Haber Merkezi /TIMETURK
Global Research?den James Petras, İsrail?in Gazze?deki 22 günlük soykırım savaşından yola çıkarak İran?a planlanan hava saldırısı olasılığını ve Obama rejiminin bakışını irdeledi. ?Bush yönetiminden bile daha fazla Siyonist?in Obama tarafından anahtar pozisyonlara getirildiğini? söyleyen Petras raporunda, ayrıntılı olarak İsrail?in Orta Doğu?daki hedeflerini ve buna verilebilecek en muhtemel cevapları inceledi. ?Kabilesel bu Süpermen kompleksini sonlandıracak kanlı bir yenilgiden daha iyi bir şey olmadığı? sonucuna ulaşan Petras?ın tarihe not düşen bu çarpıcı incelemesini TIMETURK okuyucularının istifadesine sunuyoruz.
Rapordan anahtar başlıklar:
İsrail, Nazilerin adımını izlemektedir.
Gazze?de İsrailli askeri ve siyasi liderler birçok önemli bilgi öğrenmiştir.
ABD?deki Siyonist Erk Dokusu, medya yoluyla yalan söylemeye devam etmektedir.
İsrail, yayılmacı ve militarist bir terör devletidir.
Obama, anahtar pozisyonlara Siyonistleri getirmiştir.
Yeni ABD yönetimi İran?la uzlaşmak için hiçbir şey yapmayacaktır.
İsrail?in Obama yönetimindeki ABD ile işbirliğiyle İran?a saldırması çok muhtemeldir.
İran?a karşı yapılacak saldırıdaki tek caydırıcılık İran?ın vereceği askeri ve siyasi karşılıktır.
İsrail ve ABD?nin İran?a saldırması kansız ve işbirlikçi Arap rejimlerinin devrilerek gücünü halktan alan liderlerin çıkmasına yol açacaktır.
İSRAİL?İN GAZZE?DEN TAHRAN?A SAVLANAN ORTA DOĞU HÂKİMİYETİ (İKİNCİ BÖLÜM)
James Petras*
RAPORUN İLK BÖLÜMÜ İÇİN TIKLAYIN
İSRAİL?İN İRAN?A ASKERİ TEHDİDİ
Bazı sol şüphecilerin (septik) aksine, İsrail, İran?a devasa hava saldırısı için operasyon planlarını ilerletmiştir. Yakın geçmişte birçok sefer, İsrail İran?a Beyaz Saray tarafından geri çevrilen birçok hava saldırısı planlamıştır. Yahudi devleti açıkça İran?ı eğer yasal ve uluslararası olarak tanınan uranyum zenginleştirme hakkını kullanmaya devam ederse tek taraflı vuracağını açıklamıştır. Bu Şubat?ta yapılacak ulusal seçimin en olası galibi Bünyemin Netanyahu, İran?a yapılacak askeri saldırının gündeminin en üstünde yer aldığını açıkça ifade etmiştir. Bu söylem, ABD?nin rızasını, desteğini ve aktif işbirliğini garanti almak için ABD?deki Siyonist-Yahudi organizasyonlarını çabalarını iki katına çıkarmaya sevk etmiştir. 7 Ocak 2009?da yüksek dereceli çeşitli İsrail askeri kaynaklarına dayanarak The London Sunday Times, ?İsrail?in İran?ın uranyum zenginleştirme tesislerini taktiksel nükleer silahlarla yok etmek için gizli planlar yaptığını ve iki İsrail Hava Kuvvetleri filosu, bir İran tesisini azaltılmış nükleer ?sığınak-yok edicileriyle? vurmak için özel olarak çalıştıklarını? yazdı. ABD Savunma Bakanı Robert Gates, İran?a yapılacak askeri bir saldırıyı ?son seçenek? olarak tanımlaması, İsrailli liderlerin kendilerinin vurmak zorunda olduğu sonucuna ulaştırdı. Hazırlıklar İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Eliezar Shkedi tarafından yürütülmektedir. (Times Online 7 Ocak 2009)
İsrail destekçisi New York Times?da daha sonra yayınlanan yazıda, önde gelen Siyonist sempatizanlarından David Singer: ?Başkan Bush, İran?ın ana nükleer kompleksini vurmak için özel sığınak bombalarıyla ilgili İsrail?in isteğini geçen yıl (2008) reddetti. Bush yönetimi özellikler İsrail?in Irak üzerinden uçarak İran?ın ana nükleer kompleksine ulaşma isteğinden paniğe kapıldı. Beyaz Saray bu isteği anında geri çevirdi.? Sanger, İsraillilerin ABD?nin askeri bir saldırı için ABD?nin işbirliğini garanti altına alma çabalarını baltalamak için İran?ın nükleer savaş başlığı üretimini 2003?te sonlandırdığını gösteren 16 ABD istihbarat ajansının detaylı raporu nedeniyle de öfkeye kapıldığını yazdı. Sanger, ?2008 başlarında? başlayan ancak ABD ordusundaki muhalefetle geciktirilen tek taraflı İsrail saldırısı için mizansen oluşturacak İran?ın nükleer programıyla ilgili temelsiz iddialarına yer verdiği birçok paragraf harcadı.
Önümüzdeki İsrail ulusal seçimleri İran?a büyük askeri saldırı için İsrail planlarının ivme kazanacağını taahhüt etmektedir. Yapılan kamuoyu araştırmaları birçok etkin Siyonist-Amerikan organizasyonun da gözdesi ultra-militarist Siyonist Bünyemin Netanyahu?nun ekseri Yahudi seçmen tarafından seçileceğini ortaya koymaktadır. Çok yakın zaman önce (24 Ocak 2009) Wall Street Journal?da yayınlanan söyleşisinde Netanyahu, İran?dan ?teröristlerin ana üssü? olarak bahseder ve ?İsrail?in büyük şehirlerine yakın bir İranlı terör üssünü (Gazze) kabul edemeyeceğini? söylemiştir. İsraillilerin sivilleri katletmesini de Filistinli direnişin (?teröristler?) ?siviller arkasına saklandığını? söyleyerek meşrulaştırarak devam etmiştir? İsrailli liderin ayağının altında ağzı açık dinleyen Wall Street muhabiri Brett Stephens, Netanyahu?nun İran?a saldırı için meşrulaştırma gerekçelerini onaylayarak, ?Nükleer bir İran, dünyaya ekonomik krizden daha fazla bir tehdit oluşturmaktadır. Bu İsrail?in varlığında doğrudan bir tehdittir? diye yazdı. Stephen Netanyahu?nun Obama?yla ilgili duruşunu toplayarak devam etti: ?Eğer diplomasi işe yaramaz ve ABD askeri güce başvurmazsa, İsrail tek başına gitmeye karar verecektir?.
İsrailli liderler geçici olarak İran?a saldırmaktan vazgeçmiş onun yerine Tahran?daki Müslüman müttefiklerine karşı İsrail savaşında olası Filistinli direnişi kırmak için Gazze?ye saldırmışlardır. İsrail?in İran?a savaş planları yeni Obama Başkanlığı?nda güçlenecektir. Ultra Siyonist Dennis Ross?un Başkan Obama?nın İran Başdanışmanı olarak atanması ve Hillary (?İran?ı mahvedeceğiz?) Clinton?un Dışişleri Bakanlığı?na getirilmesi, İran?a ABD destekli İsrail önleyici saldırısı sorusunun gerçekleşmeye bir adım daha yaklaştırmaktadır. Azami iki ay önce Ross, İran?la savaşla ilgili ?yol haritası? içeren bir doküman imzalamıştır. Obama rejimi içerisindeki baştanbaşa politika-üretim makinesi içindeki Siyonist istila, İsrail?in İran?a karşı herhangi istihbarat ya da askeri muhalefetin susturulacağı ve sözcülerinin de sürüleceği anlamına gelmektedir.
OBAMA REJİMİ VE İSRAİL
Obama rejimindeki fark, illa aranacaksa, Temsilciler Meclisi?nden Kongreye kadar tepeden tırnağa Orta Doğu politikasını ilgilendiren tüm stratejik kararlara etki edecek pozisyonlardaki Siyonistlerle doldurulmasıdır.
Amerikan Yahudi-Siyonist yayınların ana haber ajansı Jewish Telegraph Agency (20 Ocak 2009), Obama rejimindeki stratejik Orta Doğu mevkililerine getirilen ?İsrail destekçisi? Siyonistlerin ayrıntılı listesini yayınladı. Siyonist kontrolün kanıtı ezicidir, sonuçları herhangi bir ?dengeli? barış görüşmesi için ölümcüldür ve İsrail?in bölgedeki savaş ihtirasları için aşırı derecede umut vaat edicidir:
Dennis Ross, İran politikasında etkin bir danışman olacaktır. Ross, görüşmeleri baltalayacak yaptırımların ağırlaştırılmasını ve askeri seçeneğin zorlanmasını savunmaktadır.
Obama?nın Afganistan temsilcisi olarak atanan Richard Holbrooke, Clinton yönetiminde BM temsilcisi olarak çalışan önde gelen Siyonistlerdendir. Eğer yasal nükleer enerji programını İsrail?in dikte ettiği şekilde sonlandırmazsa İran?a karşı askeri hareketi savunan Nükleer İran?a Karşı Birlik adlı bu amaçlı bir grubun başına geçmiştir.
Obama?nın Filistin-İsrail temsilcisi George Mitchell, Siyonist cephe grubu Bipartisan Policy Center?ın dört eş başkanından biridir. Bu Merkez, yaptırımlardan ambargoya, deniz ablukasından askeri saldırıya kadar İran?a adım adım bir yaklaşım önermektedir.
Dan Shapiro ve Punet Talwar, Ulusal Güvenlik Konseyi?nde Orta Doğu politikasında katkı sağlayacaklardır. İsrail?e istişare içerisinde Shapiro, ?Suriye Kararı?nın (Suriye?ye yapılacak yaptırımlarla ilgili sert önlem) Senato?dan geçmesinde anahtar? rol oynamıştır. Shapiro, Obama?nın 2008 Mayıs?ında Washington?daki AIPAC konferansında yalaka ve dansöz konuşmanın eskizini hazırlamıştır. Puneet Talwar, İran dâhil İran Körfezi konularıyla ilgilenecektir. Önceki Senatör ve şimdiki Başkan Yardımcısı Joe Biden?in basın ekibindeydi ve AIPAC ?ın yakın işbirlikçisi ve ileticisiydi.
Eric Lynn, Beyaz Saray Orta Doğu politikası işine seçildi. Kariyerine 1998?de AIPAC stajyeri olarak başladı ve ?Kongre?deki en sadık İsrail destekçilerinden biri olarak anılan? Kongre üyesi Peter Deutch?ın ekibinde devam etti. Lynn, Siyonist askeri kültürü özümsemek ve İbranice öğrenmek için bir yıl İsrail?de kaldı.
James Steinberg ve Jacop ?Jack? Lew, Clinton?un Dışişleri?ndeki temsilcileri olarak adlandırıldı. ?İsrail destekçi toplulukla güçlü ilişkileri? bulunan Steinberg, İsrail isteklerine teslim olması için Arafat?a İsrail baskısını yönelten isimdi. Jack Lew, deniz aşırı ekonomik dürtüleri yönetecektir. İsrail militarizmini desteklemek için Amerikan ekonomik kaynaklarını kullanacak ve muhaliflerini cezalandıracak ya da ödüllendirecek Ortodoks bir Siyonist?tir. Citigroup yatırım biriminin başkanı olarak İsrail Devlet Bonoları?nda 50 ila 100 bin dolarlık yatırımı bulunmaktadır.
Samantha Power, bir zamanlar, 2002?de, İsrail?in savaş suçlarının eleştiricisi olduğu için Siyonist Erk Dokusu tarafından 2008 Mart?ında Obama kampanyasından çıkarıldı. İsrail?e ?sefil bir özür?den sonra Clinton?un geçiş ekibi üyesi olarak yeniden birleştirildi ve ?rehabilite? edildi.
Hayat boyu Siyonistlerden Cass Sunstein, Obama rejiminin anahtar propaganda kollarından Beyaz Saray Bilgi ve Denetim Ofisi?nin başına getirildi.
Rand Beers, Senatör Kerry?inin 2004?te başkanlık kampanyasındaki ulusal güvenlik danışmanlarını yönetti ve İsrail-destekçisi siyasi mekanizmayla ?yakın ilişkiler? kurdu. İç Güvenlik danışmanı olarak, ?İsrail ve ABD?nin daha yakın müttefik olması için kilit adam?lık yapacak. (Yahudi Telgraf Ajansı 20 Ocak 2009)
Lee Feinstein ve Mara Rudman, Clinton Yönetimi?ndeki Siyonist emektarlardan. Feinstein Dışişleri Bakanı Clinton?un danışmanı ve Rudman da Başkan Obama?nın Dış Politika danışmanlarından.
Obama?nın BM Büyükelçisi olarak atadığı Susan Rice, geçtiğimiz yaz İran?a saldırı ve ambargo için daha fazla İsrail-ABD koordinasyon çağrısı yapan Washington Institute for Near East Policy (WINEP) çalışmasını imzaladı. WINEP, İsrail?in en fanatik, kavgacı ve sorgusuz destekçileri için tanınmış bir propaganda makinesidir. Senato?daki konuşmasında Rice, Birleşmiş Milletler?in İsrail?in Gazze?deli kan banyosunu eleştirmesini kınadı.
Obama?nın dış politika rejiminin tepesinde Başkan Yardımcısı Biden (?Ben bir Siyonistim?), Dışişleri Bakanı Clinton (?İran?ı yıkın?) ve Savunma Bakanı Gates (İsrail baskın Bush Yönetimi artığı) bulunmaktadır. Bu rejim, ne altyapısı, ne sadakati ne de bağlılığıyla İran?la ciddi görüşmelere ya da İsrail?in Filistin işgaline son verecek bir ?arabuluculuğu? hazır değildir. Tersine, Siyonist Erk Dokusu?yla yakın ilişkileri ve uzun-soluklu İsrail militarizmine ve yayılmacı politikalarına bağlılıkları, Obama rejiminin Yahudi Devleti?yle birlikte İran?la askeri yüzleşmeye doğru işbirliğine gittiğini göstermektedir. Obama ekibinde yer alan herkes İsrail?in Gazze?deki kıyımını desteklemiş ve demokratik olarak seçilmiş Hamas hükümetini yok etmek ve yerine Abbas idaresindeki fasit vatan haini grubu getirmek için İsrail çabalarının altına imzalarını atmıştır.
Obama Başkanlığı, birçok gözlemcinin imkansız olduğunu düşündüğü şeyi başarmıştır: Bush Yönetimi?nden bile daha fazla sayıda Siyonisti İran?la savaşı taahhüt eden stratejik erk konumlarına taşımıştır. Obama?nın atadıkları ve İsrailli liderlere olan kişisel itaati göz önüne alındığında, Bush yönetiminde olduğu gibi,16 büyük istihbarat servislerinin, İsrail?in İran?ın nükleer programıyla ilgili uydurduklarını reddeden bir rapor yayınlamasını tahayyül etmek zordur. Beyaz Saray?da Siyonist kale hesaba katıldığında daha da fenası, Obama?nın Bush gibi İsrail?in İran?a hava saldırısını engellemesi pek mümkün olmamasıdır.
İsrail?in İran?a karşı savaş stratejisi, Nazi selefinin ?salam taktiklerini? (Doğu Avrupa?da 40?larda kullanılan böl ve yönet taktiği) izlemektedir: Saldırılar sivil altyapı ve İsrail?in İran?a saldırganlığına karşı çıkan ülke ve liderlere karşı azami yıkıcılık için tasarlanmaktadır. İsrail, Lübnan?ı bombalamış ve işgal etmiştir. Suriye?yi bombalamıştır. İsrail Gazze?ye saldırmıştır. ?Lobisi?, Siyonist istilasındaki Hazine Bakanlığı?nın şiddetli müdahalesi yoluyla küresel ekonomik yaptırımlarını genişletmiş ve uygulamaya koymuştur. Obama?nın en tepe ekonomi danışmanı ultra-Siyonist Lawrence Summers, İsrail?in düşmanlarına karşı daha sıkı yaptırımlar, boykotlar ve ambargoları, savaşa işaret eden politikaları desteklemektedir.
SAVAŞA GİDEN ?BARIŞ? GÖRÜŞMELERİ
Obama rejiminin dünyayı İran?a karşı saldırgan bir savaşa daha yaklaştırma ihtimali yersiz spekülasyonlara ya da başkanlık kampanyasından cımbızlanan sözlerini temellendirilmez. Hiç kimse, Başkan Obama ya da Dışişleri Bakanı Clinton?un İran?ın egemenliği ya da ulusal çıkarları için kabul edilemez koşullarla birlikte gelen ?İran?la görüşme? savunuculuğunu ciddiye alamaz. Obama rejimi, eğer İran, ABD ve İsrail?e ilk saldırı dalgasında hayati hedeflerinin tam yerlerini belirlemesine imkan tanıyacak stratejik savunma tesislerinin zorla denetlemesini içeren tek taraflı silahsızlanmayı kabul etmezse açıkça savaşla tehdit etmektedir.
Obama, Ross?u ?İran?a Özel Temsilci? koltuğuna atamıştır. Orta Doğu politikasının Çarı gibi davranacaktır. İsrail-Filistin görüşmelerindeki temsilcisi George Mitchell, ?kötü polisi?(Ross) karşılayacak strateji olan tipik ?iyi polistir?. Sıklıkla ?İsrail?in avukatı? olarak adlandırılan Ross, en yüksek Siyonist?tir ve İran?ı ilgilendiren tüm ana girişimlerdeki ABD Siyonist Yahudi Lobisi?nin veliaht prensidir. Washington?daki en güçlü ve esas İsrail İlk Lobisi AIPAC?ın kurucu liderlerindedir. Hayat boyu ve etkin ZioCon ideologlarından Ross, Irak?ın işgalini destekleyen kampanyayı başarıyla yürütmüştür. İsrail?in yayılmacı istekleri doğrultusunda ABD askeri müdahalesine zorlayan en kavgacı araştırmaları yayınlayan Siyonist?lerin finanse ettiği propaganda makinesi WINEP?teki en üretken ve etkili yazarlar ve propagandacılar arasındadır. Clinton yıllarında Ross, İsrail-Filistin görüşmeleri (1999-2000) esnasında ABD ?arabulucu? komitesinin başkanı olarak atanmıştır. Bir ABD Siyonist diplomat?a göre o pozisyonda ?İsrail?in avukatı? gibi davranmıştır. Kabul edilebilir her ödün olasılığını ?İsrail yönetimini izleyerek? batırmıştır. Gücendirilmiş bu insanlar üzerine suçu atarak Filistinlilerin reddinin kaçınılmaz olacağı şartlar ileri sürmüştür. Ross?un Obama?nın İsrail politikalarının içine nüfuz eden bir etkisi vardır.
Ross, ?Bipartisan Policy Center? olarak adlandırılan görece yeni bir Siyonist grubun lideridir. ?Merkez? yakın zamanda ?Meydan Okumayı Karşılama: İran Nükleer Gelişmesine Karşı ABD Politikası? adlı bir rapor yayınlamıştır. İran?la savaşını bu yol haritası, Ross ve iki aşırı Zioncon, çifte İsrail-ABD vatandaşı Michal Makovsjky ve Micheal Rubin tarafından oluşturulmuştur. ?Rapor?a olan Ross?un desteği uluslararası anlaşmalarla tanınan İran?ın yasal hakkı olan uranyum zenginleştirmeyi kabul edecek herhangi bir anlaşma olasılığını reddedeceğini göstermektedir.
Obama Kabinesi?ne Dennis Ross?un atanmasıyla ilgili yakın zamanda ortaya çıkan pürüz, onun İsrail hükümetinin resmi bir parçası olan Yahudi Ajansı altında Kudüs merkezi Yahudi Halkları Politika Planlama Enstitüsü?ndeki halihazırdaki Yönetim Kurulu Başkanlığı görevidir. İsrail hükümet ajansındaki görevi Ross?u Yabancı Ajanların Tescil Yasası (FARA) ile başını belaya sokabilir. Bu yasa yabancı hükümetler için çalışan bireylerin yapması gerekenleri bildirir ki Ross bunların hiçbirini yapmamıştır.
?Rapor?, ABD ve Avrupa ilk saldırıyı beceremezse İran? karşı önleyici hava bombardımanı ve füze saldırısını savunmaktadır. Dennis Ross destekli ?Rapor?, İran?ın hayati altyapısına karşı ABD saldırısının öncülü olarak İran?a karşı topyekûn hava ve deniz ambargosunu önermektedir. Bu doküman Obama?ya ?Irak ve Afganistan savaşları kisvesi altında bölgeye stratejik ve taktiksel sürpriz avantajı sağlayacak malzeme ve birlik getirme çağrısı? yapmaktadır. Diğer bir ifadeyle Ross?un Orta Doğu Politika Danışman Grubu başı olarak atanması, İran?la soykırım savaşının koşulsuz savunucu ve destekçisinin anahtar stratejik dış politika konumuna getirilmesidir.
Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Dennis Ross, İran?a karşı ABD-İsrail ortak saldırısını meşru kılmak ve desteklemek için ellerindeki tüm gücü kullanacaklardır. Ross ve Clinton kabul edilemez ültimatomlara dayanan sahtekâr/şarlatan görüşmelerle başlayacaklardır. Bu İran halkını yoksullaştırmak ve açlığa mahkûm etmek için tasarlanan Gazze tarzı ambargolar gibi savaş edimleriyle devam edecek ve Gazze tipi hava saldırısıyla sonlanacaktır. Hükümetinde tüm anahtar seviyeye Obama tarafından getirilen olağan dışı sayıdaki Siyonistler hesaba katıldığında, İsrail çıkarları için Ross?un savaş yol haritasında dâhili tartışma ya da fikir ayrılığı olasılığı asgaridir. Obama, İran?la anlamlı her görüşmeyi imkânsızlaştıracak İsrail ordusuna sadık ve yakın ilişkili politika-üretim elitini bir araya getirmiştir.
İRAN?A KARŞI SİYONİST-İSRAİL-ABD SAVAŞIYLA İLGİLİ OLASI DIŞ BASKILAR
İran?a Gazze tipi İsrail saldırısın yegâne etkin caydırıcılık, özellikle İsrail?in ana askeri üstlerine, altyapısına ve ilişkili ikmal sistemlerine ulaşabilecek uzun menzilli füzeleri gibi Tahran?ın askeri karşılık kapasitesidir. İsrailli liderlerin herhangi bir ahlaki tehditten(sınırlama) yoksun oldukları ve İsrail kamuoyu desteğini garantiye almak ve gücü yansıtmak için kaba kuvvet ve yaygın şiddetin temel araç olduğu militarist ideolojiyle yıkanmışlıkları hesaba katıldığında, pahalıya mal olan büyük askeri bir karşı saldırı İsrail?in askeri-güdümlü dış politikasını yeniden gözden geçirmeye zorlayacak muhtemel en etkin caydırma olacaktır.
İsrailli militaristler ?savunma? retoriği benimserken, stratejileri İran?ın savunma kapasitesini zayıflatmak ve önleyici hava saldırısının yolunu açacak askeri tehditler ile diplomatik baskılara daha savunmasız hale getirmek olacaktır. Birleşmiş Milletler tarafından yapılan uluslararası incelemelerin hedefi İran tesisleridir. İncelemeler nükleer silahlı gemiler ve denizaltılar dâhil bölgedeki ABD askeri tesislerine ya da İsrail?in nükleer silah tesislerine ve labaratuvarlarına karşı yapılmamaktadır. Tek taraflı inceleme İran?ın askeri kapasitesi, savunma mekânları ve ileri stratejik araştırma labaratuvarları hakkında zengin bilgi sağlamaktadır. Irak?ta ABD işgali öncesindeki BM incelemeleri, anahtar savunma tesislerini ve Iraklı bilim adamlarının işyerlerini ve evlerinin yerlerinin tespitinde işe yaradı. Bu bilgiler bombardımanlarında ve arkasından Iraklı bilim adamlarına yapılan suikastlarda kullanıldı. Bu tarz bilgi Gazze ve Lübnan işgallerinde liderlerinin ve ailelerinin suikastında İsrail bombardıman ve füze saldırılarının rehberliği için hayatiydi.
İsrail?in dikte ettiği ve ABD Siyonistlerinin uygulamaya koyduğu İran?a ekonomik boykot, Yahudi devletinin Gazze?ye dayattığına benzer olarak İranlıların hayat standartlarını ve ekonomilerinin performanslarını açıkça baltalamak amacını taşımaktadır. Topyekûn saldırı öncesinde ?yumuşatma? kampanyasının bir parçasıdır.
Bu güne kadar, ABD hükümetindeki üst düzey Siyonist görevlilerin sürekli çabalarına ve ABD emekli fonu yöneticileri üzerindeki lobilerinin ağır baskılarına rağmen, ambargo İran ekonomisine zarar verememiştir. Özelikle küçülme, dünya piyasalarının çöküşü ve Çin?in artan enerji ihtiyaçlarının şafağında, Batılı ve Asyalı sayısız çok uluslu İran?la ticaret yapmaya ve İsrail-ABD Siyonist baskılarını görmezden gelmeye heveslidir.
İsrail?in Gazze?deki soykırım savaşı, Yahudi düşüncesi üzerindeki denizaşırı Siyonist tekelinde nihayet çatlaklar oluşturabilmiştir. Önde gelen Yahudi toplum örgütleri ve ruhani sözcülerinin Kızıl Haç ambülânslarının ve kliniklerinden Birleşmiş Milletler okulları, gıda ve tıbbi malzeme depoları ve mülteci kamplarının bombalanmasına kadar tek tek ve her bir suçu desteklemeye devam etmişlerdir. Bu, en sonunda önde gelen Yahudi entelektüelleri, yazarları ve diğer profesyonelleri arasında kuvvetli bir muhalefete neden olmuştur.
Yahudi toplumu içerisinde yeni organizasyonlar ve kişilikler ortaya çıkarak şiddetle İsrail soykırımın reddetmişlerdir. Bazı Yahudi eylemciler, az sayıdaki şehirlerde İsrail konsolosluk ofislerini işgal etmişler ve İsrail mallarıyla akademik alışverişe boykot çağrısı yapmışlardır. Diğerler açık forumlarda ve basın konferanslarında Siyonist özürcülerle karşı karşıya gelmişlerdir. Siyonist savaş suçlarını eleştiren Yahudi eleştirmenlerin sayısı ve etkisi çok sınırlıyken, önemleri milyonlarca diğer şekilde gözü korkan ve sessiz kalan Gayri Yahudi?lerin ?ortaya çıkması?nı cesaret ve meşruiyet vermelerinde yatmaktadır. Sonuç olarak Batı?da beklenmedik sayıda insan Siyonist askeri canavara karşı dehşetlerine ve muhalefetlerini ifade etmiş ve İsrail?e karşı ekonomik boykota desteğini dillendirmişlerdir. Yahudi ve Gayri Yahudi kitlesel karşıtlığı İsrail?in Gazzeli sivilleri katletmesini zayıflatmamış ya da durdurmamış olsa da, İran?a karşı ABD Siyonist savaş planlarına karşı devasa bir kampanyanı siyasi ve organizasyonel temelini atmıştır.
İsrail?in askeri başarısı tüm liderleri ve ABD?deki milyon üyeli Yahudi Siyonist organizasyonların ateşli destekçileri arasında mantıksız zaferci (triumphalist) savaş humması yaratmıştır. Bu onların İran?la savaşın felaketsel maliyetini küçümsemeye götürmüştür. İsrail-ABD?nin İran?a sinsi bir saldırısı tüm Orta Doğu?da büyük askeri ve siyasi karşılıklarla neticelenecektir. Bu kesinlikle Körfez bölgesinde yer alan birçok ABD askeri tesislerinde insani, askeri, siyasi ve ekonomik kayba yol açacaktır. Bu özellikle Irak?ta ve etraftaki Körfez Ülkeleri?ndeki yüksek derecede savunmasız ABD güçleri için geçerlidir. İsrail saldırısı Arap uydu devletlerinin istikrarsızlaşmasına ve devrilmesine yol açabilecektir. Daha da ötesi İran, İsrail askeri tesislere ve yakındaki yerleşim bölgelerine başarıyla uzun menzilli füzeleriyle karşılık verebilecektir.
İsrail?in Gazze?de savaş suçlarıyla ilgili dünya çapındaki iğrenti ve dehşetin büyüklüğü ve milyonlarca İranlıya karşı yapılacak yeni hava saldırıların olasılığıyla harekete geçen nefret hesaba katıldığında, Tahran?ın İsrail ve ABD?ye yapacağı misilleme böylesi bir kınanmayı doğurmayacaktır. Dahası birçok insan küstah kabadayının Gazze?deki esir ve silahsız sivillere karşı saldırılarının cezasının nihayetinde aldığı için haklı bir hınç hissi duyacaktır. Tıpkı İngiliz yerleşim bölgelerine yapılan Nazi V-2 roket saldırılarından kurtulanların Dresden?in yangın bombalarıyla yakılmasını kutlaması gibi, kamuoyunun büyük bir bölümü İran?ın İsrail?e karşı saldırısını insanlığa karşı işlediği seri cinayetler için geçerli bir caydırıcı olarak kabul edecektir.
İsrail?in soykırım savaş güdüsüne karşı etkin tehditlerden biri de İsrail savaş suçlarına karşı araştırmaların başlatılması ve İsrail askeri ve siyasi liderlerinin insanlığa karşı işlediği suçlar nedeniyle yargılanmasıdır. (Financial Times 16 Ocak 2009, Sayfa 5). İsrailli liderler askeri-katillerine yasal koruma sağlayacaklarını bildirmişlerdir. Liderler de kendilerinin de sivil tutuklamalara maruz kalabileceklerini ve denizaşırı mahkemelerde yargılanabileceklerine dair endişelerini dile getirmişlerdir. Birçok hükümet Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi?nde savaş suçları için dava açmaktadır. İsrailli savaş suçlularıyla ilgili suçlamalardaki sorun savaş suçlarını yöneten askeri-siyasi liderlerle Cenevre Konvansiyonu?na ihlal eden politikaları uygulayan cephe subayları arasındaki ayrımı yapmaktır. Örneğin, küçük çocuklar dâhil yaralı ve açlıktan ölmek üzere olan sivilleri, Gazze?deki İsrail korkunç katliam bölgesinden çıkarmaya çalışan sağlık ve ilk yardım ekiplerini özellikle engelleyen subayların teşhis edilmesi. Bazılar süregelen kıyımı seyretmek için piknik sepetleriyle gözetleme yerleri kuran İsrailli Yahudi vatandaşların ekserisinin tüm sivil mahallelerin bombalanmasından bu kadar haz duymasına ne demeli? Aynı İsrailliler, ?zafer sonrası tankların üzerinde gülen İsrailli askerlerin ön sayfalardaki manşet resimleriyle? kendilerinden geçmişlerdir. (Financial Times, 26 Ocak 2009)
İsraillilerin kitlesel hazzı, siyasi sarhoşluğu ve silahsız halkı öldüren failleri bağrına basması dünyaya iğrenç gelebilir ancak uluslararası bir davaya fayda sağlayacak yeterli bir suç teşkil etmez. Yine de, birçoğumuzun Hitler?in Sovyet, Polonya ve Balkan şehirlerine yaptığı saldırıları kutlayan Alman halkına karşı hissettiği aynı ahlaki reddiyeye tabidir. Siyonistlerin kontrolündeki Beyaz Saray, İsrailli liderlerin savaş suçlarının araştırılmasını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi?ndeki vetosuyla önlese bile, çeşitli Avrupa ülkelerindeki suçlamalar ve olası tutuklamalar İsrailli liderlerin parya (toplumdan dışlanmış) statülerini düşünüp taşınmaya zorlayacak ve İran?a karşı yapılacak cani bir savaşa olan güdülerini engelleyebilecektir. İsrailli askeri liderlerinin isimlerini, rütbelerini ve Gazze?deki savaş suçlarındaki operasyonel rollerini ve sorumluluklarını listelenmiştir. (Ek 2)
İsrailliler hâlihazırda dünya kanaatinin aşağılamasını, süregelen askeri saldırganlıyla ilgisiz olduğuyla savmışlardır. Bu Yahudi devletinin gelecekteki stratejik siyasi desteği aşınmasıyla ilgili dünya kanaatinin önemini görmezden gelmesine neden olmaktadır. Birçok gözlemci milyonlarca Arap vatandaşı ve Arap ve Müslüman olmayan kalabalıklar, esir ve yoksul halk üzerinde çıkarlarını dayatmak için devlet terörizmini düzenli olarak kullanan İsrail ve onun Siyonist Beşinci Kolu?nun sadece gücün dilinden anlayacağı fikrine inanmaya başlamaktadır. Sonuç olarak, birçok analist İsrail?in kurbanları için silah seçeneklerinin kaçınılmaz şekilde sürekli, organize ve askeri halk direnişine dayanacağının anlaşılabilir olacağını öne sürmektedir. Bu şartlar altında kansız, iktidarsız, işbirlikçi Arap liderleri ve rejimlerinin oluşturduğu başaklar hasat edilebilir, rejimleri devrilebilir ve gücünü ulusal itibarın en derin duygularından ve Siyonistlerin dayattığı aşağılanmalarıyla içe işlemiş nefretten alan yeni azametli ve savaşçı liderler ortaya çıkartabilir.
SONUÇLAR
İsrail?in Gazze Savaşı, liderlerine ve ABD siyasi sistemi içerisinde denizaşırı stratejik yerleştirilmiş ajanlarını imparatorluk gücünü sağlamlaştıracak bölgesel bir stratejinin parçası olarak İran?la yeni bir savaşın peşinde koşmasına öncülük etmektedir. Obama Yönetimi ve yeni seçilecek İsrail başbakanı örtüşen politika-üreticileri ve askeri-güdümlü imparatorluk kuruluşuna uzun süreli sadakatlerinden fazlasını paylaşmaktadır. İran?a karşı soykırımsal bir savaşı başlatacak sahneleme için diplomatik ve ekonomik hamlelerin uygulanmasına devam edeceklerini açıkça ifade etmişlerdir. Bu Obama?nın İsrail çıkarları ve Amerikan hayatları üzerine kurulu Yahudi-Afrikalı-Amerikan müttefikliğinin yeniden yaratılması söylemiyle de örtüşmektedir. Yeni savaşların yegâne caydırıcısı, İsrail saldırganlığının siyasi, ekonomik ve askeri pahasını artıran kitlesel eylemlerdir. Sadece İsrailli kayıplar arttıkça, Siyonist sömürgeciler ve bankerler daha fazla kaybettikçe, akademik ve turistik bölgeleri boykot edildikçe, İsrailliler ve onların ABD?li yamakları askeri politikalarına olan körlemesine bağlılıklarını yeniden gözden geçirmeye başlayacaklardır. Ancak ondan sonradır ki dünyadaki Yegâne Ahlaki Devleti?nde yaşayan Seçilmiş İnsanlar tarafından ve onlar için yapılan Yahudi-merkezci dünya görüşünü yeniden düşünmeye başlayacaklardır.
Ne yazık ki bu kabilesel fantezileri defetmek için bazı askeri şoklara gereksinim vardır. Tarih bizlere Süpermen Kompleks?ini sonlandırmak için kanlı bir yenilgiye benzer başka bir şey olmadığını öğretmektedir.
EK-1 51 SİYONİST AMERİKAN ÖRGÜTÜ LİSTESİ
EK-2 İSRAİLLİ SAVAŞ SUÇLULARI LİSTESİ
James Petras, Siyonizm, Militarizm ve ABD Erki?nin Düşüşü Adlı Kitabın yazarıdır.(Kaynak: Global Research, Çev: Oğuz ESER / TIMETURK)