Haber Merkezi / TIMETURK
Arapça bir yayından bir gazeteci, Başkan Barack Obama?dan nasıl ilk televizyon röportajını alabildi? Öncelikle, Suudi destekli Dubai?den haber kanalı el-Arabiya?nın Washington şefi Hisham Melhem, başka birisi olacağını düşünüyordu. Denemediğinden değil, tıpkı Washington?daki herkes gibi bu tarihi ilke ulaşabilmek için o da uğraşmıştı.
Melhem?in Dubai?de patronları Pazar günü Beyaz Saray?dan duyum aldıklarında, el-Arabiya sadece Obama?yla değil yeni Orta Doğu temsilci George Mitchell?le de özel bir röportaj alacak gibi görünüyordu. Önceki Cuma, Melhem, kaynaklarından ABD Senatörü ve Kuzey İrlanda arabulucusunun Orta Doğu?ya ivedilikle hareket edeceğini öğrenince bastırmaya başladı. Beyaz Saray el-Arabiya yöneticilerine Pazartesi günü büyük bir röportaj için hazır olmasını söyledi.
Pazartesi günü saat 9.00?dan az evvel, Melhem BlackBerry?sindeki çıkan numaradan Beyaz Saray?dan arandığını anladı. Melhem?in anımsadığına göre, ?Arayan şöyle diyordu, ?Benim adım şu şu ve ya gününü kurtaracağım ya da berbat edeceğim. Saat 5.00 civarında Başkan?la sohbet etmek ister misin?? Ben de şaka yoluyla, ?Başkan?ı konuk edebilirim? diye cevap verdim?.
Melhem, Beyaz Saray?da Obama?nın Arap medyasına bir röportaj vermesi için doğru zaman olup olmadığı yönünde bir tartışma yaşanmış gibi göründüğünü söylüyor. Ancak karar verildikten sonra danışmanlar bunun el-Arabiya?ya verilmesini tavsiye etmişler. Kanal Orta Doğu?da, daha sansasyonel çizgideki el-Cezire?yle karşılaştırıldığında ılımlılığın ve sakinliğin baskın sesi olarak görülüyor. Obama atlatması (haberi ilk kez verme) el-Arabiya için tam da zamanında geldi zira el-Cezire İsrail?in Gazze?deki savaşındaki yayınlarından dolayı ratingleri düşüyordu.
Melhem Beyaz Saray?a saat 3.00?de vardı fakat Obama, neredeyse 3 saat boyunca röportaja uygun olmadı. Melhem, Obama?nın onun rahatlattığını ve sorulara geçmeden önce havadan sudan konuştuklarını söylüyor. Melhem Başkan?a eşi ve kızının Obama kampanyasının hararetli taraftarlarından olduğunu söyleyince, Başkan onlara Beyaz Saray antetli kağıtlara kısa notlar yazıp vermiş. Melhem Obama?nın Chicago blues müziğine olan ilgisini paylaştığını aktarınca Beyaz Saray çalışanları ayaklarını sabırsızlıkla sallarken Başkan?ın gözlerinin için gülmüş. Melhem, ?Orada biz, iki blues fanatiği, Muddy Waters hakkında konuşuyorduk? diyor.
İster iki adam arasındaki kimyadan olsun isterse de Obama?nın planlı niyetinden olsun, Melhem ABD Başkanı?nın Müslüman dünyaya yönelik beklenmedik bir şekilde el uzatan röportajıyla geri geldi. Sorulmadan, Obama İslami bağlantılarından bahsetti. Ailesinden bazılarının Müslüman olduğunu ve dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi Endonezya?da yaşadığını anlattı. Obama, ?Benim işim Birleşik Devletler?in Müslüman dünyanın refahından menfaati olduğu gerçeğini bildirmektir. Kullandığımı dil bir saygı dili olmalıdır? dedi.
Melhem daha önce de Obama?yla röportaja yaklaşmıştı. Obama?nın Orta Doğu?ya yazın yaptığı gezi sırasında Soru&Cevap?ı neredeyse kapıyordu. Hayal kırıklığına uğramış ancak asla vazgeçmeden Obama?nın Kasım?daki seçim zaferinin ardından kaynaklarına baskı yapmaya başladı: ?Yönetimin Müslüman dünyaya daha ciddi olduğunu fark ettiğimde daha fazla bastırmaya başladım?. Beyaz Saray kesinlikle kimle uğraştığını biliyordu.
ABD?nin Orta Doğu politikalarının sert eleştirmenlerinden olan Melhem, Obama?nın uzlaştırıcı tonundan ve Müslüman köklerine olan atıflarından etkilenmiş. Melhem, ?Ondaki özgünlüğü hissediyorsunuz? diyor: ?Röportaj onun ?Washington?dan esen yeni bir rüzgar var? deme şekliydi. Barack Obama, George W. Bush adındaki o adamdan dünyayı kesinlikle farklı görüyor?.
Obama?nın yardımcıları Başkan?ın eşiyle akşam yemeği yiyeceğini belirterek tüm sorularını bitirmeden araya girmiş. Ancak Obama?nın Beyaz Sarayı?nda Arap muhabirlerinin daha fazla atlatma (herkesten önce haber yapmak) için başka şansları olacak gibi görünüyor. Röportajı bitirip el sıkıştıklarında Melhem Obama?nın ?Dahası da olacak? dediğini anımsıyor.