George Washıngton Üniversitesi?nde İslam araştırmaları profesörü olan İranlı yazar, akademisyen ve fizikçi Seyid Hüseyin Nasr, ABD Başkanı Barack Obama?nın Ortadoğu?ya bakışını, İslam ülkelerindeki demokratikleşme sorununu ve Türkiye?nin konumunu Newsweek Türkiye?den Nevra Yaraç Laçinok ve Adem Demir?e anlattı. Söyleşiden bazı bölümler.
- 21 Ocak?taki konuşmasında Müslüman dünyaya ?Biz karşılıklı çıkarlara ve saygıya dayalı yeni bir yol arıyoruz? diyen Obama?nın bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Benimle aynı ismi taşıyan Obama, anlayamadığım bir şekilde Müslümanlar?ı büyük hayal kırıklığına uğratacak bazı atamalar yaptı. Ortadoğu?yla ilgili başdanışmanlarının hepsi çok güçlü İslam karşıtı duruşa sahip. İslam dünyası bekleyip görecek. Umutsuz değilim ve Obama?nın her şeyden önce iyi biri olduğunu düşünüyorum. Militarist değil, İslam dünyasında deneyimi var. Yıllarca Endonezya?da yaşadı, yoksulluğun ne olduğunu biliyor; çok zeki, güzel konuşuyor. Obama Tanrı?nın ABD?ye hediyesi. Bu hediyenin ne kadar çabuk harcanacağını göreceğiz.
- Obama?nın Ortadoğu?da İran?a odaklanacağı söyleniyor.
- Bundan eminim. Politikacı değilim ama bir İranlı olarak şunu söyleyebilirim: İran?da kimse ülkenin nükleer güce sahip olmasına karşı değil. İsrail?in 300 nükleer bombasına kimse tek laf etmezken, İranlılar aksini kabul etmez. Bu projenin devam etmesi milli bir dava. ABD istese de istemese de değişmeyecek. Barışı sağlamak çok zor değil. Eğer İran artık ABD?yi tehdit olarak görmez ve bazı eylemler üzerinde bir çeşit kontrol sağlanırsa yeterli olacaktır. Ama İsrailliler İran?dan gerçekten korkuyor. İran güçlü bir ulus ve nükleer güce sahip olması dengeyi Lübnan?ın kamplarında olan Filistinliler için bile değiştirecek. Ve bu onların istemediği bir durum.
- İslam ülkelerinin çoğu yönetim, demokrasi gibi sorunlarla boğuşuyor. Sizce bunun sebebi ne?
- Bir toplumun kendi siyasi yapılarını geliştirme özgürlüğü olmalı. Avrupa?da ilk devrim gerçekleştiğinde binlerce insanı giyotinle idam ettiler. Bu Fransa?nın içinden gelen bir dinamikti, Çin tarafından dayatılmadı. Amerikan Devrimi veya Almanya?nın birleşmesi için de aynı durum geçerli. Oysa İslam dünyası uzun zaman sömürgeci güçlerin hâkimiyetindeydi. Bir şeyler hep dışarıdan geldi. Toplumun düşüncelerinde karşılık bulan kurumlar yaratılamadı. İslam ülkelerinde yaşayan insanlarda özgürlük sevgisi New York?takilerden az değil. Sorun bunun nasıl kurumsallaştırılacağı. Ayrıca İslam dünyası çok trajik bir dönemden geçti. Bütün modeller buralarda denenirken, toplum hiçbir zaman özgür değildi. Batı?dan gelen baskılar hiç tartışılmadı. Şimdi de ekonomik baskı var. Kendi kendilerine doğal bir gelişme sağlayamadılar. Asıl neden bu.
- Irak, Afganistan gibi ülkelerde dışarıdan müdahaleyle demokrasinin sağlanması mümkün mü?
- Irak?a tanklarla demokrasiyi nasıl dayatırsınız? Iraklılar tankları istememe özgürlüğüne bile sahip değilken bir özgürlükten bahsedemeyiz.
- Özellikle 11 Eylül 2001?in ertesinde İslam terörizmle özdeşleştirildi. Geçen yedi yılda bunun değiştiğini düşünüyor musunuz?
- Hayır. Sri Lanka?da Tamil Kaplanları bir binayı havaya uçurduğunda ve başbakanı öldürdüklerinde ya da Hindistan, Gucarat?ta üç bin kişi öldürüldüğünde kimse Hindu terörizminden bahsetmiyor. İsrailliler Lübnan?ı bombalayıp masum çocukları öldürürse de, buna asla Yahudi terörizmi diyemezsiniz, kesin olarak yasaktır. Uganda?nın Hıristiyan hareketi ?Tanrı?nın Ordusu? Doğu Kongo?da bir milyondan fazla insanı öldürdüğünde, Hıristiyan terörizmi denmez. Herkese açık olan tek kavram İslami terörizm.
- Neden peki?
- Ne yazık ki Batı?da bazı çevrelerde şu anda İslam?a karşı bir nefret var. Bunun yüzde 90?ı Arap-İsrail sorunundan kaynaklanıyor. Sorunu çözmemek için bu nefreti beslemek gerekiyor.
- Obama?nın Türkiye?ye yönelik politikası ilk etapta ne olabilir?
- Türkiye?yle ilgili şimdilik belli bir politikası olmadığını düşünüyorum. Öncelikle Arap-İsrail sorunu ve İran?a yönelecek. Elbette Türkiye?yi hem siyasi hem ekonomik olarak göz önünde bulunduracak. Türkiye, Rusya?nın alternatifi olarak Orta Asya?dan Avrupa?ya doğalgaz taşıyor. Hiç göz ardı edilemez.
- Türkiye?nin şu anki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Türkiye Avrupalı güç rolünü oynamaya çalışıyor. Ama çok ileri gidebileceğini sanmıyorum. Avrupalı güçler bunu kabul etmeyecek ve Türkiye hep Belçika, Hollanda gibi ülkelerin arkasından gelecek. Fakat İslam dünyasında söz sahibi olarak çok olumlu bir rol oynayabilirsiniz. Başbakanınız Tayyip Erdoğan barışı geri getirmeyi denedi. Gelecekte daha önemli rol oynayabilirsiniz.
- AKP Hükümeti?nin politikalarına ilişkin görüşleriniz nelerdir?
- Birbirine karşıt iki aşırı unsur asla aynı zeminde varlığını sürdüremez, er ya da geç uyum sağlanmak zorunda: Atatürk ve İsmet İnönü?den miras sert sekülarizm ve özellikle Anadolu?da çoğu Arap ülkesinden daha güçlü olan, Türk halkı için büyük önceliğe sahip inanç. Şu anki hükümet bu konuda çok iyi bir iş yaptı. 19. yüzyıl sekülarizmi geride kaldı. Türkiye Başbakanı hem Avrupa?ya hem de İslam dünyası ve Asya?ya bir kapı olarak hareket edebilir. Tabii eğer Türkiye?yi uzun zamandır felce uğratan çatallaşmayı atlatabilirseniz. Türkiye İslam dünyasında hiçbir entelektüel rol oynamıyor; farklı nedenlerle Avrupa?da da böyle bir rolü yok. Türk yazara Nobel verildi ama bunun ardında politik nedenler vardı. 17 milyonluk Hollanda?nın entelektüellerinin Avrupa?da, sadece 5 milyonluk Lübnan?ın da İslam dünyasında Türkiye?den daha fazla etkisi var. Entelektüelleri ve kültürü izole etmenin büyük bir ülke için çok iyi bir durum olmadığı açık. Şimdiki yönetiminiz, Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk tarihinde önemli bir aşama. Bütün bunlar askeri darbeler olmadan, savaşmadan, anlayışa dayalı ve yumuşakça da yapılabilir ve Türkiye daha da öne çıkabilir.
NEVRA YARAÇ LAÇİNOK ? ADEM DEMİR
KAYNAK : NEWSWEEK TÜRKİYE