallesindeki Kızılay el-Kudüs hastanesi İsrail mermileriyle vurularak yakıldı. Diğer iki hastane el-Vafa ve el-Fata?nın da vurulması, Dünya Sağlık Örgütü?nün böylesi bombardımanlarının ciddi sonuçlarıyla ilgili endişesini açıklamasına yol açtı. Daha küçük 16 klinik ve 16 ambülansta hasar gördü. Sağlık ekipleri hedef alınarak yaralılara yardım etmeleri engellendi. İçlerinde 2 doktor dahil 10?u katledildi.
Medya merkezleri özellikle hedef alındı. Yerel ve uluslararası muhabirlerinin Gazze?ye girişine engel olundu. Girebilenler özellikle hedef seçildi. Uluslararası ve Arap medyasına ev sahipliği yapan El-Şuruk ofisi doğrudan vuruldu. Ebu-Dabi TV için çalışan 2 kameraman yaralandı ve Reuters, Fox TV, Sky, el-Arabiya TV ofisleri hasar gördü. Başka bir akında el-Resela gazetesinin merkezi vuruldu.
Daha önceki savaşlara benzer olarak İsrail askerleri Filistinli silahsız sivillere karşı katliamlar gerçekleştirdi. Fosfor bombaları, DIME ve seyreltilmiş uranyum gibi uluslararası yasak silahları kullandılar. Bu uluslararası doktorlar, görgü şahitleri ve askeri uzmanlar tarafından da doğrulandı. İsrail askerleri, Gazze?yi terk ederler umuduyla insanların kalbine korku salmak için kurbanlarının uzuvlarını parçaladı. İsrail askerleri birçok aileyi bir binaya toplayarak onları önce insan kalkanı olarak kullandı daha sonra da üzerlerine bombalar yağdırdı. Özellikle çocukları doğrudan ve yakın mesafeden vurdular. Birçok kez vurulan çocukların bedenleri bulundu. 12 yaşındaki bir kızın bedeninden 18 kurşun çıktı. 2 yaşındaki kız kardeşininkindense 12.
İsrail askerleri Filistinli aileleri yok etti. El-Samuni ailesi 11 üyesini, Ebu-Ayşe ailesi 7, Batran ailesi 6, el-Rayyan ailesi 15 ve el-Baluşa ailesi 5 üyesini yitirdi. Burada sayılamayacak kadar çok aile ya katledildi ya da fosfor bombalarıyla yakıldı. İsrail ordusu ayrım gözetmeden kitle katliamı yürütüyor. 1987-1993 arasındaki ilk intifadada bin 162 Filistinliyi katlettiler. 2001-2006 arasındaki ikinci intifadada 5 bin 500 Filistinliyi öldürdüler. Şimdi bu 3 haftalık kısa sürede bin 350 Filistinlinin canisi oldular.
Gazze şehrine bırakılan sivilleri kemiklerine kadar yakan, evleri ve binaları kül eden tonlarca fosfor bombasıyla bu katliam bir soykırımdır. Bu İsrail Savunma Bakan Yardımcısı Matan Vilnai?nin Filistinlileri tehdit ettiği soykırımdır: ?Kassam?lar arttıkça ve roketler daha uzun menzile sahip oldukça, kendimizi korumak için tüm gücümüzü kullanacağımız için üzerlerine daha büyük bir shoah (soykırım) getirecekler?.
Herhangi biri bir soykırımın kurbanları olduğunu söyleyen bir grup insanın başka bir ulusa nasıl soykırım yapabileceğini merak etmeden duramaz. Filistinliler dahil tüm Araplar bu Siyonist Yahudilere birlikte yaşama, barış ve güvenlik için birçok anlaşma önermesine rağmen bu Yahudi soykırım ruhunu besleyen, sürdüren ve yoğunlaştıran şey nedir? Cevap medya aracılığıyla alimlerinin sözleri ve Hahamlarının öğretileriyle geliyor.
Uzun zaman önce kurulan Tsomet Dini Enstitüsü Direktörü Haham Yisrael Rosen, ?Tüm Filistinliler öldürülmeli. Erkekleri, kadınları, bebekler ve hatta hayvanları? diye bağırıyordu. Filistinlilerin, Kudüs?e giderken Musa tarafından yönetilen İsrail kabilelerine saldıran Amalek?ler gibi olduğunu yazdı. Tanrı?nın Eski Ahit?e bir kanun göndererek Yahudilerin Amalek?leri öldürmesini emrettiğini ve bu kanunun Yahudi içtihadında bilindiğini söyledi.
Eski Ahit?te şöyle yazar: ?Amalek?leri baştan sona yok edin. Öldürün onları ve mallarını yağmalayın. Merhamet göstermeyin. Ara vermeden öldürün, birbirleri ardına. Ne çocuk, ne bitki ne de ağaç bırakın. Develerinden eşeklerine tüm hayvanlarını öldürün?. Rosen, Amelek?lerin özel bir ırk olmadığını Yahudilerden nefret eden ve karşı duran Hıristiyan ve Müslüman herkesi içerdiğini söyledi.
Birçok önde gelen İsrailli haham Rosen?in görüşlerini destekliyor. İsrail?in önceki Sefarad Şefi Haham Mordechai Eliyahu Gazze?de yaygı bombardımanı kullanımını savunarak, ?Gazze?deki büyük askeri saldırı sırasında ayrım gözetmeden sivillerin öldürülmesini engelleyen kesinlikle ahlaki bir mani yoktur? dedi. (Jerusalem Post 30 Mayıs 2007). Oğlu Haham Shmuel Eliyahu babasının soykırım çağrısını artırarak, ?Eğer 100?ünü öldürdükten sonra durmazlarsa 1000 tanesini öldürmeliyiz, yine durmazlarsa 10 binini hatta milyonunu yok etmeliyiz? diye konuştu.
Birçok Haham Gazze?deki Filistinlilerin masum siviller olmadığını ve savaş zamanında İsraillilerin savaştıklarının bireyler değil uluslar olduğunu savundu. (Hitler tüm Avrupalı Yahudiler zulmederek bu Talmut öğretisini benimsemiş görünüyor).
İsrailli eğitmeler, alimler ve politikacılar açıkça Filistinlilerin imhasın savunur. Hukuk alimi Nachum Rakover?ın görüşü: ?Katillere oy verdiler ve onları bizi öldürmeye yolladılar. Onlara (siviller) masum demek trajik bir komedidir? Siviller katillerin ortaklarıdır?. Ortodoks Shas partisinin İsrailli yetkili Eli Yeshai, ?Düşmanın imhası eski Ahit?te onaylanmıştı? dedi. Diğer birçok siyasi de ?Gazze?yi dünya üzerinden silme? ve ?orada hareket eden her şeyi öldürme? çağrısı yaptılar. Sağcı İsrailli politikacı Avigdor Lieberman, İkinci Dünya Savaşı?nda Japonya?ya atom bombası atan ABD örneğini izleyerek Gazze?ye nükleer saldırı önerdi.
?İmha ideolojisi? hiçbir şekilde İsrail?de biz azınlık görüşü değildir. Batı?daki (ABD) Yahudiler olduğu kadar tüm İsrail Yahudileri tarafından da benimsenir. Yaygın yaklaşım: ?Kitab-ı Mukaddes zamanında Tanrı?nın bize soykırım emretmesi doğruysa, neden bizim şimdi yapmamız doğru olmasın ki? Tanrı fikrini mi değiştirdi??
İsrail medyası aracılığıyla hahamları ve alimleri tarafından İsrailli Yahudilerin imha ideolojisiyle nasıl beyinlerin yıkandığını ve aşılandığını izleyin ve görün. 11 Ocak 2009?da New York City?de bu ideolojiyi anlatan Ortodoks Yahudi Chabad-Lubavitch?in videosuna bakın.
İsrail sözcüsü Nachman Abramovic Filistinli çocukları şu şekilde şeytanlaştırdı: ?Size genç görünebilirler anca bu insanlar kalplerinde teröristtir. Onların aldatıcı masum yüzlerine bakmayın, her birinin kalbindeki şeytanı düşünmeye çalışın? Eğer onların büyümelerine izin verirsek bu insanların şeytani teröristler olacağından tamamıyla eminim? Çocuklarınızı öldürmek için büyümelerine izin mi verirdiniz yoksa şimdi mi işlerinizi bitirirdiniz? Bizler insan hayvanlarını öldürüyoruz ve bunu özür dilemeden yapıyoruz. Ayrıca Batı?da bize insan hayvanlarını öldürmek için ders verebilecek konumda kim olabilir ki? Nihayetinde kimin elleri temiz ki??.
Abromovic?in bahsettiği insan hayvanı Yahudilerin Tanrı?nın seçilmiş insanları olduğunu dair Yahudi inancına atıfta bulunur. Diğerleri (Yahudi olmayanlar, Goyim?ler ve Gentile?ler), elit ve safkan Yahudilere hizmet etmek için insan bedenlerinde vücut bulmuş hayvan ruhlarıdır. Bir insan hayvanını öldürmek geyik ya da kuş avlamak gibi bir spordur. (Kaynak:UrukNet)