Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Chomsky: Obama ile bir şeyler değişmeyecek

ABD'li ünlü düşünür ve dil bilimci Noam Chomsky'ye göre, göre Obama yönetiminde Ortadoğu politikasında değişen hiç bir şey yok. Chomsky, 'İsrail savaş suçları işliyor' dedi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-01-29 10:17:00

Chomsky: Obama ile bir şeyler değişmeyecek


Mustafa Burak Sezer / TİMETURK

ABD'li ünlü düşünür Noam Chomsky, yarım yüzyıldır Massachusetts Institute of Technology?de linguistik profösörlüğü yapıyor ve aralarında (Failed States: The Abuse of Power and the Assault on Democracy), Başarısız Devletler: Gücü Kötüye Kullanma ve Demokrasiye Tecavüz adllı yapıtların da olduğu yüzlerce kitabın da yazarı, Filistin ? İsrail sorununa karşı Amerikan siyasetinde ufak da olsa bir şeylerin değişmesini umduğunu söyledi.

Aşağıda Cuma günü Şimdi Demokrasi adlı programda söylediklerinin bir özetini bulacaksınız:

Aşağı yukarı Bush siyasetine benziyor. Obama, diğer demokrasilerde olduğu gibi İsrail?in de kendini savunmaya hakkı olduğunu söylerek işe başladı. Tamam bu doğru ama muhakemede bir boşluk var. İsrail?in kendini savunmasına hakkı var. Bu İsrail?in kendini savunma hakkını kaba güçle ve zorbalıkla yapabileceği anlamına gelmiyor. O zaman biz de şunu söyleyerek anlaşabiliriz: 1776?da İngiliz Ordularının Amerika?daki sömürgelerinde, kendilerini George Washington?un ordularının dehşetinden ötürü korumaya hakkı vardı ama bu kendini koruma işinin zorbalıkla yapılacağı anlamına gelmiyordu çünkü İngiliz ordularının orada olmaya hiç bir şekilde hakkı yoktu. Yani evet onların da kendilerini korumaya hakları vardı ve bunu yapmak için bir yolları vardı o da Amerika?yı terketmekti. Aynı şey Nazilerin kendilerini partizanlara karşı koruması için de geçerli. Onların bunu kaba güçle yapmaya yine hakkı yoktu. İsrail sorununda da, durum yine bu şekilde işliyor. Onların da kendilerini savunmaya hakkı var ve bunu kolayca kotarabilirler. Bunlardan birtanesi, dar bir görüşle söylersek, Hamas?ın İsrail?e istiladan önce ateşkes teklifi yaptığını, (detaylara inmiyorum) ve bu ateşkesi İsrail?in çiğneyerek bozduğunu kabul etmeleridir.

Filistin direnişine karşı İsrail?in savaş suçları

Fakat daha geniş bir görüşle, -Obama?nın İsrail hakkında söylediği her şey çok kritik bir ihmal içeriyor, eğer danışmanlarının kim olduğunu biliyorsanız neden böyle olduğunu anlayacaksınız- İsrail suçu önleyerek kendisini savunabilir! Gazze ve West Bank bir bütünü oluşturuyor. İsrail, Amerikan desteğiyle birlikte, sadece Gazze?de değil West Bank?ta da sürekli suç işliyor; İsrail West Bank?ın semtlerinde Amerika?nın da desteğiyle sistematik bir şekilde ilerliyor, böylece İsrail istediği gibi Filistinlileri yaşanamaz kantonlara, Sharon?un dediği gibi Bantustan?lara sürükleyerek bölebilecek. Yani bu suçları durdururlarsa, direniş de durmuş olacak!

Uluslararası Hukuk

Bütün bu olanların uluslarası insani hukuğun temellerine aykırı olduğu konusunda hiç bir şüphe yok. İsrail de bunu biliyor. Kendi danışmanları 67?de neler olduğunu birbirine anlattı. Dünya Mahkemesi bunun üzerine kurulu. Yani bunların hepsi suçtan ibaret. Ama İsrailliler hiç bir itirazla karşılaşmadan yoluna devam etmek istiyor. Ve bu da Obama?nın uyarılarının baskısı oluyor. Oysa içlerinde bir tane bile Amerikan destekli İsrail suçları, yerleşme, yayılma, kantonlaşma ve West Bank?ın işgal edilmesi hakkında geçen bir cümle yok. İyisi mi herkes sussun ve Amerika?yla İsrail?in yoluna devam etmelerine karışmasın.

Arapların barış teklifi

Obama barış hakkındaki yapıcı adımlardan bahsetti, özellikle Arapların barış antlaşmasından. Arapların İsrail?le olan ilişkilerini normal düzeye getirmeleri gerektiğini belirtti. Ama bu Arap Birliğinin barış önergesiyle bağdaşık değildi. Anlaştmaya göre iki devletin uzlaşması gerekiyor ama Amerika bunu engelliyor. Yani Obama, çift-taraflı antlaşma hakkında bir şeyler dedi ama nerede, ne zaman, veya nasıl olacağı hakkında hiç bir şey demedi. Sorunun kaynağı hakkında hiç bir şeye değinmedi: Gazze?deki Amerika destekli işlenen suçlara mesela ve keyiflerine göre West Bank?a saldırmaları. İşte sorunun kaynağı bu.

Ve bunu Obama?nın danışmanlarına baktığınızda anlayabilirsiniz. Mesela Dennis Ross, 800 sayfalık bir kitap yazarak, her şey için Arafat?ı sorumlu tuttu, ?uzlaşma?dan hemen hemen hiç bahsetmedi; oysa Clinton döneminde danışmanlık yaparken uzlaşma az da olsa yükseliyordu ve özellikle Clinton?un son döneminde bu uzlaşma en keskin yükselişine geçmişti, bunda hiç şüphe yok.

Böylece Obama?nın yorumlarının baskısı, yani İsrail?in kendisini kaba kuvvetle ve zorbalıkla savunma hakkının olması, gerçi bu barışcıl bir kendini savunma olsa da, Araplar ve Amerika İsraille olan ilişkilerini normalleştirmeli ama barış önergesinin ana bölümünü itinayla ihmal ediyorlar, o da İsrail ve Amerika?nın ezici uluslararası konsensusun çift-taraflı uzlaşma fikrine uymaları gerektiği. İşte eksik olan bu.

İsrail?in Filistinli sivilleri hedef alan politikası

Genel Kurmay Başkanı otuz yıl önce, gerçekte İsrail?de bir Filistin terörü söz konusu değilken şöyle dedi: ?Bizim politikamız sivillere saldırmaktır.? Ve neden olarak da, ?köyler, kasabalar vesaire biliyorsunuz? diye bir şeyler geveledi. Bu açıklama seçkin devlet adamı Abba Eban tarafından yapılmıştı, şöyle demişti, ? Evet yaptığımız budur ve bunu iyi bir neden için yaptık. Çünkü yaptığımızda rasyonel bir ihtimal vardı o da eğer biz sivil nüfusa saldırırsak ve yeteri kadar acıya neden olursak, onlar da? ?ne derse beğenirsiniz- ?bize karşı muhalefetlerini durdururlar.? İsrailin işgaline karşı direnişi durdurma, yani işte bu euphemizmdir (örtmece). Böylece elbette İsrailliler, ?Eğer biz yeteri kadar Filistinli öldürürsek, onlar da bizim işgalimize göz yumarak, sessiz kalacaklar? diyor.

Obama bugün aynı şeyleri demedi ama anlam aşağı yukarı aynı. İşgal Edilmiş Toprakların ele geçirilip, yerleşilmesi ve herhangi bir muhtamel Filistin direnişini ve özgürlüğünün engellemesi hakkındaki Obama?nın sessizliği aynı anlamı işaret ediyor. Ama benim aktarma yaptığım Eban, genelkurmay başkanı, aynı zamanda şöyle söylemişti, ?Benim de kalbim acı çeken siviller için kanıyor. Ama ne yapabiliriz ki? Biz rasyonel olasılıkları takip etmek zorundayız: eğer yeteri kadar acıya neden olursak, bizim topraklarını ve kaynaklarını işgal etmemize ses çıkarmayacaklardır.? Ama ben sadece aktarım yapıyorum. Onlar bunları açıkça söylüyor. Bu otuz yıl önceydi ve bunun yanında böyle daha bir sürü açıklama var.

Obama?nın Gazze kuşatmasını sonlandırma çağrısı

Onlar hoş kelilmeler. Eğer dediklerini yapsaydı güzel olabilirdi. Ama dediklerinin eyleme dökülmek gibi bir niyeti yok. Aslında, İsrail?den aldığım raporlara göre, (kaynağımı size veremem) dediklerine göre bu sabah İsrail radyoları durmadan, İsrail ve Mısır arasında gidip gelen Amos Gilad?ın çabalarının, Mısırlılar tarafından farkedildiğini, İsrailin ateşkes istemediğini, aksine Hamas?ın füzelerinin durmasını ve Gilad Shalit?in serbest bırakılmasını istediklerini anladıklarını anlatıyordu. Tamam, sanırım bu daha sonra gazetelere yansıyacak. Yani, ?hadi sınırları açalım? demek iyi güzel de, ama dayatılan koşullardan kaçınmamak, aslında gerçekten hiç bahsetmiyorlar, o da sınırların yıllardır kapalı olduğu çünkü Amerika İsrail?in içeriye kapanmasını destekledi.

İsrail sivilleri kaçırdı

Bu sabah İsrail, dış işleri bakanı Tzipi Livni?nin ağzıdan, Gazze onlara bir askerlerini iade edene kadar ateşkes yapmayacağını açıkça söyledi. Pekala, bu gerçeğin çok ötesinde, çünkü İsrail?in elinde Gazzelilerin olduğundan çok daha fazla esir var, sadece askerleri değil sivilleri de kaçırıyor, gemileri esir alıp İsrail?e rehine olarak getiriyorlar. Aslında, bu İsrail askeri sınırda ele geçirilmeden bir gün once, İsrail güçleri Gazze?ye girdi ve iki sivili kaçırarak İsrail?e götürdü.

Nefsi müdafa işgal suçlarına karşı

Obama?nın esas kastettiği şey, ki bunu söyleyerek başlamıştı, İsrail bütün demokrasilerde olduğu gibi kendisini savunabilir. Bu doğru ama düzenbazca, çünkü İsrail?in kendini savunma hakkı var ama zorbalıkla değil, özellikle ortada barışçıl seçenekler varken ve tamamen mevcutken, bunun en dar olanı ateşkestir ve İsrail ve Amerika ilk defa bu seçeneği gözden geçiriyor; ikincisi ve daha geniş olanı ise İşgal Edilmiş topraklardaki suçları sona erdirmek.

Ateşkes

4 Kasım, Seçim Gününde, muhtemelen dikkatin başka yere odaklandığı için, İsrail güçleri Gazze?ye girdi, dediklerine göre sadece birkaç düzine kadar militan öldürdüler, ve bahaneleri de Gazze de bir tünel bulmuş olmalarıydı. Pekala bildiğiniz gibi, askeri bir bakış açısıyla bu tamamen saçma bir şey. Şayet bir tünel vardıysa ve şayet bu İsrail sınırına kadar uzanıyorduysa, İsrailliler bunu sınırda kesebilirlerdi pekala. Yani bu açıkça ateşkesi kesmek için bir bahaneydi, bir kaç Hamas savaşçısı öldürüp, savaşın devam ettiğini garantiye almak.

Yeni saldırının zamanlaması

Bombardıman söz konusu olunca, zamanlama çok dikkatlice ayarlanmıştı. Ve işin aslı bunu bize önceden haber verdiler. Bize bunun saldırıdan aylar önce titizlikle planlandığını, hedeflerin teker teker seçildiğini söylediler. Bombardıman Cumartesi günü başladı, zamanlama öğle vaktinden biraz önceye ayarlandı, tam çocukların okullardan çıktığı, insanların şehrin kalabalık ve dar sokaklarında yürüdüğü zamanda, belkide dünyadaki en dar ve kalabalık sokaklar? işte tam olarak bombardıman bu zamanda başladı. Daha ilk birkaç dakikada yüzlerce insanı öldürdüler.

Obama?nın göreve başlamasıyla sona erdi, çünkü zamanlama böyle ayarlanmıştı. Şimdi, Obama?nın vahşet ve cinayetler karşısındaki sessizliğini korumasının nedeni, koltukta sadece bir başkanın (Bush) olduğu bahanesi olabilir. Görev devir gününde ise yeni bir başkan var. Ve elbette İsrail, devam eden vahşetler hakkında Obama?nın bir şey söylememesi için Obama?nın o pozisyonda olmamasını garantiye almak istedi. Yani bunun için saldırıları devir teslim gününde hemen durdurdular, muhtemelen geçici olarak tabi.

Mitchell ne yapabilir ki?

İrlanda?da Mitchell gerçekten taktire şayan bir iş çıkardı. Ama şunu da göz önünde bulundurun, İrlanda?da bir amaç vardı ve o da bu hedefin gerçekleşmesine yardımcı oldu: barışçıl uzlaşma. İngiltere ilk defa toplumun dertlerini dikkate aldı ve terör durdu. Ve bu gerçekten bir terördü.

İsrail konusunda ise neden uzak durduğuna bakmanız gerekiyor. Mitchell, ?Evet, biz bir Filistin devleti istiyoruz? diyor. Nerede istiyorsunuz? Herkesin barış ve huzur içinde yaşaması gerektiği, vesaire şeyler hakkında hiç bir şey söylemedi, ama Filistin devleti nerede? Olası yaşanabilir bir Filistin devletinin oluşmaması için her gün devam eden Amerika destekli saldırılar hakkında, toprakların işgal edilmesi, ilhak duvarı, Ürdün Vadi?sinin işgali hakkında hiç bir şey söylemedi oysa. Dahası yüzlerce keyfi kontrol noktası Filistin yaşamını imkansız kılıyor.

?Kızarmış tavuk devleti?

Filistin devletinden bahseden, hatta kelimelere döken tek İsrail hükümeti, 1996?daki Netanyahu hükümetiydi. Onlara, ?Filistinliler bir devlete sahip olabilir mi? diye sormuşlardı. Peres önce davranıp, ?Hayır, asla.? Demişti. Netanyahu?nun sözcüsü ise, ?Evet bölgenin bıraktığımız kırıntılarını devlet olarak adlandırabilirlerse, pek tabi bir devletleri olabilir. Ya da onu kızarmış tavuk olarak adlandırabilirler? demişti. İsraillilerin temel davranış biçimi bu zaten.

Ve Mitchell?ın bunun hakkında söyleyecek hiç bir şeyi yoktu. Çok iyi bildiği, sorunun temelinde yatan şeyi itinayla savuşturdu: illegal, tamamen illegal olan West Bank?ın sistemli bir şekilde işgal edilmesi, Amerikan destekli faaliyetler, Clinton zamanında yapılırken olası geçerli bir devletin altını baltalıyordu.

Amerikan nüfusu

Barış konusunda ciddi olan insanlar bunu açıkça ve dürüstçe belirtmeli. Yani demek istediğim, Amerikan toplumunun çoğunluğu Arap Birliğinin barış planını onaylıyor, Obama?nın bahsettiği kıytırık barış planını değil. Barış planı, uluslararası sınırda çift-devletli bir uzlaşmadan söz ediyor, belki küçük değişiklikler yapılabilir. Işte bu karşı konulamaz ulusal bir düşünce birliğidir. Hamas bu planı destekliyor. İran bildiğiniz gibi plana sadık kalacağını söyledi. Öyleyse bize de bunu uygulamak düşüyor.

İleriye doğru

Eğer Güney Afrika?ya bakarsanız, insanları haklarından yoksun bırakmanın yıllar sonra adamakıllı bir taktik olduğunu görürsünüz, Kongre?nin ticarete karşı yasama yaptığı noktada yılların eğitimi ve organizasyonu, şirketler filan çekilip çıkarılıyordu. Eksik olan da bu zaten, eğitim ve düzenleme bunu anlaşılabilir bir hamle yapıyor. Ve aslında, eğer hakikaten bu noktaya gelirsek, buna ihtiyacınız bile olmayabilir, çünkü Amerika uluslararası kararla hizaya getirilebilir.

 


 

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara